* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Namazı Sevmek  (Okunma sayısı 642 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Namazı Sevmek
« : Kasım 10, 2017, 10:46:41 ÖÖ »
Namazı Sevmek

Birçoğumuzun çocuklara namazı sevdirme kaygımız var. Sevsin, istekli kılsın. Hep vaktinde kılsın. Vaktinde kılmak sevmenin göstergesi onu da biliyoruz.

Bunlar haklı kaygılar ama acaba kendimizin namazı sevme kaygımız var mı?

Cevap hayırsa durumu şuna benzetiyorum. Ben başka bir insana bir malı, bir ürünü ya da belki bir filmi çok güzel harika, çok lazım, mutlaka dene diye tavsiye ediyorum ama aslında kendim ondan hiç hoşlanamıyorum.

Nefs-i insanî namazı sevmez hepimiz biliyoruz. Namazı sevmemek suç değildir, insanî bir özelliktir. Nefis zaten ibadetlerin hiçbirisini sevmez, tenbellik etmek ister. Ama sevmeye çalışmamak, yani sevmeden kılmaya devam edip durumumuzdan rahatsız olmazken çocuklara sevdirmeye çalışmak pek garip bir şey gibi.

İlk yazılardan birinde, çocuklarımızın imanî ve dinî eğitimiyle ilgilenmek aslında kendimizi de iyi yönde değiştirmeye vesile olacak demiştim. Çocuklara namazı sevdirmek için önce kendimiz sevmeye çalışmalıyız şuuru işte o vesileliklerden biri olur inşallah.

Namazı sevmek için çözüm kalp ve ruhumuzda. Nefis sevmez ama kalbimiz ve ruhumuz namazı çok sever.

Kalp ve ruhumuzun namazı ne çok sevdiğini biliyoruz tabi ama bilmek yetmiyor, hissetmek lazım. Nasıl nefis namazı sevmediğini gayet güzel hissediyorsa, kalp ve ruhun namaz sevgisini de hissedip açığa çıkarmak lazım.

Kalp Rabbi’nin varlığına dayanmayı, olaylarla ve insanlarla başa çıkabilmek için O’ndan yardım istemeyi sever. Kendisine eman verebilecek yegane gücün kalesi içine Allahu Ekber diyerek girmek ister.

Kendisine nimet verene, merhamet edene Elhamdülillah diyerek şükr etmek kalbin içinden gelir, zorlamayla değildir.

Kimseye arz etmediği kusurlarını Rabbine arz edip, kusursuz olan bir tek Sensin demekten kalp haz alır. Subhanerabbiyel Azim cümlesiyle bu duyguyu söze dökmek ister. Secdede, ben de bütün varlıklar gibi bir hiçim, Rabbiyel A’la’nın secdesinde varlığım olmazsa ne kadar anlamsızım şuuruna varmak ister.

Ve ruh, Rabbine Baki olan hiç bitmeyen Sensin demek ister. Benim hayatımı fanilikten kurtarabilecek yalnız Sensin diye hitap etmek, yaklaşmak ister.

Bitmeyen fani işlerin arasında namaz kılarak, beni ebedileştirecek bu dünyanın en değerli işini yapıyorum hissinden bıkmaz ruh.

Her şey gelip geçici, Ezeli ve Ebedi olan Sensin, namazla Senin ayinen olup ben de ebedileşmek istiyorum duasını tekrar etmekten usanmaz.

Nefisperest bir asırda, sanki her şey bizi bu duygulardan uzaklaştırmak için elbirliğiyle çalışıyor olsa da, Rabbimizden ve imanımızdan kuvvet almaktan başka çaremiz yok. Namazı seven tarafımızı keşfetmeye, hissetmeye çalışalım.

 

 

 

 

Tabi gün içinde nasıl yaşıyorsak namazımız da öyle olur. Gün içinde şükürsüz, tevbesiz, duasız, Rabbimize dayanma sığınma taşımayan duygular yaşıyorsak; namaza durunca birden bu manalara geçiş yapmak mümkün değil. Namazda gün içinde yaşadığımız duyguların sunumunu yapıyoruz biraz.

Namazı sevmeye çalışmak, bir müminin belki en büyük kaygısı olmalı desek herhalde yanlış olmaz. Biz namazı sevme kaygısı taşırsak, severek kılmaya çalışırsak çocuklarımıza zaten yansır. Yoksa sevmeden sevdirmeye çalışmak, iyi niyetli gibi görünse de boşuna bir çaba oluyor.

Namazla ilgili olumsuz bilinç altı oluşturacak konuşma ve davranışlardan da kaçınmak lazım. Nefis namazı sevmediğini seslendirmek ve şaka/ciddi dışa yaymak istiyor. Ama yaydığımızda iyi bir iş yapmış olur muyuz düşünmek lazım. Mesela şunları der:

– “Of, ben daha namaz kılıcam”: Yakınmadır. Of o kadar zor bir işim var ki öyle gözümde büyüyor ki anlamında.

– “Benim için de abdest alsana, benim namazımı da kılsana”: Şakadır. Tabi gerçeği yani başkasının yerine namaz kılınmayacağı açık olduğu için şaka. Ama çok derin manalı bir şaka gibi.

– Kadınların namazdan muaf oldukları dönemdeki ben izinliyim cümlesi söylenirken yüzdeki mutlu “Oh be namazsızım” ifadesi.

– Namazı hep son 10-15 dk içinde kılmayı alışkanlık haline getirmek de davranışsal bir mesajdır ve “yumurta kapıya dayanmasa hiç içimden gelmiyor kılmak, o kadar sevemiyorum yani” anlamını taşıyor herhalde.

Hep hatırlayalım ki, bize namazı öğreten Resulullah(SAV) namazı çok çok seviyordu.

Belki de O’nun en büyük ve mühim sünneti, namazı sevmek.

Allah(cc) hepimizi, ailemizi ve çocuklarımızı namaz kılanlardan ve namazı sevenlerden etsin.

Amin.

Büşra Karaca.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Sevdiğimizi Göstermek İçin Namaz Kılıyoruz
« Yanıtla #1 : Kasım 10, 2017, 10:49:30 ÖÖ »
Sevdiğimizi Göstermek İçin Namaz Kılıyoruz

Ergenlik çağına giren çocuğun nasıl düzenli namaz kılacağı konusu dindar ailelerin en büyük kaygılarından biri. Daha önceki bir yazıda geçtiği gibi, ana baba olarak ergenlik çağına kadarki uzun süreçte çocukta “bir iman ve İslam binası” inşa etmekten yana olduğumu söylemiştim. Ergenliğe girene kadar rahat zamanı nasıl olsa sıkmayayım diye üzerinde durmayınca, sonra panik başlıyor. Zaten yıllar içinde adım adım yol alırsak, sıkmış ve baskı kurmuş olmayız..

Bir tanıdığım çocuğun namaza önceden alışması konusunda ilkokul 1. sınıfta günde 1 vakit, 2. sınıfta günde 2 vakit.. gibi bir uygulama ile her yıl bir vaktin daha eklenmesi ve çocuk 12 yaşına geldiğinde 5 vakti kılmaya oldukça alışmış olması gibi bir çözümden bahs etmişti. Kendisi de uyguluyormuş. Tabi çocuk aksatınca uyarma, hatırlatma gibi şeyler yok.

Bana da makul gelen bu yöntemi “nasıl uygulayabiliriz” sorusu bugünlerde gündemimde. Ancak namazın anlamından bahsetmeden günde 1 defa kılması için çocuğa birşeyler tavsiye etmeyi istemedim. Böyle bir tavsiye ya da kural gibi bir şey çocuk için de hiç heyecan verici olmazdı.

Hani çocukken anne babanızın söylediği bazı cümleler vardır, öyle yer eder ki hafızanızda hiç unutmazsınız ve bir tohum gibi yerleşir zihninize ve hep o bilgiyle yaşarsınız. O cümlenin söylendiği andaki duygularınız hep taze kalır. İşte, çocuğa namazla ilgili öyle birşeyler söyleyeyim ki, hep aklında kalsın istiyorum. Namazı güzel ve hayatını anlamlı yapan birşey olarak hatırlasın.

İlk önce neden namaz kıldığımız üzerinde mi dursak diye düşündüm. Günlerden bir gün ailece bir aradayken çocuklara sorduk. Çocuklar biz neden namaz kılıyoruz biliyor musunuz? Sabah erkenden kalkıyoruz kılıyoruz, dışarıdaysak kılıyoruz, her gün 5 defa. Neden biliyor musunuz?

4,5 yaşındaki kızım hemen coşkuyla atladı. “Cennete gitmek için!” Sanırım yuvada öğrenmiş bu cevabı :)

Evet dedik, namaz kılan insanlar cennete gider inşallah. Başka? Peki oğlum sen ne dersin diye 7 yaşındaki oğluma sorduk. Bilmiyorum dedi.

Aslında biz ara sıra, Allah(cc) bize ne çok nimetler vermiş, dünyayı yaratmış, gözümüzü elimizi ayağımızı herşeyi O vermiş. O’na teşekkür etmek için namaz kılıyoruz derdik. Özellikle o da bizimle namaz kıldığında. Ben bunu söyler belki dedim ama söylemedi.

Sonradan düşündüm aslında teşekkür için kılıyoruz demek de çocuğa pek anlamlı gelmemiş olabilir. Biri bize birşey verince teşekkür etmemiz lazım, teşekkür etmek bir zorunluluk gibi, hissiz yapılan birşey gibi düşünmüş olabilir. Teşekkür günümüzdeki yaygın kullanımı böyle çünkü. Ayıp olur teşekkür etmezsek gibi, suni bir yapıştırma cevap gibi.

O gün bir cevap vermedik. Bunu biraz düşünelim o zaman sonra yine konuşuruz dedik. Zaten biz tam o sırada eşimle cemaatle namaz kılma hazırlığı yapıyorduk. Namaza başlamadan önce sormuş gibi olduk yani.

Neden namaz kılıyoruz sorusuna sayısız cevap verilebilir, ve bir çocuğa bu konuda söylenebilecek çok değişik cümleler de olabilir.

Kendimce, çocuğun sevmeyi ve sevilmeyi en çok hissedeceği bir cevap aradım. Çünkü namazın anlamında gerçekten bu var. Sevme ve sevilme var.

Seviliyor olmanın güveni var, beni seven bir Yaratıcı var ve ben O’nun varlığını, O’na inandığımı ilan ediyorum hissi var namazda.

O’nun beni sevmesine, O’nun sevdiği şeyi yaparak karşılık veriyorum hissi var.

Ben de O’nu sevdiğimi göstermek istiyorum hissi var.

O’nu sevdiğimi gösterince mutlu oluyorum, sükun buluyorum, huzur buluyorum hissi var.

Evet dedim bunları iletmeliyim bir şekilde. Tohum gibi içinde büyüyecek, hiç unutmasın istediğim şeyler bunlar!

İlk adım olarak dualarımıza kattım.

“Allahım senin bizi çok sevdiğini biliyoruz, biz de seni çok seviyoruz” diye duamıza başlardık geceleri yatmadan önce. Artık “Seni sevdiğimizi göstermek için namaz kılıyoruz” kısmını da ekledim. “Sen bizim sevgimizi kabul et, namazlarımızı kabul et” diyoruz.

Şu dünyada sevmek ve sevilmek için her şeyini veren insanoğlunun elinde, namaz gibi bir anahtar var. Bu anahtarın bizim en içli sevilme ihtiyaçlarımıza cevap veren bir kapıyı açtığını görebilenlerden oluruz inşallah. Ve şu manayı yaşayanlardan:

Seni sevdiğimizi göstermek için namaz kılıyoruz. Namaz kıldıkça seni sevdiğimizi ve senin bizi sevdiğini daha çok hissediyoruz.

Büşra Karaca.

 


* BENZER KONULAR

Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:09:36 ÖS]


Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]