Aceleyle kılınan namaz, namaz sayılmaz
Aceleyle kılınan namaz, namaz sayılmaz .
Peygamberimiz (a.s.m.), itinasız kılınan namazı, namaz saymazdı. Bir gün gelişigüzel namaz kılan bir kimseye:
– Dön de, namazını yeni baştan kıl. Çünkü sen namazı kılmış olmadın, dedi. Adam dönüp yine eskisi gibi kıldı. Peygamber Efendimiz (a.s.m.) yine ona:
– Dön, yeni baştan kıl. Çünkü sen namazı kılmış olmadın, diye buyurdu ve bu ihtar üç defa vuku buldu. En sonunda adam:
– Seni hak din ve kitapla gönderen Allah’a yemin ederim ki, ben bundan başka türlüsünü bilmiyorum, bana doğrusunu öğret, dedi. Bunun üzerine Efendimiz (a.s.m.):
– Namaza duracağın zaman tekbir al. Sonra ne kadar kolayına gelirse, o kadar Kur’ân oku. Arkasından rükûa varıp, mutmain [azaların yatışmış] oluncaya kadar dur. Sonra başını kaldırıp ayakta doğruluncaya kadar dur. Daha sonra, secdeye varıp mutmain oluncaya kadar kal. Sonra başını kaldırıp mutmain oluncaya kadar otur. Bunu namazın bütününde böylece yap, dedi.
Namazı Özürsüz Terk Edenin Hali
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
(Namazı özürsüz kılmayan kimseye Allahü teâlâ onbeş sıkıntı verir. Bunlardan Altısı dünyada üçü ölüm zamanında üçü kabirde üçü kabirden kalkarkendir)
Dünyada olan altı azap:
Dünyada çekeceği azaplar:
1- Namaz kılmayanın ömründe bereket olmaz.
2- Allahü teâlânın sevdiği kimselerin güzelliği sevimliliği kendine kalmaz.
3- Hiçbir iyiliğine sevap verilmez.
4- Duâları kabûl olmaz.
5- Onu kimse sevmez.
6- Müslümanların birbirlerine yaptıkları iyi duâlarının buna fâidesi olmaz
Ölürken çekeceği azaplar:
1- Zelîl kötü çirkin can verir.
2- Aç olarak ölür.
3- Çok su içse de susuzluk acısı ile ölür.
Mezarda çekeceği acılar:
1- Kabir onu sıkar. Kemikleri birbirine geçer.
2- Kabri Cehennem ateşi ile doldurulur. Gece gündüz onu yakar. Cehennem ateşi dünya ateşine benzemez.
3- Allahü teâlâ kabrine çok büyük yılan gönderir. Dünya yılanlarına benzemez. Hergün her namaz vaktinde onu bir an bırakmaz.
Kıyâmette çekeceği azaplar:
1- Cehenneme sürükleyen azap melekleri yanından ayrılmaz.
2- Allahü teâlâ onu kızgın olarak karşılar
.
3- Hesâbı çok çetin olup Cehenneme atılır.
Namaz kılmayanın ömründe bereket olmaz. Ömründe hayır ve menfaat görmez. Ömrü çeşitli hastalıklarla sıkıntılarla geçer. Ma' nevî huzûru olmaz. Sahip olduğu dünyalıklar onu rûhî sıkıntıdan kurtaramaz
GEÇ OLMADAN KILIN NAMAZI
BORCUN VARSA KAZA NAMAZI KILARAK ÖDE BORCUNU YARINA BIRAKMA YARIN NE OLACAĞINI BİLEMEZSİN BELKİDE YETİŞEMEZSİN GECİKTİRME TÖVBENİ ALLAH O KADAR RAHMETLİDİR Kİ AFFETMEZ BENİ DEME ÇÜNKÜ ONDAN BAŞKA MERHAMETLİ VE TÖVBEYİ KABUL EDEN KİMSE YOKTUR !!!
Allah tevbe edenleri sever.
Basta kendi nesfim için sonra bütün insanlar için
Eğilerek Yükselmenin Adıdır NAMAZ.
Her namaz;
Bir yenilenme hareketidir.
Bir dostluk simgesidir.
Samimiyetin bir göstergesidir.
Rabb’le irtibata geçişin en hassas ve en ciddi noktasıdır.
O’nunla yapılan ve asla aksaklık göstermeyen en uzun boylu randevudur…
Hesap günü ilk sualin namaz’dan sorulacağı malumumuzdur.
Şu halde her zaman için öncelememiz/öncelik vermemiz gereken vakıa namaz’dıdır.
Nasıl ki sosyal hayat kurallarından birisi de önemli işleri öne almak ve titizlikle olması gerekeni yapmaksa;
Namaz da bu kabildendir hatta daha önemlidir.
Namazımızla varız ve namazımızla anlam bulacağız.
Kalp de dahil bütün vücut azalarımızın itaate durduğu Rabbani bir tavırdır namaz.
İnsanların ’a olan İslam’a olan
Samimiyetlerini bağlılıklarını öğrenmek ya da ölçmek istiyorsanız;
Size en sağlıklı istatikî bilgiyi namazları verecektir.
Eğer bir müslümanın namazı uzunsa ona güvenebilirsiniz;
Onunla dost olabilirsiniz.
Rüku ve secdede fazla duranlara dikkat edin.
Çünkü;
Onlar Rablerinden ayrılmak istemeyenlerdir.
Onlar ibadetin itaatin ulvi tadına erebilenlerdir.
Onlar Rablerini gerçek manada sevebilenlerdir.
Onlar “elestü birabbikum”a dikkat kesilenlerdir.
Onlar namazla dirilişin namazla direnişin sembol şahsiyetleridir.
Hayatımızı çepeçevre kuşatan pisliklerden ve çirkinliklerden arınmamız için namazın hakkını vermemiz gerekiyor.
Eğilerek yükselmenin adıdır namaz.
Günde beş kez zamanı temizlemenin tadıdır namaz.
Sözün değil özün ispat mekanıdır namaz.
Kulluğun en şerefli ve en değerli çizgisidir namaz.
Namazı hakkıyla ikame edip hayatı bu nurlu ibadetle şekillendirip
İslam’ı yüreklerine hakim kılabilenler safında olmak temennisiyle.
Namazında Bir Başkadır Gök Yüzü!
Hiç düşündünüz mü bilmem ama sabah namazlarında daha bir değişiktir gözyüzü
gündüz gökyüzünde siyah lekeler oluşturan kuşlar gece olunca yerlerini beyaz lekelere bırakmışlardır
beyaz lekeler seher vaktinin aydınlığında terkederler semayı başka bir gece gelmek için, ama seher vaktinde gitmek üzere
dünya daha bir sessizdir sabah ezanı vakti tüm zulümler uykuya yatmıştır o saat sadece Allahla münasebetini sık tutanların vaktidir o an
gözler daha mahmur ama kalp daha memnundur abdest alırken o andaki hafif üşüme gibisi yoktur dünya üzerinde titrerken günahlarının döküldüğünü hisseder insan
yüzünü havluya silerken aynaya bakınca daha bir mutlu görür kendini
iç muhasebesini yapar oracıkta ne kadar şanslı olduğunu hisseder bir an 'şükürler olsun Rabbim' der
ezanlar daha bir güzel okunur sabahları insan uykudayken kuş sesleri eşlik eder içli müzzine o 'essalatü hayrün minen nevm' derken daha sesli öter kuşlar, insanlara ezan sesini duyurmak istercesine
sonra namaz insan elini göğsüne bağladığında tüm kötülüklerden çekilir, rükuda eğilirken aslında kendini doğrultup tüm malayani şeyleri sırtından atar
secde insanın kendini sıfırladığı an alın yerdedir ama kalp göklerde gezer secde ederken
ve duaRabbin ' duanız olmasa ne ehemmiyetiniz var dediği dua
verirler ben acizim kudret senin dedikçe,
verenin şanı büyük sen iste istedikçe