* FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: İslam Düşmanlığı Kronik Bir Hastalıktır  (Okunma sayısı 79 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 8563
İslam Düşmanlığı Kronik Bir Hastalıktır
« : Bugün, 07:59:24 ÖÖ »


İslam Düşmanlığı Kronik Bir Hastalıktır

İslam düşmanlığı organize bir tutuma dönüştü. Kendinden oluşan bir duruş değil. Organize ve beynelmilel bir yapı olarak görülüyor. Zira hemen hemen aynı anda aynı jargonla saldırıyorlar. Sosyal medyada sayıları birkaç yüze ulaşan hesaplar aynı yanlış, yalan, boş, saptırılmış bilgiyi servis ediyorlar. Saldırırken veya sözde İslam aleyhinde bilgi verirken hiçbir insani, vicdani, akli ve bilimsel veriye dayanmıyorlar. Bilakis uydur uydur söyle de lekesi kalsın durumu. Mantık bu.

Bizim liseli veya üniversiteli gençlerimiz servis edilen bilgileri feshedecek, inceleyecek durumda değil. Gençlerin büyük kısmı bu tezgâhın farkında.

Önemsemiyorlar bu yazılan yanlış ve yanıltıcı bilgileri. Bir kısım kaynaklara indiklerinde oynanan oyunu görebiliyorlar. Ama az da olsa bir kısmı bilmediğinden yanılıyor. İnanıyor. Zira okuma alışkanlığımız çok az maalesef.

SAPTIRMAYA BİR ÖRNEK

Örneğin, İslam düşmanı hesaplardan birinde şöyle bir bilgi servis ediliyor. Meryem Suresi 25. ayette Allah şöyle buyurdu: "Ey iman edenler! Hurma ağacını kendinize doğru sallayın ki size taze hurma dökülsün." Sonra şöyle yorum getiriyorlar ayete:

"İşte Kuran böyle basit şeylerle ilgileniyor." Peki ayet gerçekten böyle mi? İnceleyelim. Bu ayet Hz. Meryem'in, Hz. İsa'yı doğurma aşamasındaki bir dönemi anlatıyor. Hz. Meryem'in doğum sancısı tutunca Allah şöyle buyurdu: "(Ey Meryem) Hurma dalını kendine doğru salla ki üzerine taze, olgun hurma dökülsün." (Meryem/25).

Neden taze hurma yemesi öneriliyor? Zira taze hurma yendiğinde cenin doğumu esnasında rahmin ağzına bir sıvı salgılıyor ve çocuk daha rahat doğuyor. Günümüzde bilimsel çalışmalar bize böyle bilgi veriyor. Aslında mucizevi bir olayı Hz. Meryem üzerinden yüce Allah bize duyuruyor.

Dikkat edin, ayet Hz. Meryem'in doğum sürecindeki bir olayı anlatıyor. Peki İslam düşmanları olayı nasıl veriyor? Güya Allah bize diyor ki "Hurma dalını silkele, taze hurma dökülsün". Önemsiz bir bilgiyi Kuran paylaşmış oluyor. Halbuki ayette "Ey iman edenler" ifadesi yok. "Üstünüze dökülsün" ifadesi de yok. Zira ayet Hz. Meryem'le ilgilidir. Ve Meryem doğum esnasında kendisini rahatlatacak bir bilgiyle donanımlı hale getiriliyor.

Bu sadece bir örnekti. İslam düşmanı bu tür hesapların paylaştıkları her türlü bilgi böyle yalan yanlış. Saptırıcı bilgiler empoze ediliyor. Tarih boyunca 1447 yıldan daha fazla zamandır sürüyor İslam'a saldırılar. Saldıranların hepsi toprak oldu gitti. Ama İslam dimdik ayakta. Her gün daha da güçleniyor. İslam'a hiçbir zarar veremez bu tür bayağı hamleler.

UYANIK OLMALIYIZ

Ama uyanık olmak, bu tür operasyonları gözlemek lazım. Elbette Diyanet ve ilgili pozisyonda olanlar, ilahiyatçılar bu çirkin olayları kontrol edip gençleri bilgilendirecek hamleler yapmalılar. "Emri bil maruf, nehyi anil münker", yani "İyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak" gerekiyor. Kalemle, dille, görsel ve yazılı medya unsurlarını kullanmak elzemdir.

İnsanımızı, Türk coğrafyasını, Anadolu insanını bir arada tutan, birleştiren, her türlü hainliğe karşı kenetleyen en yüce güç İslam'dır. Hele aileler ayaktaysa, hâlâ bağımsızlığımızı koruyorsak, hâlâ insani ve vicdani hasletlere sahipsek bunun mimarı Kuran, Hz. Muhammed, yani İslam'dır. Onun içindir ki bütün şer ve iflah olmaz unsurların hedefi İslam'dır.

İslam düşmanlığı kronik, tedavisi zor bir hastalıktır.

Bu hastalığa yakalananlar dünyada da aziz ve mutlu olamazlar, ahirette de. İki dünyası da haraptır. Hayatları boyunca şekilden şekile, düşünceden düşünceye savrulur dururlar. Her gün başka bir felsefenin söylemlerine teslim olurlar.

"Bilim" derler, doğru bilgiye ulaşmanın kriterlerinden uzaktırlar. "Vicdan" derler, "Hangi vicdan?" diye sormak lazım. Kısacası septik halden normale dönemeden savrulur gider.

DÜRÜSTLÜKTEN UZAKLAR

"Dürüstlük" derler, Hz. Meryem ile ilgili ayette gösterdiğim kadar dürüsttürler. Bağnazdırlar. Bu arada inançsız olup da kendi inancıyla yaşayan, kimseye bulaşmayan, dine hakaret etmeyen, kendi yağında kavrulan insanlar vardır. Bu tür insanlar için dua ederiz; hidayetleri için. Bizim eleştirdiğimiz kişiler saldırgan, yanlış bilgiler empoze eden, bütün varlığını İslam'a çamur atmaya endekslemiş olan kişilerdir. Onlara da Allah hidayet nasip etsin. Ama herhalde bazılarını Allah da istemiyor ki bir türlü doğru yerde aranması gerekeni aramıyorlar.

Onlar kalplerini, kulaklarını, Allah'a kapattılar. Yüreklerinde baba ve annelerinin dinine kulaklarını tıkadılar. Hiç bilmeye, anlamaya çalışmadılar.

Önyargılarıyla İslam'a baktılar. Vitrine çıkarılan birkaç yalan yanlış bilgilerle dini değerlendirdiler.

Onlarla oynayanların tuzağına geldiler. Bir türlü üzerlerindeki külü silkelemediler.

Hiçbir gün Hz. Ali'nin dediğini diyemediler:

"Bir imansız Hz. Ali'ye sadece şu soruyu sordu. Ya biz haklı isek, ya sen yanılıyorsan? Hz. Ali dedi ki:

Ya ahiret varsa, ya Allah seni hesaba çekecekse! O zaman ne yapacaksın?" Cevap ve karar herkesin kendine.

DEPREM KENDİNİ HATIRLATIYOR

Çarşamba günü kısa ve ama silkeleyici bir deprem yaşadık. Ben de İstanbul'da yaşadım o anı. Hanımla beraber yaşadık. Doğrusu nedense o anda "Beklediğimiz ve öngörülen deprem bu herhâlde" dedim. İnşallah öyledir. Bir daha böyle bir deprem yaşamayız inşallah. Sallanırken o anda aklıma gelen duaları da mırıldandım. Hem tedbir hem de dua. Biri olmazsa öteki de olmaz. Önce tedbirimizi alacağız, sonra duamızı ihmal etmeyeceğiz.

Deprem öncesi meşhur uğultuyu da duyduk.

Dolapların kapısı açılıp kapandı. Yine nedense korku veya endişe duymadım. Diliyorum ve temenni ediyorum ki bir daha İstanbul'da deprem yaşamayalım. Ülkemizin hiçbir yerinde deprem olmasın. İnsanlarımız hayatını kaybetmesin.

ZAMANI TAHMİN EDİLEMİYOR

Bütün ilim adamları bu hususta ittifak halindeler.

Depremin tarihi ve zamanı bilinmiyor. Hazırlıklı olmak, hazırlıksız yakalanmamak lazım. Gece veya gündüz herhangi bir saatte olabilir. Yüce Allah, "sünnetullah" dediğimiz tabiat kurallarına bağlamış her şeyi. Karar mercii O, zamanı çizen O, hüküm veren O, evren O'nun, varlık O'nun. Ama bize de bu kuralları doğru okumamızı emrediyor.

ASR-I SAADETTE FAY HATLARI

Hz. Peygamber döneminde yaşamış ve Peygamber'in amcasının oğlu olan Abdullah bin Abbas, çok dikkat çekici bir bilgi paylaşır. O dönemde şöyle der: "Yer altında kalan damarların kırılmasıyla deprem meydana gelir." Günümüzdeki bilgilerle örtüşüyor bu ifade. Din, bilimin verilerini önemsiyor. Elimizden geldiği kadar dikkat edip tedbir alacağız. Gerisi Allah'ın bileceği iş.

BİNALARI DÖNÜŞTÜRELİM

Binaları kentsel dönüşme hazırlayalım. Bu esnada kaybedilecek ufak metrekarelere takılmamak lazım. Zira bina yenilenince, yeni teknikle yapıldığında hayat kurtarabilir. Bu depremde can kaybının olmaması sevindirici. Allah korusun hepimizi. Herkese geçmiş olsun.

KUZENLERİN EVLENMELERİNDE BİR SAKINCA VAR MI?

Kimlerle evlenilemeyeceği Nisa Suresi'nin 23. ayetinde belirtilmiştir. Şöyle buyurulmaktadır:

"Analarınız, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeş kızları, kız kardeş kızları, sizi emziren sütanalarınız, sütbacılarınız, eşlerinizin anaları, kendileriyle birleştiğiniz eşlerinizden olup evlerinizde bulunan üvey kızlarınız size haram kılındı. Eğer onlarla nikâhlanıp da henüz birleşmemişseniz kızlarını almanızda size bir mahzur yoktur. Kendi sülbünüzden olan oğullarınızın eşleri ve iki kız kardeşi almak da size haram kılındı; ancak cahiliyede geçen geçmiştir.

Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir." Bunların dışında kalanlar helaldir deniliyor. Bir-iki istisnai durum hariç. Bu nedenle amca, hala, teyze çocuklarının birbirleriyle evlenmelerine engel yoktur.

 Namazlarda "Tadil-i erkân farzdır" diye bir şey duydum. Anlayamadım, açıklar mısınız?

"Tadil-i erkân" demek, namazlardaki secde, kıyam, rükû, itidal gibi rükünleri yerli yerinde ve düzenli yapmak demektir. Mesela, rükûdan doğrulduktan sonra bir süre ayakta bekleme (kavme) gibi durumlar tadil-i erkândan sayılır. Buna dikkat etmeden namaz kılan, namazdan hırsızlık yapana benzetilir. Üç mezhebe göre (MalikiŞafii- Hanbeli) farzdır. Hanefilere göre ise vaciptir.

 Kıyamet kopunca melekler ölecek mi?

Kıyamet kopunca Allah'tan başka melekler de dâhil olmak üzere bütün canlılar öleceklerdir (Kasas Suresi 28/88). Ancak melekler, insanlar gibi bir hesaba çekilmeyecektir. Sembolik anlamda melekler de mahşer yerine getirilip bekleyeceklerdir.

 Haram parayla alınmış bir elbiseyle kılınan namaz kabul olur mu?

Zayıf bir rivayete göre şöyle denilmiştir. "On liraya (dirheme) alınan bir elbise için verilen on liranın bir lirası haramsa o elbisede kılınan namaz kabul olmaz." Bu nedenle İbn Hazm, İmam Ahmed gibi âlimler "Bu namaz olmaz" derler. Ebu Hanife, Malik ve Şafii'ye göre ise namaz geçerlidir.

Nihat Hatipoğlu.

İNTERNET RADYOMUZ 24 SAAT YAYINDADIR.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Birlikte Rahmet Vardır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:36:14 ÖÖ]


İslam'ı Yaşamak Kolaydır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:31:24 ÖÖ]


Kur’an Kainatı Okumayı Emreder Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:25:55 ÖÖ]


Nasıl Oluyor Da Okumuyoruz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:15:22 ÖÖ]


İnsanların En Fazîletlisi Allah Yolunda Cihâd Edendir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:08:43 ÖÖ]


İslam Düşmanlığı Kronik Bir Hastalıktır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:59:24 ÖÖ]


Sami Savni Ozer - En Güzel Tasavvuf Musikisi 1 - 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:30:46 ÖS]


Müezzin - 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:22:22 ÖS]


Salih Ergül - Gönlümüzdeki İlahiler 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:12:16 ÖS]


Abdulkadir Şehitoğlu - Ilahi Esintiler 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:04:15 ÖS]


Abdul Kadir Şehitoğlu - İlahilerle Ezan-ı Muhammediler 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:57:19 ÖS]


Nebevî Dâvet Allah’a İbadet Edin, Tağuta - Şeytana Kulluktan Kaçının’ Gönderen: türkiyem
[Dün, 04:24:27 ÖS]


Oruç İbâdetinin Hikmeti ve Takvâ İle Münâsebeti Gönderen: türkiyem
[Dün, 04:16:16 ÖS]


Müslümanların Yeryüzünde İktidar Olmaları Allah’ın Va’dindendir Gönderen: türkiyem
[Dün, 04:05:24 ÖS]


Tevhîd Mesajı ve İslâmî Kimlik Gönderen: türkiyem
[Dün, 03:53:36 ÖS]


Ailelerimize Karşı Sorumluyuz Gönderen: türkiyem
[Dün, 03:39:31 ÖS]


Temizlik İmani Bir Sorumluluktur Gönderen: türkiyem
[Dün, 03:32:56 ÖS]


İyilik Hakim Oluncaya Kadar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:47:13 ÖÖ]


Bir Dem Gelir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:41:36 ÖÖ]


Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) açılması Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:35:31 ÖÖ]