* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Ölmeyecekmiş Gibi Yaşıyoruz  (Okunma sayısı 120 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı KOYLU

  • *****
  • İleti: 2314
Ölmeyecekmiş Gibi Yaşıyoruz
« : Temmuz 04, 2021, 02:24:48 ÖS »
Ölmeyecekmiş Gibi Yaşıyoruz

Insanin sonsuza kadar yaşama arzusuna "tulu'l-emel" demişler. Tükenmez yaşam arzusu. Birbirimize karşı kullandiğımız ağır dilden tutun, her türlü acimasızligimıza varıncaya kadar bizi olumsuzluklara dürten işte bu duygudur.

Makul ve helal şeyleri arzu etmek, dinimiz tarafından eleştirilmemistir. Dünyaya meyletmek de ölçülü oldukça çirkin sayılmamiştır. Ama başkasının mutsuzluğu üzerine bir dünya inşa etmek, tükenmeyen bir açgözlülükle her şeye saldırmak, ahireti hesap dışı saymak doğru yol değildir. Bu konuda çarpıcı bir örnek bazı kaynaklarda şöyle anlatılır:

"Hz. Üsame bir ay sonra parasını ödemek üzere çok da acil olmayan bir şey satın alır. Bir ay sonra 100 dinar ödeyecek. Hz. Peygamberimiz, Hz. Üsame'nin yersiz borçlanmasını hoş karsılamaz. Bunu da şöyle dile getirir: Üsame'ye şasırmiyor musunuz? Bir ay sonra parasını ödeyeceği bir mal satın aldı. Üsame, tulu'l-emel sahibidir. Vallahi ben göz kırpıştırdigımda iki kirpiğimin bir araya gelmesine kadar yaşayıp yaşamayacagımdan emin değilim. Kolumu kaldırdiğımda yere koyuncaya kadar yaşayıp yaşamayacagımdan emin değilim. Ağzıma bir lokma aldiğımda yutmadan önce ölüp ölmeyecegimden emin değilim."

Bazılarına Peygamber Efendimizin bu sözleri ağır gelebilir. "Ne yani, dünya için çalışmayalım mı?" demek isteniyor diye sorulabilir. Aslında anlatılmak istenen bu değildir. Elbette dünya için çalışacagız, hiç ölmeyecek gibi. Ama ahireti de unutmayacağız, yarın ölecek gibi.

Bir hayvanın boğazından çıkardığı kusmugu gören bir gönül ehlinin dediğini unutmayacagız:

"Ey insanoğlu! Iste mideden çıkarılan bu lokma için birbirinizin boğazına sarılıyorsunuz."

Hesabı unutanlar çogaldı. Allah'in mahkemesine hazırlanan azaldı. Teraziyi ve adaleti düşünenler görünmez oldu. Dünyevi hırsı ve zevki için başkalarını yok sayanların sayisı günden güne artmaya başladı.

RESULULLAH KENDINE KISAS UYGULATTI

Ibn Sa'd anlatıyor:

Hz. Ömer, Şam'a gittiğinde bir adam, bir valinin (Amr bin As oldugu söylenir) kendisini dövdügünü söyler. Sikâyet eder.

Hz. Ömer valiyi, hesap sormak için valiyi Medine'ye çagırtır. Mahkeme kurar. Sonra valiyi haksız gördüğü için vatandaşa elindeki sopayla valiye vurmasını ve kisas uygulamasını emreder.

Amr bin As itiraz eder ve şöyle der:

"Ey Halife! Bu adamdan dolayı bana kisas mı uygulayacaksın?"

Hz. Ömer:

"Evet, bu adamdan dolayı sana kısas uygulayacağım."

Bunu duyan Amr bin As şöyle dedi:

"O halde biz yöneticilik yapamayız. Otorite kuramayız."

Hz. Ömer:

"Bu beni hiç ilgilendirmez! Vallahi ben Resulullah'ın kendi nefsine kısas uygulattığını gördüm. Sana kısas uygulatacagım."

 Amr:

"Peki ben adamla anlaşırsam olur mu?"

Hz. Ömer: "Adam hakkından vazgeçerse ne âlâ. Yoksa kurtuluşun yok."

EN SEVIMLİ İNSAN

Sevgili Peygamberimiz, sevimli ve sevimsiz insanı şöyle tanımladı:

"Benim yanımda en sevimliniz, ahlakça en güzel olan ve etrafinızdakilerle hoş geçinendir. Onlar herkesi sever, herkes de onları sever. Benim katımda en sevimsiz olanlarınız. koğuculuk yapan, dostlarının arasını açan ve temiz kimselerde kusur arayanlardır" (Taberani).

Bazen iyi insanların kötülerce kıyasıya eleştirildiğıni görebilirsiniz. Bu iyi ve ahlaklı insan için bir eksi puan değil, bilakis doğru yolda olduklarina işarettir.

BIR HADIS

Efendimiz şöyle buyurdu:

"Allah katında amellerin en sevimlisi, az da olsa devamlı olanıdır" (Buhari, Libas, 43).

Bazen mübarek gecelerde veya belli zamanlarda yüzlerce rekât nafile namaz kılıyoruz. Sonra da namazı bırakıyoruz. Bunu yapacagımiza günde 5 vaktin farzinı kılsak çok daha doğru bir iş yapmıs olacagız. Az da olsa devamlı olan ibadet tavsiye edilir. Özellikle de farz ibadetlerde.

GÜNAHSIZ INSAN VAR MIDIR?

Ehli sünnet dediğimiz Kur'an ve sünnet kaynaklı inancımıza göre peygamberler dişında masum yani günahsız insan yoktur. Herhangi bir insan için "günahsizdır" demek, ciddi bir iddia olur ve sakıncalı bir durum içerir. "Ismet" yani "günahsızlık" sifatini ona yakıştırmak anlamına gelebilir. Hz. Peygamber şöyle buyurmustur:

"Her insan hatali is yapar. Ama hata edenlerin en hayırlisı tövbe edenlerdir" (Ibn Mace, Zühd 30).

Bazı insanlar için kullanılan "günahsız, kalbi tertemiz, hatası yok" gibi sözler faydalı değil, sorunlu sözlerdir.

Bilindigi gibi "ismet" yani "günahsız olma" sıfatı bütün peygamberlere verilen beş temel esastan biridir. Ismet, günahlardan Allah tarafindan korunma anlamina gelir.

Bunu peygamberlerden başkasına vermek doğru değildir.

Peygamberler hakkında insan olmaları dolayısıyla söylenebilecek ufak hatalara da "zelle" adı verilmiştir ki bu zelleler -tercih hatası- peygamberlerin masumiyetine ve vahyine asla zarar vermemiştir. Hz. Adem'in yasak meyveyi yemesi gibi.

Nitekim bu tür ufak hatalar da yüce Allah tarafından ikazla düzeltilmiştir. Bu noktadan peygamberlere bir nakışa (eksiklik) yakıştirılmaz.

Herhangi bir insan içinse "Onun bir günahinı görmedim" cümlesini kullanmak mümkün olabilir. Gerçeği ise Allah bilir.

 Ağlamak abdesti bozar mı?

Manevi duygulardan veya bir üzüntüden dolayi gözyasi dökmek abdesti bozmaz. Namazda okunan ayetlerden veya manevi hazdan dolayı kişilerin ağlaması da abdeste zarar vermez.

Hz. Peygamber'in namazda iken gögsünden kaynayan kazan gibi bir sesin geldiği kaynaklarda ifade edilir. Hz. Ömer'in namazda iken ağlama sesinin (Hz. Ebu Bekir için de bu nakledilir.) arka saflardan duyulduğu aktarılıyor. Bundan şu anlaşılıyor:

Allah sevgisi, hasreti, korkusu veya aşkindan dolayiı kişinin gözyaşı dökmesi, abdeste ve namaza zarar vermez. Ancak namazda olan bir kişinin dünyevi bazı şeylerden dolayı yüksek sesle aglaması namaza zarar verir.

 


* BENZER KONULAR

Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:09:36 ÖS]


Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]