İyiliğin karşılığı iyiliktir
Kuran-ı Kerim soruyor: "İyiliğin karşılığı iyilikten başka ne olabilir ki..." (Rahman, 60)
İyilik yapanlar Allah'ın rahmetine yakın olanlardır. (A'raf, 56) ve elbette Allah iyilik edenlerin karşılığını verir. (Tevbe, 120)
Ebu Hureyre (r.a.) anlatıyor: "Aşırı günahkâr bir kadın sıcak bir günde bir kuyunun etrafında susuzluktan dili sarkmış halde dolaşan bir köpek gördü. Ona acıdı. Kuyudan onun için su çıkardı ve onun susuzluğunu giderdi. Bundan ötürü de günahları bağışlandı.
Benzer bir başka hadiste de bir erkek örneklendirilir. O da çölde yürürken bir kuyu bulur. İner ve su içer. Sonra da kuyunun etrafında nemli toprağı yalayan bir köpek görür. Köpeğe acır ve şöyle der: Bu köpek de benim gibi susadı. Adam kuyuya indi. Ayakkabısına su doldurdu. Ve ağzıyla tutup kuyudan çıktı. Sonra köpeğe suyu içirdi. Allah onun bu hareketini beğendi ve onun günahını affetti. (Ahmed, Müsned 3/8883; Buhari, 2363; Müslim, 2244; Ebu Davud, 2550)
İyilikten vazgeçmeyin. Olumsuz örnekler sizi ümitsiz kılmasın. Şerrin size egemen olmasına müsaade etmeyin. Sıkıntılı günler, kötü ortamlar geçer. Niyetinizi halis kılın. Allah içinizi halis kılar. İyiliğinize rağmen, sizi görmeyen veya çirkin göstermeye çabalayanlara bakmayın. Bilin ki Yüce Rabbimiz belki sizin gizli kalan iyilikleriniz hürmetine sizi kabul edecektir.
NİHAT HATİPOĞLU.
KÜÇÜK İYİLİĞİ KÜÇÜK GÖRME
Küçük bir diken. Yol üzerinde. Kime ne zarar verir ki! Belki kimseye. Ama o küçük diken, başka dikenlerin birikmesiyle büyük dikene dönüşmeden ortadan kaldırılmalı. İşte Hz. Resul (s.a.v.) burayı söylüyor. "Adam yürüyordu. Yolda bir diken gördü. Yoldan onu uzağa koydu. Allah bu tavrından ötürü adamı affetti." Hayatta da küçük dikenler vardır. Zararsız hale getirilmeli. Sonra büyüyebilir.
Devam buyuruyor: "Bir adamı gördüm. Cennette dönüp duruyordu. Keyfi yerindeydi. Bu adam yolun üzerine sarkmış ve insanların geçişlerine engel olmuş olan bir ağaç dalını kestiği için meğer bu mertebeye ulaşmış." (Malik, Muvatta, 2405; Ahmed, Müsned, 3/10898; Müslim, İmare, 1914; Tirmizi, 1958)
Sahabeden Berze (r.a.) Hz. Peygamber'e (s.a.v.) soruyor; kendisinden yararlanacağım bir şeyi söyler misiniz? Hz. Peygamber (s.a.v.) cevap verdi: "Müslümanların yolundan eziyet veren şeyi kaldır." (Müslim, 2618; Ahmed, Müsned, 7/19806; İbn Mace, 2681)
Sonra iyiliğin sınırını cansızlardan alıp canlıya getirip varlığın tümüne yaygınlaştırarak şöyle buyurdu: "Her susamış ve ihtiyaç sahibi canlı için sevap vardır."
Mümin imanına kasteden her diken; ahlakına kasteden her ahlaksızlık, güvenliğine kasteden her azgınlık; namusuna kasteden her çirkeflik, ibadetine kasteden her şerr yoldaki diken gibidir. Onu aradan kaldırmak ve çöplüğe bırakmak menzile varmak için lazımdır.
NİHAT HATİPOĞLU.