* FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Mahşer Alemi ve Şefaat  (Okunma sayısı 95 defa)

0 Üye ve 6 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 8125
Mahşer Alemi ve Şefaat
« : Bugün, 08:08:26 ÖÖ »


Mahşer Alemi ve Şefaat

Mahşer günü amel defterleri dağıtılacak. O dehşetli günde Peygamber Efendimiz mahşer âleminin ateşini dindiren bir rahmet olacak, yüce Rabb’imizin müsaade ettiği noktaya kadar şefaat yetkisini kullanacaktır

Mahşer âlemi, herkesin mezarlarından çıkıp hesaba çekileceği âlemin adıdır. Buna ahiret âlemi diyoruz.

Orada hesap vardır. Herkes dünyada yaptığının bedelini ödeyecek. Hiçbir şey gizli kalmayacak.

Mahşer yerinin büyüklüğünü, ihtişamını, dehşetini, zorluğunu ve oradaki insanların çaresizliğini anlatmak çok zordur.

Mahşer günü, dünyamızın günleriyle kıyaslanamaz.

Saatlerle ifade edilemez. Nitelik ve niceliğini ancak yüce Allah bilir. Söylenecek her söz, yapılacak her tanımlama yetersiz kalacaktır. Dehşeti tarif etmekten uzak olacaktır.

Orada sorgu var. Sorgu esnasında diller kilitlenecek, organlar konuşacak. Zalim zulmünden pişman olacak. Ama bu faydasız bir pişmanlık olacak.

Orayı hasret kapsayacak. Dostlar birbirinden kaçacaklar. Allah için kurulan dostluklar hariç, dostlukların, arkadaşlıkların hiçbir faydası olmayacak o gün.

MÜMİNLERİN PUSULASI

Orada terazi kurulacak. Sevap ve günahların tartılacağı terazi. Bu dünyanın terazilerine benzemeyen bir terazi. "Teraziden maksat adalet midir?" Belki tartışılır ama orada bir terazinin olacağı kesindir. Orada sırat köprüsü kurulacak. Altından cehennem kaynayan sırat.

Amel defterleri dağıtılacak o gün. Defterler, iyilik ve günahların sicilini anlatır. Hafıza kaybına uğrayanlar o gün hatırladıklarında mutlu olmayacaklar. Dönmek isteseler dönemeyecekler. Bağırsalar duyulmayacak. Çaresizlik ve pişmanlık kasıp kavuracak.

İşte o dehşetli günün ümit parıltısı, Hz. Peygamber'in şefaati olacaktır. Sevgili Peygamberimiz, mahşer âleminin ateşini dindiren bir rahmet olacaktır o gün. Bütün müminlerin yöneldiği bir pusula olacaktır.

Yüce Rabb'imizin müsaade ettiği noktaya kadar şefaat yetkisini kullanacak ve insanların kademe kademe kurtuluşunda aracı olacaktır. Aslında kendisi, "Umulur ki Rabb'in seni makam-ı mahmuda (övülmüş makama) yükseltir" (İsra, 73) ayetinin kendisine verilecek şefaate işaret olduğunu bildirmişti.

Her peygambere dünya hayatında reddedilmez bir dua imkânı verilmiştir. Ve her peygamber bunu dünyada kullanmıştır. O ise bunu ahirete saklamıştır. İnananlara şefaat olarak.

İşte size Peygamber'imizin şefaatini anlatan o sahih hadislerden biri: "Kıyamet günü olunca insanlar birbirlerine karışırlar. Hz. Âdem'e (AS) gelirler. Ona, 'Bize Rabb'inin katında şefaatçi ol' derler. Âdem, 'Ben bu konumda biri değilim, siz İbrahim'e gidin. O Rahman'ın yakın dostudur' der.

PEYGAMBERİMİZİN ŞEFAATİ

İbrahim'e (AS) gelirler. O da, 'Ben bu konumda biri değilim, siz Musa'ya gidin, o Allah'la konuşandır' der.

Musa'ya (AS) gelirler. O da, 'Ben bu konumda biri değilim, siz İsa'ya gidin. O Allah'ın ruhu ve kelimesidir' der. İsa'ya (AS) gelirler. O da, 'Ben bu konumda biri değilim, siz Muhammed'e (SAV) gidin' der.

Bana gelirler. Ben, 'Ben bu konumdayım' derim. Ve Rabb'imin huzuruna çıkmak üzere izin isterim. İzin verilir. Bu esnada bana şu anda bilmediğim bazı hamd sözleri ilham olunur. Bunlarla Rabb'ime hamd ederim. O'na secdeye varırım. 'Kalk ey Muhammed! Konuş, dinleneceksin; istediğin verilecektir; şefaatçi ol, şefaatin kabul edilecektir' denilir. Ben de, 'Ey Rabb'im! Ümmetim, ümmetimi istiyorum!' derim.

Allahu Azze ve Celle, 'Haydi git, kalbinde bir arpa tanesi ağırlığınca iman olan herkesi ateşten çıkar' buyurur. Ben de bunun üzerine giderim ve bildirileni yaparım. Sonra tekrar döner, aynı övgü sözleriyle O'na hamd ederim. Sonra secdeye kapanırım.

'Kalk ey Muhammed! Konuş, dinleneceksin; iste, istediğin verilecektir; şefaatçi ol, şefaatin kabul edilecektir' denilir. Ben de, 'Ey Rabb'im! Ümmetim, ümmetim!' derim.

Allahu Teâla, 'Haydi git, kalbinde zerre miktarınca ya da hardal tanesi büyüklüğünce iman bulunan herkesi ateşten çıkar' buyurur. Ben de bunun üzerine giderim ve bildirileni yaparım. Sonra tekrar döner, aynı övgü sözleriyle O'na hamd ederim, sonra secdeye kapanırım.

Allahu Azze ve Celle, 'Kalk ey Muhammed! Konuş, dinleneceksin; iste, verilecektir; şefaatçi ol, şefaatin kabul edilecektir' buyurur. Ben, 'Ey Rabbim! Ümmetim, ümmetimi istiyorum' derim.

Allah (CC), 'Haydi git, kalbinde hardal tanesinden çok az miktarda iman olan herkesi ateşten çıkar' buyurur. Ben de gider bunu yaparım."

Yüce Rabbimizden bu şefaati hak etmeyi temenni edelim.

BÜYÜKLERİN DUALARI

Hz. Ebubekir'in duası

Ya Rabbi! Şu ahiret azığı az olan adama, lütfunla cömert davran. Hakikatten o; günahlarından dolayı iflas etmiştir, çaresizdir. Senin kapına gelmiş, kapına sığınmıştır. Ey kudreti sonsuz Allah'ım, onu boş çevirme! Şu kulunun günahları çoktur, hem de çok fazladır. Sen çok olan günahları da bağışlarsın. Bu kul, çaresizdir; gurbetteki yolcu gibidir. Günahkârdır; kapına sığınmış, rahmet dileyen bir fakirdir. O hep isyan etti.

Unuttu seni ve nimetlerini. Hata üzerine hata yaptı. Sen ise bütün bunlara rağmen iyilik üzerine iyilik ettin. Sonsuzca verdin, hep verdin, tükenmez hazinenden isyankârlara da verdin.

Rabbim! Günahlarım, kum taneleri kadar çoktur! Doğrudur, sayılmayacak kadar fazladır. Ya Rabbi, ne olur günahlarımın hepsini affet, en güzel şekilde arınmış kıl beni!

BİR AYET

"Allah size emaneti ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah bununla size çok güzel öğüt veriyor. Allah işitmektedir, görmektedir." (Nisa, 58)

BİR HADİS

"Kim emredildiği şekilde abdestini alır, emredildiği şekilde namazını kılarsa, önceden yapmış olduğu (kusurlu) ameli sebebiyle affolunur." (Nesai)

SORU - CEVAP

 Ezandan sonra dua okunuyor. Bu duanın anlamı nedir?

Ezan duasının anlamı şudur: "Ey eksiksiz davetin (ezanın) ve kılınmak üzere olan namazın Rabbi olan Allah'ım!.. Muhammed Aleyhisselam'a cennette yüksek dereceyi ihsan eyle. Onu vaat ettiğin makam-ı mahmuda ulaştır. Sen vaadinden (sözünden) caymazsın."

 Babam hasta, ayakta duramıyor. Sandalyede namaz kılabilir mi?

Rahatsızlığı sebebiyle ayaklarını kıbleye ve yana uzatarak da olsa oturamayan kişi, sandalyede oturup namaz kılabilir.
 Pijama veya sabahlıkla namaz kılınabilir mi?

Temiz olması ve namaz kılınırken örtünmesi gereken yerleri kapatmak koşuluyla pijama veya sabahlıkla namaz kılmakta bir sakınca yoktur.

Nihat Hatipoğlu.

İNTERNET RADYOMUZ 24 SAAT YAYINDADIR.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

İnsanları En Çok Cennete ve Cehenneme Götürecek İki Önemli Amel Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:18:44 ÖS]


Şefkat ve Merhamet Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:11:01 ÖS]


28 Şubat Post Modern Darbesi 11 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:03:28 ÖS]


Çanakkale Destanı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 05:55:28 ÖS]


Ramazan! İman Sohbetleri 5 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 05:45:44 ÖS]


Karia Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 05:36:57 ÖS]


Sadaka-i Fıtrın Önemi Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:31:00 ÖÖ]


Kur’ân Günlüğü 18 Cüz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:20:55 ÖÖ]


Mahşer Alemi ve Şefaat Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:08:26 ÖÖ]


Gerçek Kardeşlik Gönderen: webtasarim
[Dün, 04:20:09 ÖS]


Zalimler Asla Kazanamazlar Gönderen: webtasarim
[Dün, 04:14:09 ÖS]


Üç Türlü Zulüm Gönderen: webtasarim
[Dün, 04:00:07 ÖS]


Hizmet Nimettir Gönderen: webtasarim
[Dün, 03:43:47 ÖS]


Tavsiyeler Gönderen: webtasarim
[Dün, 03:39:52 ÖS]


Kur’an-ı Kerim’in Lisanında - Aklı Kullanmak Gönderen: webtasarim
[Dün, 03:24:01 ÖS]


Gerçek İflas Eden Kimdir Bilirmisiniz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:12:31 ÖÖ]


Aydınlığa Güvene ve Umuda Açılan Kapı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:05:35 ÖÖ]


Bize Karşı Silah Taşıyan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:40:54 ÖÖ]


Orucun Bazı Hikmetleri Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:33:23 ÖÖ]


Kur’ân Günlüğü 17 Cüz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:25:45 ÖÖ]