* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Vicdanların Buluşma Zamanı  (Okunma sayısı 95 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7241
Vicdanların Buluşma Zamanı
« : Ekim 27, 2023, 07:31:19 ÖÖ »


Vicdanların Buluşma Zamanı

Biz Müslümanlar iman edip ibadet etmekle her şeyin hallolduğunu sanma hatasına düşüyoruz.

İman etmek, ibadetle ilgili görevleri yapmak elbette şart. O ferdi sorumluluklar, ama mesele bununla bitmiyor. Varlığımızı, gücümüzü, birlik ve beraberliğimizi de korumak zorundayız.

Kötülerin şerrine karşı donanımlı olmak da ibadetin bir parçası değil mi?

Dua edelim elbette, ama fiili duamız -yani gayret ve tedbir- olmazsa duamız niye karşılık görsün?

EKSİKLİKLERİMİZ VAR

Müslümanlar olarak rehavete kapıldık.

Etrafımızı imar ettik, ama kalplerimizi imar etmedik.
Nafile ibadete gösterdiğimiz önemi takva, ihlas, samimiyet, komşuluk hakları ve yetim beslemeye göstermedik.

İnanç, ibadet ve ahlakın içinde var olan faziletleri öne çıkarmadık.

Yüce Allah ile bağımızı güçlendirmeye çabalarken Allah'ın emaneti olan kullara aynı engin anlayışı göstermedik.

KENDİMİZİ YENİLEMELİYİZ

Müslümanlar olarak çağın gerektirdiği teknolojik, stratejik, bilimsel adımları atamadık.

Bunları konuşacağımıza faydası olmayan tartışmalarla senelerce uğraştık.

Yıllarca başörtüsünü konuşmadık mı?

Yıllarca imam hatip okullarını bir korku objesi yapmadık mı? Medya yıllarca namaz kılan memurların peşine düşmedi mi?

Bütün bunlarla uğraşacağımıza keşke bilimsel çalışmalarla zaman geçirseydik. Hâlâ bazı üniversitelerde değmeyecek meseleler için boykot yapılmıyor mu?

Keşke birbirimizi mıncıklamaya ayırdığımız parmaklarımızı; keşifler, teknoloji, tıbbi ve bilimsel faaliyetler için yorsaydık.

ARTIK SEFERBERLİK VAKTİ

Vicdanları buluşturmak ve geçmişten ders almak için seferberlik zamanındayız. Fikir, meşrep, mezhep, hatta hangi dine mensup olursak olalım Türkiye'mizin geleceği için işbirliği ve seferberlik zamanıdır.

Şucu bucu kavgalarından sıyrılma zamanıdır.

Kimin, nerede hangi güzel görüşü ve katkısı olacaksa bunları değerlendirme zamanıdır.

İsrail bombaları Gazze'de; adres, kutsal mekân, çocuk, kadın, asker, yaşlı, sivil ayırmıyor.

O hâlde zalimler, güçleri yeterse bizlere de aynı şeyi yaparlar.

Bomba yağdıracaklar ülkeler de Müslüman, ateist, deist, Hıristiyan ayrımı yapmayacaktır; mezhep, meşrep, dil ve din diye ayırmayacaktır. O hâlde ülkemizi güçlendirmek herkesin hedefi ve derdi olmalıdır.

İSLAM ÜLKELERİNİN ACZİYETİ

Türkiye'nin gösterdiği samimi hamlelerin dışında hangi İslam ülkesi arzu edilen duruş sergiledi?

Kahire'de bir araya geldiler, ama ortak bir bildiri bile yayınlanamadı. Ne olacak bu halkı Müslüman olan ülke idarecilerin durumu?

İleride vicdan azabı duymayacaklar mı?

Böyle bir zamanda en azından ateşkes için güçlü bir duruş sergileyemezlerse ne zaman ellerini taşın altına koyacaklar? Oturup evde gözyaşı dökmek en rahat yaptığımız şey herhalde. Ama bu, çocukların öldürülmesini engellemiyor.

ENFAL 60'IN MESAJI

Kuran-ı Kerim, şer güçlere ve düşmanlara karşı caydırıcı olmak amacıyla güç ve savaş atları hazırlanmasını emrediyor. Ayetin meali şöyledir:

"Allah'ın ve sizin düşmanlarınızı ve onların gerisinde olup sizin bilmediğiniz, ama Allah'ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere, onlara karşı elinizden geldiği kadar güç ve savaş atları hazırlayın. Allah yolunda harcadığınız her şeyin karşılığı, zerrece haksızlığa uğratılmadan size tastamam ödenecektir." (Enfal/60)
Ayet, "Bilip bilmediğiniz her türlü düşman ve şerlere karşı caydırıcı olmak niyetiyle mühimmat, silah ve teknolojiyle kendinizi güçlendirin" diyor. "Halklarınızı koruyun" diyor. "Durup dururken saldırın" demiyor. "Zulmedin" demiyor.

"Düşmanlarınızı ve onların gizli ortaklarını caydırın" diyor.

Bence bundan sonra konuşulması gereken budur.

MÜSLÜMANLARA ÇAĞRI

Kısacası Müslümanlar; mabetlerinizi, şehirlerinizi, hastanelerinizi, yollarınızı, denizlerinizi, çocuklarınızı, sivillerinizi, zenginliklerinizi korumak için denizde, karada ve havada son derece güçlü, caydırıcı ve korkutucu olmak zorundasınız. Caydırıcılık için güçlü olmak Kuran'ın bir emridir. Savaştan en çok nefret edenler Müslümanlardır. Kuran "barış ve beraberce ama onurlu yaşamamızı" emreder.

Müslüman ülkeler elbette zenginliklerinin bir kısmını gerekli yere harcamalılar. Elbirliğiyle, beraberce, vicdanlarının gereğini yerine getirerek. Yoksa çocuklar babasız ve annesiz; anne ve babalar da çocuksuz kalırlar.

DÜŞÜNDÜRÜCÜ BİR AYET

Allah, İsrailoğulları'na ve tüm insanlığa, insan öldürmeyi şöyle yasaklıyor:

"İşte bundan dolayı İsrailoğulları'na şöyle yazmıştık:

'Bir cana kıymaya veya yeryüzünde fesat çıkarmaya karşılık olması dışında, kim bir kimseyi öldürürse bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir can kurtarırsa bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur.'

Şüphesiz peygamberlerimiz onlara apaçık deliller getirdiler. Ama bundan sonra da onların çoğu yeryüzünde taşkınlık göstermektedirler." (Maide/32)

PEYGAMBERİMİZ (SAV) GELECEĞİ BİLİR MİYDİ?

Mutlak gaybı -bütün geleceği- Allah'tan başkası bilemez. Ama nispi -kısmigaybı peygamberler bilebilirler. Bu bilginin kaynağı da yüce Allah'tır ve bu bilgiyi yüce Allah (CC) Cebrail (AS) yoluyla peygamberine iletir. Nitekim Hz. Peygamber (SAV) geleceğe dair birçok bilgi iletmiştir ve bu bildirdiklerinin hepsi gerçekleşmiştir. Biz buna "mucize" deriz.

 Kâbe'ye neden Kâbe denilmiştir?

Kâbe, bütün Müslümanların kıblesidir. Mekke'nin ortasında bulunan orta hacimde bir evdir. Kâbe denmesinin sebebi, dört köşeli (muka'ab-küp) şeklinde oluşundandır. Yani, "dört köşeli yüksek yapı" demektir. Diğer bir ismi ise Beyt-i Atik'tir. Anlamı şudur: Allah (CC) bu evi sırf kullarının ibadetine ayırmıştır. Herhangi bir kimsenin mülkü değildir. Bütün dünya Müslümanlarının ortak mekânıdır.

 Allah ismi Kuran'dan önce de kullanılır mıydı?

Allah lafzı daha önce de kullanılırdı. Zira  peygamberimizin babasının adı Abdullah'tı. Eski ilahi metinlerde ve peygamberlere gelen sahifelerde bu yüce ismin kullanıldığını ve nesilden nesile aktarıldığını görmemiz mümkündür.

Nihat Hatipoğlu.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]