www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ
FANİDUNYA NET GENEL => ÖLÜM AHİRET KIYAMET => Ölüm Kıyamet Ahiret => Konuyu başlatan: KOYLU - Haziran 12, 2023, 11:17:38 ÖÖ
-
Dünya ve Ahiretin İflasından Kurtulmak
“Her kim Rabb "ine kavuşmayı umuyorsa iyi işler ortaya koysun; Rabb 'ine ibadette hiçbir nesneyi ve kimseyi O'na ortak koşmasın.” [1]
Tüm varlığın tek sahibi Allah'tır. [2]
O'nun en üstün yaratığı da insandır. [3]
İnsan, eşref-i mahlukatttr. Bu konum, insan için bir onurdur. Yüce Allah, insanı bu onura layık kılmıştır. [4]
İnsan Allah'tan geldi ve yine O'na dönecektir. [5]
Allah'a giden yolun şaşmaz rehberi ise, Kur’an'dır. [6]
O, insana, Allah'a giden yolu göstermek için indirilmiştir. [7]
Kur’an'ı izleyen kimse, yoldan sapmayacak ve bedbaht olmayacaktır.[8]
Kur’an, insan da dahil tüm yaratıklara bahşedilen ömrün, bir gün son bulacağını; sadece kudret ve ihtişam sahibi Allah'ın, sonsuza dek kalacağını bildirir. [9]
Ölümün, bir yok oluşu değil, ebedi hayata geçişi; kendinden önceki ve sonraki hayatı ayıran kesin bir çizgiyi ifade ettiğini belirtir. [10]
Böylece o, hem bütün bir var oluşu, bir mevsimlik hayat tecrübesinden ibaret sananların yanılgılarını düzeltir hem de insanın önüne, ölümden sonra açılan yeni bir hayat tablosu koyar. Esas amaç insana hayatın mana ve maksadını iyice kavratıp Allah'a hesap vereceğini hatırlatmak, onu hayatı yanlış yaşamaktan, dünyada ve ahirette hüsrana uğramaktan kurtarmaktır.
Kur’an, insana, hem dünyada hem ahirette hayrını göreceği iyi işler yapmasını önerir. [11]
Hüsranın temel sebebinin, Allah'ın nihai yargısına inanmamaktan ve ahîreti ciddiye almamaktan kaynaklandığını şöyle dile getirir. “Bizimle karşılaşacaklarını ummayıp kendilerini bu dünya hayatıyla hoşnut kılmaya çalışan/onunla doyuma ulaşan ve ayetlerimizi umursamayanlara gelince, yapageldikleri kötülüklerden dolayı onların varacağı yer ateş olacaktır.”[12]
Müşriklerin, Peygamber (as)'den, Kur’an'da değişiklik yapmasını istediklerini dile getiren bir ayette de şöyle buyurulur:
“Ne zaman ayetlerimiz kendilerine bütün açıklığı ile okunup ulaştırılsa o bizim huzurumuza çıkacaklarına inanası gelmeyenler: "Bize bundan başka bir söz getir ya da bunu değiştir" derler” [13]
İşte, Allah'ın huzuruna çıkacakları uyarısına yalan gözüyle bakıp doğru yolu tutmaktan geri duranlar, yanılmış ve iflas etmiş olanlardır. [14]
Çünkü Allah'ın mesajlarını ve O'nun huzuruna çıkıp hesap vereceklerini inkâr edenlerin bütün yaptıkları boşa gidecektir. [15]
Bu da, Kur’an'ın kendi deyişiyle hüsran-ı mübin (apaçık bir kayıp) tır. [16]
Demek ki Allah'tan ve O'nun Kur’an'la sunduğu İslam dininden yüz çeviren kimse, dünyada da ahirette de kayba uğrar. İşte hiçbir şeyle kıyaslanamayacak olan en açık kayıp budur. [17]
Zaten, Allah'ı bırakıp şeytanı kendilerine rehber edinenler, açık bir zarara uğramaya mahkûmdurlar. [18] Hemen belirtelim ki, Kur’an'a göre; "hakikati inkâra şartlanmış olanlar" [19] "bu dünyada İslam'dan başka din arayanlar" [20] "şeytanın egemenliği altına girip Allah'ı anmaktan uzak kalanlar" [21]
"Kur’an mesajına yalan gözüyle bakıp insani özelliklerini yanlış yönde kullananlar [22]" dünyada da ahirette de zarara uğrayıp iflas edenlerdir. [23]
Ömür Sermayesini Boşa Harcayanlar
Kur’an, "hâsirûn" (iflas edenler) olarak nitelendirdiği kimselerin ahiretteki ortak isteklerinden söz eder. Onlar kısa bir müddet için dahi olsa dünya hayatına geri dönmek isterler:
“Ey Rabb'imiz, bize kısa bîr süre daha ver ki senin çağrına icabet edelim; elçilerine uyup peşlerinden gidelim derler.” [24]
Onlar hayatın kıymetini öldükten sonra anlarlar. Oysa hakiki mümin, öleceğine ve öldükten sonra dirilip yaptıklarının hesabını Allah'a vereceğine inanan, böylece yüce mahkemeye hazırlıklı gelip Allah'ın lutfuyla ve yüzünün akıyla oradan çıkabilen kimsedir.
Ne var ki hayat kavgasının olanca şiddetiyle sürdüğü bu dünyada, hayatın kıymeti diriler tarafından yeterince bilinmiyor. Sonunda hayatın coşkun nehri insanı, bütün arzu ve ihtiraslarıyla sürükleye sürükleye o zifiri karanlık çukura bırakıveriyor. Akşam zevk ve sefalarıyla hayatın tadını çıkaranlar, sabahleyin kendilerini o karanlık çukurda buluveriyorlar. İnsanın uzak gördüğü ama aslında insana bir nefeslik mesafe kadar yakın olan ölüm, her dakika insana "ömür sermayesini boş yere harcama, ileride pişman ve perişan olursun." mesajını veriyor. Ancak günaha batmış insan benliği, bu mesajı bir türlü alamıyor. [25]
Kur’an Ahiret İnancına Neden Çok Yer Verir?
İnsana tükenmezlik yolunu gösteren Kur’an, onu dünyacı değerlerin ağında boğulmaktan ve iflasa uğramaktan kurtarmayı hedefler. [26] Bunun için Kur’an, ahiret inancına çok yer ve değer verir. Kur’an'ın ahiret inancına çok yer vermesinin sebepleri, genel olarak şöyle belirtilebilir:
a) Yapılan her işin, bir karşılığının var olduğu gerçeğini insan zihnine iyice yerleştirmek. “Kim zerre kadar iyilik yapmışsa onun karşılığını; kim de zerre kadar kötülük yapmışsa onun karşılığını görecektir.” [27]
b) İnsanı, dünyada yaptıklarının hesabını vereceği bir güne hazırlamak. “Allah 'a döneceğiniz, sonra da herkesin kazancının kendisine eksiksiz geri verileceği ve hiç kimsenin haksızlığa uğralamayacağı Gün'ü aklınızdan çıkarmayın.”[28]
c) Ahiretin, dünyadan daha devamlı ve değerli olduğunu vurgulamak. “(Ey insanlar!) siz bu dünya hayalını tercih edersiniz. Oysa ahiret dünya hayatından daha değerli ve daha devamlı(kalıcı)dır.” [29]
d) Ahiretin makul ve mümkün olduğunu anlatmak, Kur’an, inkarcı insanın:
“Kim çürüyüp toz olmuş kemiklere yeniden hayat verebilir?” sorusuna: “Onları ilk önce yoktan var eden yeniden hayat da verir, çünkü O, her türlü yaratma fiilinin bilgisine ve gücüne sahiptir.”[30] diyerek cevap verir.
Böylece öldükten sonra dirilmenin ve ahiret gerçeğinin, hem makul hem de mümkün olduğunu bildirir. Bütün bu gerçeklen duyup gördükten sonra hâlâ İslam ve insaftan uzaklaşan kâfir benliğe, senin "inadın ve inkârın sana, benim inancım ve dinim bana" demekten başka elden ne gelir.
Kur’an mesajına kulak tıkayan toplumlar, her dönemde kayıp ve kriz sürecine girmişlerdir.
İslamsız ortamda bulunmayı çağdaşlık sananların şuuru bulanık, hayatı da günahlardan dolayı kirli ve karanlıktır. Bu kötü durum, Allah'a teslim olmamanın, hatta Onun diniyle gizli ve açık biçimde savaşmanın, zaman tarafından alınan bir intikamıdır. Çünkü İslamsız ortamda boy salan günah ve kötülükler, onları çağdaşlık sayanlara hak ettikleri acı dersi vermeye devam etmektedir.
İnsanlığın içine düştüğü kötü durum ve geçirdiği kayıp günler. Kur’an'ın feyz ve bereketiyle yeni bir hayata ve tükenmez bir kazanca dönüşmelidir. “Her kim Rabb'ine kavuşmayı umuyorsa iyi işler ortaya koysun; Rabb’ine ibadette hiçbir nesneyi ve kimseyi O ‘na ortak koşmasın.” [31]
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Kehf: 18/110
[2] Bkz. Âl-i İmran: 3/109. 129; Nisa: 4/126 vb.
[3] Bkz. Tin: 95/4 vb
[4] Bkz İsrâ: 17/70
[5] Bkz. Bakara: 2/28. 156. Kavas: 28/70, Fussilet: 41/21 vb
[6] Bkz. İsrâ: 17/9
[7] Bkz. Kasas: 28/85; Rahman: 55/2; Bakara: 2/185 vb.
[8] Bkz. Tâhâ: 20/123
[9] Bkz. Bakara: 2/28; Kasas: 28/88; Rahman: 55/26-27 vb.
[10] Bkz. Âl-i İmrân: 3/185;Enbiyâ: 21/35 vb.
[11] Bkz. Tevbe: 9/17-18vb.
[12] Yûnus: 10/7-8
[13] Yûnus: 10/15
[14] Bkz. Yûnus: 10/45
[15] Bkz. Kehf: 18/105
[16] Bkz. Zümer: 39/ 15; Nisa: 4/119
[17] Bkz. Hac: 22/ II
[18] Bkz. Nisa: 4/119
[19] Bkz. Ankebût: 29/52; Zümer: 39/63
[20] Bkz. Âl-i İmrân: 3/85
[21] Bkz. Mücâele: 58/19
[22] Bkz. Nahl: 16/108-109; Yûnus: 10/95
[23] Bkz. Tevbe: 9/69; Mâide: 5/5 vb. Fahrettin Yıldız, Kur’an Aydınlığında Hayatı Doğru Yaşamak, İşaret Yayınları: 265-267.
[24] İbrâhîm: 14/44
[25] Fahrettin Yıldız, Kur’an Aydınlığında Hayatı Doğru Yaşamak, İşaret Yayınları: 267.
[26] Bkz. Cuma: 62/9-11 vb.
[27] Zelzele: 99/7-8
[28] Bakara: 2/281
[29] A 'lâ: 87/16-17
[30] Yâsin: 36/78-79
[31] Kehf: 18/110 Fahrettin Yıldız, Kur’an Aydınlığında Hayatı Doğru Yaşamak, İşaret Yayınları: 267-268.
RADYO FANİDUNYA FM
www.fanidunya.net