* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Kıyamet Vaktinde İnsanlar  (Okunma sayısı 265 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı KOYLU

  • *****
  • İleti: 2314
Kıyamet Vaktinde İnsanlar
« : Mart 04, 2020, 03:57:13 ÖS »
Kıyamet Vaktinde İnsanlar

Burda  anlatılan bütün olaylar, insanların hiç haberi olmadığı bir anda, daha önce hiç duyulmamış ve tanınmamış bir sesin duyulması ile başlamıştır. Ve dünyadaki tüm insanlar şu anda da olduğu gibi herşeyin hiç değişmeden ve bozulmadan aynen devam edeceğini düşünürken, ani bir yakalanışla yakalanmışlardır.

Sur'a üfürülmesinden hemen önce gerçekleşen olayların biröncekigünden herhangi bir farkı yoktur. Dünya yine aynı hızla dönmekte, GüneşyineDünya'yı aydınlatmakta, yaşam devam etmekte ve insanların birçoğu neden,kimtarafından yaratıldıklarını ve sonlarını düşünmeden, bir alışkanlıkiçindehayatlarına devam etmektedir. Kimi, akşam gelecek misafirine yapacağıyemeği,kimi yapacağı iş görüşmelerini düşünürken, kimi alışveriş yaparken, kimiuyurkenve büyük bir bölümü de Allah'ın varlığını inkar halindeyken bu sesiduyacak veherşey bir anda başlayacak, herşey bir anda son bulacaktır.

İnsanın güçlü zannettiği, övünerek böbürlendiği bedeni hiç beklemediği bir anda dört bir yandan ölümle sarılıp kuşatılacaktır. Artık can derdinden başka hiçbir sorun ve dert kalmayacaktır. İnsanlar yaşadıkları korkunun şiddetinden, değer verdikleri, tutkuyla bağlandıkları, uğrunda her türlü fedakarlığı göze aldıkları şeyleri bir anda görmez olacaklardır.

Kıyametin meydana getirdiği bütün bu korku, dehşet veşaşkınlıkdünyada inkar içinde bir yaşam süren insanın gafletine bir karşılıktır. Ogünbaşlayan bu dayanılmaz zorluklar sonsuza kadar inkarcıların peşinibırakmayacaktır. Birbiri ardına meydana gelen tüm bu olaylar onlardakipaniği,dehşeti daha da arttırır. Geçen her saniye yeni azap çeşitleri vebelalarıgetirmektedir. Karşılaştığı akıllara durgunluk veren bu olaylar o günekadarinkar ettikleri Allah'ın büyüklüğünü sergiler. İnsan bu güç karşısındaalabildiğine güçsüz ve çaresizdir. Pişmanlık, üzüntü ve korku dışındayapabileceği birşey yoktur. Saniyeler ilerledikçe Allah'ın ona ebedihayatındasunacağı korkunç azabı daha iyi anlar. O gün karşılaştığı dehşet doludakikalarsonsuz hayatı boyunca yaşayacağı azabın sadece sınırlı kesitleridir.Kuran'da ogün insanların yaşayacakları olaylar karşısında duyacakları korkudetaylı olarakanlatılmıştır.İnsanların Yaşadıkları KorkuAllah birçok ayette insanların dünya hayatına tutkuylabağlıolduklarını ve bu tutkunun onlara ahiret hayatında hiçbir faydasıolmayacağınıbelirtmiştir. İnsanın dünya hayatında değer verdiği, önemsediği, uğrunapek çokşeyi göze aldığı değerler, eğer Allah rızası için ve Allah yolundakullanılmıyorsa, insana kayıptan başka birşey kazandırmazlar. Budeğerlerin herbiri insanları denemek için, özel olarak yaratılmıştır. Asıl yurt iseahiretyurdudur. Dünyaya ait şeylerin hiçbir önemi olmadığı ise Kuran'da şuşekildeanlatılır:Kadınlara, oğullara, kantar kantar yığılmış altın vegümüşe,salma güzel atlara, hayvanlara ve ekinlere duyulan tutkulu şehvetinsanlara'süslü ve çekici' kılındı. Bunlar, dünya hayatının metaıdır. Asılvarılacakgüzel yer Allah katında olandır. (Al-i İmran Suresi, 14) Dünya hayatının ayette de anlatılan tüm bu "çekici" özelliklerine insan hırsla bağlanmakta, tüm ömrünü bunları elde edebilmek için harcayabilmektedir. Kuran'da dünya hayatıyla ilgili olarak şöyle buyrulur:

Bilin ki, dünya hayatı ancak bir oyun, '(eğlencetüründen)tutkulu bir oyalama', bir süs, kendi aranızda bir övünme (süresi vekonusu), malve çocuklarda bir 'çoğalma-tutkusu'dur. Bir yağmur örneği gibi; onunbitirdiğiekin ekicilerin (veya kafirlerin) hoşuna gitmiştir, sonra kuruyuverir,bir debakarsın ki sapsarı kesilmiş, sonra o, bir çer-çöp oluvermiştir.Ahirette iseşiddetli bir azab; Allah'tan bir mağfiret ve bir hoşnutluk (rıza)vardır. Dünyahayatı, aldanış olan bir metadan başka bir şey değildir. (Hadid Suresi,20)Dünya hayatının en büyük amaçlarından biri mallarla,oğullarla,kısaca sahip olunan tüm değerlerle övünmektir. Ancak Kuran'da özelliklevurgulanan ve tüm toplumlar için de geçerli olan bir gerçek, dünyahayatındasahip olunan en önemli tutkulardan birinin evlat olduğu gerçeğidir.Çocuk edinmeisteği gençlik yıllarından itibaren insanlara öğretilir. Çocuk, insanlar
arasında hem sebepsiz bir rekabet unsuru hem de geleceğe yönelik bir güvence anlamını taşımaktadır.

Bir diğer tutku da mala ve zenginliğe yönelik olandır.Bilindiğigibi insanların dünya hayatları süresince tüm hedefleri, planları,çabaları buamaç üzerine kurulmuştur. Mal ve para tutkusu insanların gözünü bürüdüğüiçintüm ahlaki değerler önemini kaybetmiş, insan karakterini şekillendirentek ölçümaddiyat olmuştur. Kuran ahlakı, emir ve yasakları, insanlarınhayatındakiönceliğini kaybetmiş, mal yığıp, biriktirmek tek amaç olmuş, ilişkilerde
çıkarlar ön plana çıkmıştır.

Oysa kıyamet günü geldiğinde herşey tersine döner.İnsanlarkarşılaştıkları günün korkusundan değer verdikleri herşeyi bir andaunuturlar.Hırs haline getirdikleri şeylerin artık bir anlamı olmadığını anlarlar.Değeryargıları birkaç saniye içinde değişir. Artık malın hatta evladın bilebirdeğeri yoktur. Annelik veya babalık duyguları anlamını yitirmiştir.Dünyada endeğer verdiği kişileri; kendi çocuğunu bile kıyamet gününün dehşetikarşısındaunutacaktır. Kimse çocuğunun durumunu sormayacak, bunu aklına dahigetirmeyecektir. Kuşkusuz kıyametin vuku bulacağı bu gün, inanmayanlariçinzorlu bir gündür:Gökyüzünün erimiş maden gibi olacağı gün; Dağlar da(etrafauçuşmuş) rengarenk yün gibi olacak. (Böyle bir günde) Hiçbir yakın dostbiryakın dostu sormaz. Onlar birbirlerine gösterilirler. Birsuçlu-günahkar, ogünün azabına karşılık olmak üzere, oğullarını fidye olarak vermekister; kendieşini ve kardeşini, ve onu barındıran aşiretini de; yeryüzündebulunanlarıntümünü (verse de); sonra bir kurtulsa. (Mearic Suresi, 8-14)Göğün bulutlarla parçalanacağı ve meleklerin birindirilmeile indirileceği gün; işte o gün, gerçek mülk, Rahman (olan Allah)ındır.İnkaredenler için oldukça zorlu bir gündür. (Furkan Suresi, 25-26)Henüz bebeklik çağında olan çocuklar bile o gün aileleritarafından terk edilir. İnsanlar hiç beklemedikleri ve daha önce eşinibenzerinigörmedikleri bu olaylar karşısında ne yapacaklarını şaşırırlar. Korkuöylesineani ve şiddetli bir şekilde gelmiştir ki, hamile kadınlar bu şokunetkisiyleçocuklarını düşürürler. Kuran'da o zorlu günde yaşanacak olaylarınpaniğiylekadınların emzirdikleri çocukları dahi unuttukları şöyle bildirilmiştir:Onu gördüğünüz gün, her emzikli kendi emzirdiğiniunutupgeçecek ve her gebe kendi yükünü düşürecektir. (Hac Suresi, 2)Kıyamet günü, dünyadayken kendisine yapılan çağrılardanyüzçeviren, gerçek dost ve yaratıcısı olan Allah'ı unutanlarınbirbirlerinden kaçıpkurtulmak istediği bir gündür. Herkes kendi derdindedir. O dehşetligündeinsanlar arasında hiçbir bağ; ne soy, ne akrabalık, ne de arkadaşlıkbağlarınınkalmadığı Kuran'da şöyle bildirilir:Kişi o gün, kendi kardeşinden kaçar; Annesinden vebabasından, eşinden ve çocuklarından. O gün, onlardan her birisininkendineyetecek bir işi vardır. (Abese Suresi, 34-37)İnsanlar Sarhoş Gibidirİnsanlar o gün gördükleri karşısında tümsoğukkanlılıklarını,kendilerine olan güvenlerini ve metanetlerini yitirirler. Ölümlekarşılaşıldığıan herşey değerini yitirir, yüzlerdeki ifade, tavırlar, konuşmalarfarklılaşır.Ölüm karşısında insanların yaşadıkları korku ve dehşetefilmlerdeşahit oluruz. O anda verilen tepkiler insanların içinde bulundukları ruhhaliniçok iyi anlatır. Ama izlenilen görüntülerde insanların az da olsakurtulmaümitleri vardır. Öleceklerine kesin kanaatleri gelse de, ölümden sonraolacakları tam olarak bilemezler ya da büyük bir kısmı ölümle birlikteyokolacağını düşünür. Oysa kıyamet gününde daha ölüm gelip çatmamış olsabile,yaşanan olaylar insan için hiçbir kurtulma ihtimalinin olmadığını tümaçıklığıyla ortaya koyar. İnkar edenler kendilerine vaat edildiği haldeinanmadıkları bir günü karşılarında bulurlar. O gün, evrendeki düzeninbiryaratıcısının ve koruyucusunun olduğunun, O dilediği anda da herşeyinyokolacağının bütün açıklığıyla gözler önüne serildiği bir gündür.İnsanlar ölümün, o güne kadar düşündükleri gibi biryokoluşolmadığını anlarlar. O ana kadar Allah'ın varlığına dolayısıyla ahireteinanmadıklarından, ölüm sonrasında gerçekleşecek olayları hiçdüşünmemişlerdir.Ama Allah'ın varlığını ve gücünü ardı ardına gelen bu olaylar sonucundaapaçıkgörünce, kendilerini bekleyen sonun da farkına varmışlardır. Kurtulmaumuduolmadığı gibi, kendilerini bekleyen yeni ve sonsuz bir yaşam olduğunu da
anlamışlardır. Bu inkarcılar için zorlu bir yaşamdır. Sonsuza kadar çekecekleri azap ve sıkıntı, o gün yaşananlarla kıyaslanamayacak kadar şiddetli olacaktır. Ayetlerde inkar edenlerin böyle bir yaşamın yerine yok oluşu tercih edecekleri şöyle anlatılır:

Gerçekten Biz sizi yakın bir azap ile uyardık.Kişinin kendiellerinin önceden takdim ettiklerine bakacağı gün, kafir olan da: "Ah,keşke benbir toprak oluverseydim" diyecek. (Nebe Suresi, 40)İnsanların karşılaştıkları olaylardan dolayı şiddetli birkorku,panik ve şaşkınlık içinde, adeta sarhoş oldukları ise ayette şöylebildirilir:... İnsanları da sarhoş olmuş görürsün, oysa onlarsarhoşdeğillerdir. Ancak Allah'ın azabı pek şiddetlidir. (Hac Suresi, 2)İnsanın şiddetli korku anında vücudunda meydana gelendeğişiklikler ve kontrolsüz hareketleri ile sarhoş insanların tavırlarıbirbirine çok benzer. Şiddetli bir korku anında baş dönmesi, ağlamagörülür,görüntü bulanıklaşabilir.Buraya kadar anlatılan olaylardan da anlaşıldığı gibi, ozorlugün insanlar çok büyük bir panik yaşayacaklardır. Allah insanlarınyaşadığı buşiddetli korkuyu ve korkunun sonucunda oluşan fiziksel tepkilerisarhoşluğabenzetmektedir. O gün sarhoş gibi olan insanlar kontrolsüz tavırlarsergileyerekoradan oraya koşmaya başlarlar. Kuran'da yapılan benzetme, insanların bu
durumlarını şöyle açıklamaktadır:

İnsanların, 'her yana dağılmış' pervaneler gibiolacaklarıgün... (Kaaria Suresi, 4)Gözlerdeki Dehşet İfadesiGerçek olan va'd yaklaşmıştır, işte o zaman, inkaredenleringözleri yuvalarından fırlayacak: "Eyvahlar bize, biz bundan tam birgafletiçindeydik, hayır, bizler zalim kimselerdik" (diyecekler). (EnbiyaSuresi, 97)Göz, insanın yaşadığı korkunun şiddetini ilk ele verenorgandır.O günün korkusunu yaşayacak olan insanların, karşılaştıkları dehşettendolayıgözleri yerlerinden fırlayacaktır. Burada geçen "gözlerin yuvalarındanfırlaması" benzetmesi, insanın yaşadığı korkunun şiddetini anlatır. Buandainsanların göz bebekleri büyür, beyazı ortaya çıkar, donuklaşmayabaşlar.Kıyametin gerçekleşeceği an "istisnasız insanların hepsi" bu korkuyuyaşayacaktır. Bu tüyler ürpertici olaylar karşısında kimsenin yapacakbir şeyi,başlarına gelenleri önlemek için getirecek çözümleri yoktur. Sadecekorkuduyarlar. Ayetteki benzetme bu korkuyu açıklıkla izah etmektedir.Çocukların Saçlarının Beyazlaşması Eğer inkar edecek olursanız, çocukların saçlarını ağartan bir günde kendinizi nasıl koruyacaksınız? (Müzemmil Suresi, 17)Kıyamet gününün korkusu küçük çocukları da saracaktır.Bugününgerçek mahiyetini bilmeyen, bunun sonsuz azabın ilk günü olduğununbilincindeolmayan çocuklarda yetişkinlerden farklı bir korku vardır. İnsanlargeçici dünyahayatı boyunca yaptıkları ahlaksızlıkların pişmanlığı içindedirler.Çocuklar neolduğunu dahi kavrayacak bir bilinçte değildirler. Buna rağmengördükleriolayların şiddetinden dolayı saçları bembeyaz olur. Böyle bir fizikseldeğişim,o zorlu günün büyüklüğünü anlamak açısından oldukça önemlidir. Çünkü ogünekadar dünyada çok çeşitli felaketler yaşanmıştır. Her biri insanlara çok

şiddetli korku vermiş ve onları derinden etkilemiştir. Ama bu felaketlerin hiçbiri kıyamet günü meydana gelecek olaylarla kıyaslandığında çocukların saçlarını ağartacak kadar şiddetli değildir. O gün insanların dünya hayatı boyunca yaşadıkları en zorlu gündür. Öyle ki karşılaşılan olayların şiddeti, kısa yaşamlarında korkunun mahiyetini ve tehlikelerin getireceklerini tam olarak idrak edememiş olan çocukların dahi saçlarının korkudan bembeyaz olmasına neden olmaktadır.

Hayvanların DurumuGözünüzde vahşi hayvanları canlandırmaya çalışın, kaplan,aslan,kurt, çakal, ayı... Bu hayvanlar, kıyamet günü meydana gelen olaylarınetkisiile artık birbirleri ile mücadele etmeyi bırakacak ve birarayatoplanacaklardır.Binlerce vahşi hayvanın meydana getirdiği bu görüntünün ürkütücülüğü iseçokaçıktır. Allah kıyamet günü doğa ve insan üzerinde çok büyükeğişikliklerolacağını pek çok ayette anlatmıştır. Aynı şekilde vahşi hayvanlar da ozorlugünden çok fazla etkileneceklerdir. Bu gerçek Kuran ayetlerinde şöylebildirilir:Gebe develer, kendi başına terk edildiği zaman,vahşi-hayvanlar, toplandığı zaman. (Tekvir Suresi, 4-5)

 


* BENZER KONULAR

Rahîm Ve Rahmân Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:28:55 ÖÖ]


Davranışlarımız Kaydediliyor Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:22:46 ÖÖ]


Biliniz Cesedin Öyle Bir Et Parcası Vardır Ki Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:18:08 ÖÖ]


Melek Girmeyen Evler Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:04:30 ÖÖ]


Doğru Çalışma Methodu Gönderen: türkiyem
[Bugün, 10:59:59 ÖÖ]


Başınızı Çevirip Gitmeyin Gönderen: türkiyem
[Bugün, 10:39:23 ÖÖ]


Ozan Birgül 320 kbps - 2 kısım Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 09:15:33 ÖÖ]


Ozan Birgül - İlahiler 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 09:04:09 ÖÖ]


Dualarımız Neden Kabul Olmuyor Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:10:43 ÖÖ]


Birlikte Hizmet Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:59:59 ÖÖ]


Gizli Halleri Açık Hallerinden Daha Hayırlı Adamlara İhtiyacımız Var Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:40:31 ÖÖ]


Mücahitler Kazandığınızı Kaybetmeyiniz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:32 ÖÖ]


İnsanlardan Övgü Beklemek Ateşle Oynamak Gibidir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:24:29 ÖÖ]


Zamanın Kıymetini Bilmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:13 ÖÖ]


Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Dün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Dün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Dün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Dün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Dün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Dün, 08:09:36 ÖS]