* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Kıyamet, Mahşer Günü ve Sonrası  (Okunma sayısı 1146 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Kıyamet, Mahşer Günü ve Sonrası
« : Ocak 06, 2015, 11:27:25 ÖS »

KIYAMET, MAHŞEER GÜNÜ VE SONRASI

Yeni bir oluşum başlamıştır ve göğe uzanan kapılar açılmaya/belirmeye başlar,

78/19 Gök açılmış; kapı kapı olmuştur.

69/16-17 Gök yarılmıştır, parçalanmıştır. Melekler her yandadır. Rabbinin yönetimi o gün sekiz (evren) üzerinde egemen olacaktır.

_ Daha sonra ilk Adem’den son Adem’e dek herkes mezarlarından çıkarılır,

36/51-52 Boruya üflenince, onlar mezarlarından kalkıp Rab’lerine koşacaklar. “Vay halimize” derler, “Yattığımız yerden bizi kim kaldırdı? Bu, Rahman’ın söz verdiği şeydi. Demek elçiler doğru söylemişti.”

70/43 O gün mezarlarından hızlı hızlı çıkarlar; kurban taşına sürülüyorlarmış gibi…

_ Daha önceden ölmüş olanlara dahi yeniden beden giydirilir,

36/78-79 Ve yaradılışını unutarak bize örnekli bir soru yöneltti: “Çürüdükten sonra kemikleri kim diriltecek?” De ki, “Kim onları ilk kez yarattıysa onları yine O diriltecek. O her türlü yaratmayı bilendir.”

75/3-4 İnsan, kemiklerini bir araya toplayamayız mı sanıyor? Evet; parmak uçlarını bile düzenlemeye gücümüz yeter.

_ Nefisler eşleştirilir,

81/7 Nefisler/kişiler eşleştirildiği/çiftleştirildiği zaman,

_ Allah kendisi ve/veya Nuru bunların arasına zuhur eder. Yazıcı meleklerin kayıtları (50/17, 43/80), Kitap ve diğer tanıklar/peygamberler de getirilirler,

89/22-23 Rabbin, dizi dizi meleklerle birlikte geldiği zaman, Ki cehennem de o gün getirilmiştir. İşte o gün insan anlayacaktır. Artık anlamanın kendisine ne yararı var ki!

39/69 Yer, Rabbinin ışığıyla parlar. Kitap konur. Peygamberler ve tanıklar getirilir. Aralarında gerçeğe göre hüküm verilir ve onlara zulmedilmez.

_ Tüm canlılar kitleler halinde - imamlarının/önderlerinin arkasında hesap yerine getirilirler, kaydedici meleklerin kayıtlarının sağ taraftan verilenlerin yüzleri güler,

17/71 Her bir halkı önderleriyle birlikte çağırdığımız gün, kitabı sağından verilenler kitaplarını okurlar ve en ufak bir haksızlığa uğratılmazlar.

69/19-22 Kitabı sağından verilen, “Alın kitabımı okuyun,” der, “Hesabımla karşılaşacağıma inanıyordum.” O mutlu bir yaşantı içindedir, Yüksek bir cennette (bahçede),

84/7-9 Kitabı sağ taraftan verilen, Kolay bir hesaba çekilecek, Ve arkadaşlarına sevinç içinde dönecektir.

_ Fakat kitabı/kaydı sol tarafından veya arka tarafından verilenler ise hayal kırıklığına uğrarlar,

69/25-27 Kitabı solundan verilenlere gelince, onlar, “Keşke kitabım bana verilmeseydi,” der, “Hesabımın ne olduğunu öğrenmeyeydim.”, “Keşke ölümüm sonsuz olsaydı.”

84/10-12 Kitabı arkasından verilen ise, Yok olmayı arzulayacak, Ve bir ateşte yanacaktır.

56/41-42 Sol tarafta bulunanlar, sol tarafta olacaklardır. İşleyen ve kaynayan bir azap içindedirler.

_ İnsanoğlu, elçileri ve uyarıları kabul etmediği/yalanladığı için, hesaba çekileceğini de kabul etmezdi, burada da elçileri yalanlamaya çalışır ama Allah ağızlarına mühür vurur ve bu kez yaptıklarını elleri ve ayakları anlatmaya başlar,

78/27-29 Onlar bir hesap ummuyorlardı. Ve ayetlerimizi, mucizelerimizi yalanladılar. Halbuki biz herşeyi sayıp yazmıştık.

36/65 O gün ağızlarına mühür vururuz da, bizimle elleri konuşur ve yapmış olduklarına da ayakları tanıklık eder.

_ Herkes yapıp-ettiğinin karşılığını tastamam görmektedir,

45/22 ALLAH gökleri ve yeri belli bir amaç için yarattı ki her can, kazandığının karşılığını haksızlığa uğramadan görsün.

50/29 “Benim katımda söz değiştirilmez ve ben kullara asla haksızlık etmem.”

_ Hesabı görülenleri Allah (muhtemelen) tekrar öldürür ve zaten ölmemiş/ölmeyecek olan, Allah’ın önceki Cennet’te lutfettiği/bahşettiği bugünü bekleyen insanın nefsi/özü, Cennet’lerden birine (Adn Cennetine) götürülür ve burada bu manzaranın benzeriyle daha önce de karşılaştığını anımsar (bu, dünyaya gönderilmeden önceki Test Cennet’i olabilir ve/veya dünyadaki müthiş güzellikteki adalar/koylar vb. de olabilir) ve sonuç olarak tekrar Allah’a kavuşmuştur,

40/11 Diyecekler ki, “Rabbimiz, bizi iki kez öldürdün ve iki kez dirilttin. Şimdi günahlarımızı itiraf ettik. Buradan bir çıkış yolu var mı?”

2/28 ALLAH’ı nasıl inkar edersiniz? Siz ölüler idiniz o sizi diriltti. Sonra sizi öldürür ve tekrar diriltir ve sonunda ona döndürülürsünüz.

2/25 İnanıp erdemli davrananları, içlerinde ırmaklar akan cennetlerle (bahçelerle) müjdele. Kendilerine oradaki ürünlerden rızıklar sunulduğunda “Bu, daha önce bize sunulan nimetlerdir,” derler. Böylece, kendilerine mecazi tanımlar (benzetmeler) verilir. Onlar için orada tertemiz eşler vardır ve onlar orada ebedi kalıcıdırlar.

Yorum: Ben düşünüyorum ki, hesap gününe mahsus olmak üzere, her çürümüş kemiğe dahi yeni bir beden giydirilir (-ki insanlar bu şekliyle sorguya çekilir). Burada da günahlarını inkar etmek isteyecek olan günahkarlara, bu kez bedenleri şahitlik/tanıklık etmeye başlar (aleyhlerinde)! Hesap görülme bittikten sonra tüm insanların (bedenlerinin) yeniden öldürüleceğini tahmin ediyorum. Yada ne bileyim, bu yeni oluşuma uygun bir ortamı, Allah yeniden yaratabilir pek tabi!

Dünya’da, insan hayatının uzun yada kısa olması, tedarik ettiği ihtiyaçlara bağlıdır (hava-su-yiyecek). Cennet’te de (bir çeşit içecek ve yiyecek) olduğunu Kuran’dan öğreniyoruz. Öyleyse Cennet’te canlılığı devam ettirecek ayrı bir hava/gaz solunması söz konusu mudur? Ayrıca vücudun yıllar içinde yıpranmaya uğrayacağı da malum (-ki oysa Cennet’te sonsuza dek kalınacak deniyor)! Bu bedene lazım olan ihtiyaçların/gereksinimlerin değişik bir reaksiyonla hemen tepkimeye geçmesi gerekir ve yine (bir çeşit) hava ile geriye verilmesi mümkün olabilir mi? Yani yeni bedeni idare edebilecek gereksinimler (bildiğimiz metalardan farklı şekilde) burada (özel olarak) oluşturulacak” diyebilir miyiz?

(Hemen üstteki) ilk ayete bakarak, iki kez ölüm ve iki kez dirilmenin nasıl olabileceğini şu şekilde açıklasak yanlış mı olur?

_ Hesap gününden önce (dünyanın sonu ile) tüm canlıların ölmesi ilk ölüm,

_ Hesap günü için nefislerin eşleştirilmesi ve/veya ikinci bedenlerinin verilmesi ilk diriliş,

_ Hesap görüldükten sonra yeni verilen bedenlerin (tanıklık görevlerinin bitmesinin ardından) geri alınması ile ikinci ölüm ve

_ Yeni bedenlerinden de kurtulan (ikinci kez dirilen) “arınmış yada arınamamış insan özleri” Cennet veya Cehennem’e gönderilirler diyebilir miyiz?

Biz insanlar, ancak mevcut ifadelere bakarak değişik yorumlar yapabiliyoruz. Mevcut bilgiler (ayetler) dışında yapılan yorumlar gayb-i aktarım sayılacaktır ki bu da Kuran’da hoş karşılanan bir durum değildir. Elbette herşeyi (gaybı da) hakkıyle bilen yalnızca Allah’tır!

_ Zulüm/Cehalet/İsyan ve sapıklıkta sınır tanımayan inkarcılar (-ki Şeytan’ın dostudurlar), zakkumlarla donatılmış yollardan/geçitlerden Cehennem’e götürülürler (-ki Şeytan Cehennem’e yalnız gireceği korkusuyla Allah’tan, sapmaya meyilli olan insanları da beraberinde götürmek için izin istemiştir (15/28-43)) [1]

19/83 İnkarcıların üzerlerine şeytanları yolladığımızı görmez misin? Onları kışkırtıp duruyorlar.

15/43-44 “Cehennem hepsinin buluşma yeridir.”, “Onun yedi kapısı vardır ve her bir kapı için onlardan belli bir pay vardır.”

44/43-45 Elbette, zakkum ağacı, Günahkarın yiyeceğidir. Derişik asit gibi ve midelerde kaynayacaktır.

_ Zenginlik(!) içinde şımaran kibirli cahiller/yoksulu ezenler için Cehhennem’de özel bir yer tahsis edilmiştir (yada özel bir durum oluşturulmuştur), diğerlerine ibretlik için,

69/28-37 “Param bana yaramadı.” , “Tüm gücümü yitirdim.” Yakalayın, bağlayın onu. Ve sonra cehennemde yakın. Sonra, onu yetmiş arşın boyunda bir zincire vurun. Çünkü o, Yüce ALLAH’a inanmıyordu. Yoksullara yedirmeğe de çalışmıyordu. Bu yüzden onun buralarda bir dostu yoktur. Hiç bir yiyeceği de… İrin hariç, Onu ancak günahkarlar yer.

_ Melekler nefisleri hakettikleri yere kitleler halinde götürürler ve Cennetlikler, Cehennemliklerin üstünden/yanından geçerler,

39/73 Rablerini sayıp dinleyenler ise yığınlar halinde cennete götürülürler. Oraya vardıklarında onun kapıları açılır ve bekçileri onlara, “Size barış olsun; kazandınız. Haydi temelli kalmak üzere oraya giriniz,” derler.

7/41 Onlar (Cehennemlikler) için cehennemden bir yatak ve üstlerinde de bir örtü vardır. Zalimleri işte böyle cezalandırırız.

_ Melekler Cennetlikleri Cennet kapılarında selamlarlar,

21/103 O en büyük korku onları üzmez. Kendilerini melekler, “İşte bu, size söz verilen gününüzdür!,” diye karşılar.

16/31-32 İçlerinden ırmaklar akan Adn cennet (bahçe) lerine girerler. Orada her diledikleri şeyi bulurlar. ALLAH erdemlileri işte böyle ödüllendirir. İyi durumdayken melekler canlarını almaya geldiklerinde, “Selam size olsun. Yaptıklarınızın karşılığı olarak cennete giriniz,” derler.

_ İnanan her erkek ve dişiyi (Cennet’e girdikten sonra) kendilerini yaşıt eşler karşılarlar, bunlar sadece birbirilerine ait olan eşler/hurilerdir!

55/56 Oralarda, daha önce ne bir insan ne de bir cin tarafından dokunulmamış, bakışlarını dikmiş eşler vardır.

78/31-33 Erdemliler için kurtuluş vardır. Bağlar, bahçeler… Genç ve yaşıt eşler…

56/35-38 Biz kadınları yeniden biçimlendirdik. Onları, gençleştirdik. Mükemmel biçimde eşlenmişlerdir. Sağ tarafta olanlar içindir.

_ Ebedi Cennet hayatında kendisine lazım gelebilecek gereksinimlerden süresiz/sınırsız yararlanacaklardır,

61/12 Günahlarınızı bağışlar ve sizi içinden ırmaklar akan bahçelere ve Adn bahçelerindeki saraylara sokar. Büyük başarı budur.

22/23 ALLAH inanıp erdemli bir hayat sürenleri içlerinden ırmaklar akan cennetlere (bahçelere) sokar. Orada altın bilezikler ve inciler takınırlar. Orada giysileri de ipektir.

20/76 Adn bahçeleri ki altından ırmaklar akar. Orada ebedi kalıcıdırlar. Arınanların ödülü işte böyledir.

_ Cehennemlikler de Cennetlikleri her gördüklerinde onlarla birlikte gitmeyi/olmayı isterler ama nafile -derin bir çukurdadırlar,

7/50 Ateş halkı, cennet halkına seslendi: “Suyunuzdan, yahut ALLAH’ın size verdiği bazı nimetlerden üstümüze akıtın.” Onlar da dediler ki: “ALLAH bu ikisini kafirlere haram kılmıştır.”

57/13 O gün, ikiyüzlü erkekler ve kadınlar inananlara, “Bize bakın da sizin ışığınızdan alalım,” diyecekler. Onlara, “Geriye dönün de ışık arayın,” denir. Aralarına, iç taraftaki merhametle, dış taraftaki azabı ayıran kapılı bir engel konacaktır.

101/8-11 Kimin de tartıları hafif gelirse, Onun da anası uçurumdur. O uçurumun ne olduğunu bilir misin? O, kızgın bir ateştir! [2]

_ Buradan çıkmayı her istediklerinde kapılar üzerlerine kapanır, aralarında bir engel ve kapılarında da kesin emir almış bekçiler vardır. Cahil/zalimler, bu günle karşılaşacaklarını uman müminlerle alay etmişlerdi/onlara zulmetmişlerdi,

7/40 Ayetlerimizi inkar edenlere ve onlara karşı büyüklük taslayanlara göğün kapısı açılmaz ve deve iğne deliğinden geçmedikçe de cennete girmezler. Suçluları böyle cezalandırırız.

7/44-49 Cennet halkı cehennem halkına seslenir: “Rabbimizin bize söz verdiğini gerçek olarak bulduk. Rabbinizin size söz verdiğini siz de gerçek olarak buldunuz mu?” “Evet!,” derler. Biri aralarında şunu ilan eder: “ALLAH’ın laneti zalimlerin üzerine olsun.” Onlar ki ALLAH’ın yolundan alıkoyarlar ve onu eğriltmek isterler. Ahiret konusunda da inkarcıdırlar. Cennet ile Cehennemin Ortasında Kalanlar. Aralarını bir perde böler. Orta yerde de bazı kimseler var ki herkesi görünüşlerinden tanırlar. Cennet halkına, “Selam size,” diye seslenirler. Bunlar oraya (cennete), canları istedikleri halde giremediler. Gözleri ateş halkına çevrildiğinde, “Rabbimiz, bizi zalim toplulukla birlikte bulundurma,” derler. Orta yerde bulunanlar, görünüşlerinden tanıdıkları kimselere seslenirler: “Sizin cemaatiniz ve büyüklük taslamış olmanız size hiç bir yarar sağlamadı.”, “ALLAH onlara bir rahmet dokundurmayacak diye yemin ettiğiniz kimseler bunlar mıydı?” (Orta Yerdekilere şunlar denecektir “Cennete girin; size bir korku yoktur ve üzülmeyeceksiniz de.”

Yorum: “Orta yerde kalanlar” şehitler ve/veya öldürülenler olabilir. Yada çocuk yaşta ölenler de olabilir. Dünyada iken iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı bir etki/zorlama sebebiyle ayırt edememiş veya bu seçim hakkı ellerinden bir şekilde alınmış olan kişiler de olabilir! En doğrusunu elbette Allah bilir!

23/109-111 “Kullarımdan bir grup, ‘Rabbimiz, inandık, bizi bağışla, bize merhamet et, sen merhamet edenlerin en merhametlisisin.’ derdi.”, “Sizse onları alaya aldınız ve onlar yüzünden beni anmayı unuttunuz. Onlara gülüp duruyordunuz.”, “Bugün ben, onlara sabretmelerinin karşılığını verdim. Kazananlar işte bunlardır.”

66/6 Ey inananlar, yakıtı halk ve taşlar olan ateşten kendinizi ve ailenizi koruyun. Ateşin üzerinde sert ve güçlü melekler olup, ALLAH’ın buyruğuna karşı gelmezler ve kendilerine ne emredilmişse onu uygularlar.

_ Cehennemlikler için hesapları ağırdan alınır, bu sonucu isteyenlerin sayısı çok olduğundan grup grup yollanırlar. Öyleki bir müddet sonra Cehennem’in taştığı zannedilir, oysa Cehennem’in 6 kapısı daha vardır!

7/182 Ayetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar farketmeden onları yavaş yavaş sonlarına yaklaştıracağız.

39/71 İnkar edenler yığınlar halinde cehenneme götürülürler. Oraya vardıklarında onun kapıları açılır ve bekçileri onlara, “Size, Rabbinizin ayetlerini okuyan ve bu gününüzle karşılaşacağınız konusunda sizi uyaran sizden elçiler gelmemiş miydi?” derler. “Evet. Ancak ‘ceza’ sözü inkarcılar hakkında gerçekleşmiştir,” diye karşılık verirler.

50/30. O gün cehenneme: “Doldun mu?” deriz, o: “Daha var mı?” der.

15/44 “Onun yedi kapısı vardır ve her bir kapı için onlardan belli bir pay vardır.”

_ Alçaltıcı azabın hiç değilse bir anlığına ertelenmesini isterler, oysa şanslarını daha önce zaten (inkarla) kullanmışlardı,

40/49. Ateşte olanlar, cehennemin bekçilerine: “Rabbinize yalvarın da hiç değilse bir gün, azâbımızı hafifletsin” derler.

40/50 Onlar da derler ki, “Elçileriniz size apaçık delillerle gelmemiş miydi?” “Evet” derler. Bunun üzerine onlar, “Öyleyse kendiniz yalvarın. Ne var ki inkarcıların yalvarması sonuç vermez.”

_ Allah’ın ayetlerini ve O günü inkar eden bu cahil/zalimler pişman olurlar ama pişmanlıkları bir yarar sağlamaz, çünkü artık karar verilmiştir!

67/6-11 Rab’lerini inkar edenler cehennem cezasını hakketmişlerdir. Ne kötü bir duraktır. Oraya atıldıkları zaman, onun kaynayıp tüterken uğultusunu işittiler. Nerede (nerdeyse) ise öfkeden patlayacak! İçine her ne zaman bir grup atılsa, oranın gardiyanları, “Size bir uyarıcı gelmedi mi?” diye sordular. Onlar da dediler ki, “Evet, bize bir uyarıcı gelmişti, ama biz yalanladık ve, ‘ALLAH hiçbir şey indirmemiştir. Siz tümüyle sapıtmışsınız,’ dedik.”, “Dinleseydik veya aklımızı kullansaydık biz şu ateşin halkı içinde olmazdık,” dediler. Böylece günahlarını itiraf ettiler. Ateşin halkı uzak olsunlar

 


* BENZER KONULAR

Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]