Ölümü Temenni Etmeyin
Efendimiz (s.a.v.) Hazretleri, ümmetine ölümü temenni etmeyi yasakladı. Ve şöyle buyurdular: Sizden hiçbiriniz ölümü temenni etmesin.”
Başka bir hadîs-i şerifte şöyle buyurdu:
“Sizden hiçbiriniz kendisine inen herhangi bir zarardan dolayı ölümü temenni etmesin. Eğer Muhakkak ölümü isteyecekse, şöyle dua etsin: Allahım! Yaşamak benim için hayırlı olduğu müddetçe beni yaşat (bana uzun ömür ver). Eğer ölüm benim için hayırlı olduğu an ise benim canımı al, diye dua etsin“
Sehi bin Abdullah el-Tüsterî Hazretleri buyurdular:
Ölüm temenni edilmez. Ölümü ancak üç kişi temenni eder.
1 -Ölümden sonra nelerin olabileceğini bilmeyen câhil.
2-Allah’ın kendisi için belirlediği kaderden kaçan kişi,
3-Allah’a müştak olan ve Allah’a kavuşmayı seven kişiler Ölümü temenni ederler.
Mesnevide buyuruldu:
Mesnevî’nin sahibinden (Mevlânâ’dan) rivayet olundu. Onun ölümü yaklaştığı zaman, ölüm meleği ona misâl âleminde göründü. Gelip kapının yanında durdu. Mevlânâ, ölüm meleğini görünce şöyle söyledi:
“Beri gel! Beri gel! Ey benim canımı Hazreti Sultana götürecek olan sevgili haberci!“
Bazı melikler, Ebû Hâzim’a sordular:
-”Allahü Teâlâ Hazretleri’ne varmanın yolu nasıldır? (Âhirette Allah’a arzedilmenin şekli nasıldır?)” Ebû Hazim Hazretleri:
-”İtaatkâr kulun Allahü Teâlâ’ya varmasının şekli, ailesi tarafından çok sevilen ve ailesini seven gaib olmuş kişinin bulu¬nup ailesine teslim edilmesi gibi sevinçli olur. Amma âsî kulun, Allah’a kavuşması ise suç işleyip kaçan bir kölenin sahibi ona kızgın olduğu bir durumda efendisine teslim edilmesi gibi, Allah’a arzedilir. Kolay olmadı. Cihâna geleli, kaçmaya yol bulamadım. Aşktan ötürü bize “kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın,” denildi. 0 zaman tatlı ve acı birbirine karışır.
------------------------------------------------------------------------
Rûhu’l-Beyan Tefsiri Tercümesi- İsmail Hakkı Bursevi Hazretleri