Gönderen Konu: Ölümcül Bir Hastalık YEİS (Okunma sayısı 135 defa)

türkiyem · « : Ocak 24, 2023, 02:50:57 ÖS »

Ölümcül Bir Hastalık YEİS

Kalpsiz dünyada kalbini mutmain kılmaya çalışan insan, imtihan sokağından hemen her an geçmeye aday ve hatta mecbur bir seyyahtır. Yolculuğu esnasında önüne çıkan taşları engel görerek yürüyüşünden vazgeçmek ya da daha uzağa ulaşmak için basamak addetmek insanın maharetine kalmıştır.

Bu taşlardan sadece biri olan yeis, insanoğlunun iç dünyasında ciddi yaralar açan, hayat ile bağını koparan, hürriyetini kısıtlayan, çevresiyle ilişkisini, geleceğe yönelik işlerini derinden sarsan ruhsal bir problemdir. Yeis, doğru eylemler ortaya koymaya meyyal iradenin sektesine sebep olan, yanlış seçim ve tercihler sonucu toplumda istenmeyen kötülüklerin önünü açan, şerlerin yayılmasını kolaylaştıran vebadır.

Lügatte, “ümidin sona ermesi” (Râğıb el-İsfehânî, el-Müfredât, s. 892) manasına gelen yeis, hayallerin tükenerek gayesizlik ve gayretsizlik hâlinin gerçekleşmesini ifade eden Kur’ani bir kavramdır.

İnsanı yeise sevk eden sebepler incelendiğinde iman hususunda yaşanan problemler ilk sırada gelir. Kur’an-ı Kerim, müminlerin yüce Allah’a (c.c.) ümit beslemelerinin temelinde inancı ve bildirilen değerler doğrultusunda hayat yaşamayı, ümidin koşulu olarak zikretmiştir (Bakara, 2/218). Dolayısıyla ümit, inanç ile var olan manevi bir hâldir. Ümidi besleyen, onu diri tutan Allah’a imandır. Ümitten yoksun olmak da kişinin imanını zayıflatabilir. Psikanalist ve sosyolog Erich Fromm’un söylediği gibi, “Ümit, inancın meyvesidir.” (Erich Fromm, Umut Devrimi, İstanbul: Payel Yayınevi, s. 29)

İman zafiyeti, Yaradan’ın mutlak merhamet sahibi olduğu gerçeğinin göz ardı edilmesiyle aşırı karamsarlığa sebebiyet verir. Yapılan hatalar, işlenen suçlar ya da erişilemeyen arzular, karamsarlığın oluşmasında ve olgunlaşmasında etkilidir. Bu durumun önlenmesinde yüce Allah’ın rahmetinden aşırı karamsarlığa kapılmamak ve O’nun kudretinin her şeye kadir olduğuna inanmak önem arz etmektedir (Zümer, 39/53).

Aşırı kötümser hâl, öz benlik kaybına sebeptir. Bu kayıp, üretimsizliği tetiklediğinden bireyin düşünce, istek ve hayallerini altüst edecek, tabiatı gereği üretken insan, üretimden yoksun kalması nedeniyle yeise düşecektir. İrlandalı yazar Bernard Shaw’ın tespitine göre, “Mutsuz olmanın sırrı, huzurlu muyum değil miyim, sorusunu insanın kendine yöneltecek kadar boş vakit bulmasından ibarettir.” (Hanri Benazus, Mutluluk Ç›kmaz›, s. 37)

Peki, yeis illetinin müptelası olmamak için kişi ne yapmalıdır? Ölümcül hastalık yeise karşı insan, iman, sabır, tevekkül, tövbe ve duaya sarılmalıdır. Kısaca ifade etmek gerekirse iman, manevi hayatı hedef alan yeis virüsünün kol gezdiği bu çağda sığınılacak emniyetli bölgedir. İman, fâni ve sınırlı insanın, ezelî ve sonsuz Yaradan’a yürekten güvenmesidir. Bu güven, insana manevi güç verecek, onu ümitsizliğe karşı koruyacak, geçici hayatta vazgeçilmez değerinin olduğunu kendisine telkin edecektir.

Cürcânî’nin tarifiyle sabır: “Bela ve musibetlerden doğan üzüntüyü, Allah’tan başkasına şikâyette bulunmamaktır.” (Cürcânî, Kitâbu’t-Ta‘rîfât, s. 137) Sabır, zorluklara katlanma ve yeise kapı aralayan müşkil durumlara dayanma hususunda enerji depolamaktır.

Enerjiyi lüzumsuz işlere gereksizce dağıtmamak, ihtiyaç hâlinde kullanmaktır. Yeise razı olmak değil, ümitsizliğe düşürecek durumlara karşı güçlü ve tedbirli olmaktır.

Tevekkül, maksada ulaştıran en kestirme yoldur. Sorumlulukları bihakkın yerine getirmek, sebepleri elde etmek için gayret göstermek, ter dökmektir. Pasif bir bekleyiş değil faal olmak, üretmektir. Tevekkül sayesinde endişelerin ümide, korkuların güvene dönüşeceğini bilmektir. Tevekkül, başına gelen türlü musibetlere karşı devamlı ümidini koruyan ve çocuklarını yeise karşı önlem almaya çağıran Hz. Yakup (a.s.) gibi bir duruş sergileyip ömür sürmektir (Yusuf, 12/87).

Tövbe, hataların verdiği yürek sancısıyla kötü huyların yerine iyilerini koymaktır. Bütün azalarla günah işlenmiş dahi olsa yalnızca samimi dil ile Yüce Allah’a (c.c.) ulaşmaktır.

Dua ise sonlu ve âciz insanın, sonsuz kudret sahibi ile buluşmasıdır. Hiçbir uzaklığın, duanın kapsama alanı dışında bulunamayacağını hatırlamaktır. Dua, insanın kötü arzular ile meşgul olmasını ve şer üzere hayat yaşamasını engelleyen kalkan, ahlaki yapısına katkı sağlayan azıktır. Karanlığı aydınlığa çeviren bir tür trafo, yeisi ümide dönüştüren menbadır.

Kur’an’ın dertlere deva tavsiyelerinden beslenmiş bir kalp, yeis virüsüne karşı insanı koruyacaktır. İnsana düşen vazife, kahverengi dallardan rengârenk çiçekler ve meyveler vücuda getiren merhametlilerin en merhametlisi Yüce Yaradan’ını unutmamak, boş bırakılmaya gelmeyen kalbi itaat ve ibadetle meşgul etmektir.

Yavuz Kurt

RADYO FANİDUNYA FM.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Ölümcül Bir Hastalık YEİS (Okunma sayısı 135 defa)

türkiyem

Ölümcül Bir Hastalık YEİS

BENZER KONULAR