Azrail a.s İnsanlara Görünüşü
Zamanın birinde çok zalim bir hükümdar varmış. Halkına çok zulümkarmış. Birgün askerleriyle beraber av partisinden dönerken yolu üzerine yaşlı, hırpani giyimli bir deri, bir kemik bir adam çıkmış. Kral tam atı önünde ellerini açıp yardım dilenen bu ihtiyara çok hiddetlenmiş. Bizzat bu haddini bilmez adama dersini vermek için atını ihtiyarın üzerine sürmüş. Kılıncını çekmiş kafasını uçuracakken, yaşlı adam zalim hükümdarın atının yularına yapışmış. Atın ayakları yerden kesilmiş bir deve gibi çökmüş kalmış. Hükümdar bir anda kendini yerde tozun toprağın içinde bulmuş. İhtiyar hükümdarın boynuna ayağıyla basarken adeta o i,htiyar yüzünün yerini dehşet veren bir yüz almış.Cismi bir anda heybetleşmiş. Hükümdarın askerlerinin eli ayağı taş kesilmiş yardım edememişler. Gök gürlemesi gibi bir ses ile zalim hükümdara seslenen ihtiyar: " ey zalim zamanın geldi ben azrailim senin canını alacağım, kibirli gözlerinde artık korku görür oldum" demiş. Hükümdar yalvarmış, yakarmış ama nafile, en azından sevdiklerimle ailemle helallaşayım müsade et demiş. Ama nafile oracıkta canını almış azrail.
Yıllar sonra zalim hükümdarın ülkesini , adaletiyle, iyliğiyle, merhametiyle yöneten bir hükümdar yönetir olmuş. Askerleriyle beraber bir ziyaretten dönerken yıllar önce zalim hükümdarın can verdiği yerde yine o yaşlı ihtiyar görüntüsünde azrail hükümdarın önünü kesmiş. Babayiğidim çok açım bir lokma ekmek ver bana demiş. Onun azrail olduğunu bilmeyen genç hükümdar atından inerek bizzat kendi elleriyle ihtiyarı doyurmuş. Ona isterse gelip sarayda yaşayabileceğini söylemiş. Ancak azrail gerçek yüzünü gösterek vaktin dolduğunu onun canını alacağını söylemiş. Ama iyi bir insan olduğu için son bir dileği varsa onu gerçekleştirmesine izin vereceğini söylemiş.
İşte yüreği iman dolu Allâh ve Ahiret inancı dolu genç hükümdar tüyleri diken diken eden cevabı vermiş Azraile:
"Ey Rabbim'in güzel meleği, ey sevgili hoşgeldin . Nerlerde kalmıştın hep özlemle seni beklerdim. Beni rabbime kavuşturacağın günü hasretle beklerdim. Yalnız emaneti almadan senden bir isteğim var. Benim canımı secdede namaz kılarken alırmısın?" Azrail kendisini böyle yürekten hasretle karşılayan Allâh'ın kulunun genç yaşta canını almaya kıyamaz. Ancak Allâh'tan emri gelir:
"Benim bu kulumu ahiretimde hasretle bekleyen sadece ben değilim. Peygamberlerim evliyalarımda hasretle bekler bir an önce aralarında görmek isterler der"
Bu menkıbe bana, acaba Azraili kaç babayiğit böyle hasretle karşılar sorusunu düşündürür oldu.