* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Giyim Adabı  (Okunma sayısı 895 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7241
Giyim Adabı
« : Eylül 21, 2024, 08:09:51 ÖÖ »


Giyim Adabı

Giyilecek elbiseler temiz, sâde olmalı, vücut hatlarını ve teni belli edecek kadar dar ve ince olmamalıdır. Örf ve âdete aykırı, aşırı derecede dikkat çekici, ya da gülünç duruma düşürücü, toplumu rahatsız edecek kadar kirli, sökük, yırtık, pejmürde, kötü görünümlü de olmamalıdır. Her hususta olduğu gibi elbise hususunda da israfa kaçmamalıdır.

Büyüklenmek, böbürlenmek için giyilen elbiseler, cehennem alevlerinden birer giysidirler.

Kibirlenmemek, böbürlenmemek şartıyla güzel elbiseler giymek mubahtır. Bilhassa ibadet ederken toplum huzuruna çıkarken buna çok dikkat etmelidir. Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır:

“Ey Âdemoğulları! Her mescide gidişinizde güzel elbiselerinizi giyin. Yiyin, için fakat israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri sevmez.” (Araf 31)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur:

“Ey müminler! Gönlünüzce yiyiniz, içiniz, giyiniz ve Allah yolunda sarfediniz. Ancak israfa, kibir ve gurura kaçmayınız.” (Buhârî)

Şöhret ve gösteriş için elbise giymek de memnûdur. Bu hususta Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmaktadır:

“Bir kimse şöhret elbisesi giyerse, Allah Teâlâ kıyamet gününde öyle bir elbise giydirir ki, onu cehennem alevleri içinde yakar.”(Ebû Davud)

Şöhret elbisesi bir varlık gösterişi olabileceği gibi, zühd ve takva gösterişi şeklinde de olabilir. Netice itibariyle her ikisi de aynıdır. Hatta ikincisi birincisinden daha da çirkindir.

Kadınların ve erkeklerin kendi yaratılışlarına ve konumlarına uygun elbiseler giymesi gerekir. Kadınların erkek elbisesi, erkeklerin kadın elbisesi giymesi asla caiz değildir. İbni Abbas radıyallahu anhuma: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin,  “erkeklerden kadınlara benzeyenlere ve kadınlardan erkeklere benzeyenlere lânet ettiğini” rivayet etmiştir.

Bu benzeyiş ya davranışlarda ya da giyimde olur. Kadınların konuşma şekline, oturup kalkmak, yürümek ve benzeri davranışlarına özenip onlara benzemeye çalışmak, onların giysilerine özenip onlar gibi giyinmeye kalkışmak taklitlerin en kötülerindendir. Kezâ kadınların da aynı şekilde erkeklere özenip onların giyimlerine, davranışlarına benzemeye çalışması müslüman bir kadın için onur kırıcı bir harekettir. Her cins yaratılışındaki özelliklere göre giyinmekle, davranmakla insanlık onurunu korumuş olur.

Zamanımızda cinsiyet değiştiren kadın ve erkekler, toplumun ne derecelere düştüğünün açık bir göstergesidir. Gerek kadın ve gerekse erkekler görülmemiş bir şekilde israf yarışı içindedirler. Gardıroplarımız elbiselerle dolup taşmaktadır. Dindar kadın ve kızlarımız bile tesettür giyimde kendilerine göre geliştirilmiş modayı takip etmekte, çok cazip, dikkat çekici, pardösü, başörtüsü, çanta ve ayakkabı giymekte, çarşı pazar dolaşmaktadırlar.

Hatta maalesef şimdi çok daha garip tesettür örnekleri ortaya çıkmıştır. Tamamen vücut hatlarını belli eden giysiler giyen kadınlarımız sadece başörtü ile tesettüre riayet ettiklerini düşünmektedirler. Tesettürden gaye sadece baş örtmek değildir. Tesettür Kur’an’da belirtilen ölçüye göre yapılmalıdır. Görülmesi haram olmayan el, yüz haricinde tüm vücudun, vücut hatları belli olmayacak şekilde kapatılması gerekir.

Bir de “İslamcı sosyete” diye bir kavramın geliştiğini ve bunların çok pahalı markalı(tabi yabancı) kıyafetler giydiklerini duyuyoruz. Bu hususta erkekler de kadınlardan geri kalmamakta, bu yarışa onlar da büyük bir arzu ve istekle katılmaktadırlar. Ancak modayı takip etmek ve israf etmek ayrı şey, güzel ve temiz giyinmek ayrı şeydir. Müslüman kadın ve erkek elbette temiz, düzgün ve güzel elbiseler giymelidir. İslâm dini buna karşı değildir. Bilakis teşvik etmektedir. Nitekim Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmaktadır:

“Siz, muhakkak din kardeşlerinizin yanına varacaksınız. Binitinizi düzeltiniz. Elbisenizi iyileştirin. Halkın arasında sanki (yüzdeki) ben gibi olunuz. Zira Allah çirkin görünüşlü olmayı ve fenâ konuşmayı sevmez.” (Ebu Dâvud)

Maddî imkânı iyi olanlar israfa kaçmadan, kibir ve gurura, gösterişe bulaşmadan, diğer insanlara göre daha pahalı elbiseler giyebilirler. Bu hususta Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmaktadır:

“Allah nimetinin eserini kulunun üzerinde görmeyi hakikaten sever.” (Tirmizî)

Kadınların mahrem yerlerini gösteren açık elbise giymeleri veya kapalı olduğu halde vücut hatlarını gösterecek şekilde dar elbise giymeleri haramdır. Çıplaklık toplumda fitneye sebep olduğu gibi, kocasının kendi üzerindeki kocalık hakkına da saygısızlıktır.

Elbette hepsinin üstünde Allah Teâlâ’ya isyandır. Şu husus kesin olarak bilinmelidir ki, çıplaklık ne bir medenîliktir ve ne de kadın hürriyeti ile ilgilidir. Kadın farkında olmadan modaya ve erkeklerin şehvetlerine ve behimî arzularına alet olmaktadırlar. Kadın ana olmak, hayırlı evlat yetiştirmek, eşine yardımcı, evinde bir huzur kaynağı, sevginin ve saygının bir sembolü olmak sûretiyle medenî olur. Bugünün kadınları şayet kadın hakları ile ilgili bir mücadele vereceklerse, kendilerini kadınlık onurundan, kadınlık özelliklerinden uzaklaştıran, bir metâ durumuna düşüren kalın kafalı, ilkel, inançsız, kişiliksiz erkeklere ve yönetimlere karşı mücadele etsinler ve yeniden analık ve mürebbiyelik tahtlarına otursunlar.

Kadınlar, evlerinde daha güzel elbiselerini giymeli, kocasına karşı süslenmelidir. Dışarıya çıkarken asla koku sürünmemeli, dikkat çekici yürüyüş ve davranışlardan sakınmalıdır.

Zaruret olmadıkça da sık sık çarşı pazar dolaşmamalıdır. Maalesef zamanımız kadınları çarşı pazara çıkarken süsleniyor ve fakat evlerinde bir hizmetçi kadın durumunda, çirkin görünümlü kılık-kıyafetle beylerini karşılıyorlar.

Kadınların kocalarına karşı süslenmeleri, güzel elbiseler giymeleri, onları evine bağlayacak, evini bir huzur, bir saadet yuvası yapacak olan güzel davranışlar sergilemeleri İslâmî âdabdandır.

İslâm dini ziyneti kadına helâl kılmıştır. Çünkü onun yaratılışındaki letâfete ziynet pek uygun düşmektedir. Onun için ipek ve altın, kadına helâl, erkeklere haram kılınmıştır.

Müslüman kadın ve erkekler cuma günleri, bayram günleri, düğün ve derneklerde, herhangi bir toplantıya katılacakları zaman, yukarıda anlatılan ölçülere dikkat etmek şartıyla her zaman giydikleri elbiselerden daha güzel elbiseler giymelidirler.

İslâm’da üniforma şeklinde bir kıyafat yoktur. Kadınlar için ille de çarşaf, erkekler için ille de şalvar ve cübbe gibi bir kıyafet belirlenmemiştir. Kişi isterse çarşaf, cübbe ve şalvar giyer, isterse başka bir şey. Mühim olan İslâm’ın emrettiği şekilde örtünmektir. Giyimler milletlerin örf ve adetlerine, coğrafî şartlara göre değişik olabilir. Bu hususta İslâm dini asla müdahil olmamıştır.

Ancak gayr-i müslimlerin dînî sembolleri olan giysileri giymek katiyetle menedilmiştir. Yırtıcı hayvanların derisinden elbise yapmak da, giymek de yasaklanmıştır.

Ebu Melih, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem:

“Yırtıcı hayvanların derilerini kullanmaktan nehyetti.” diye rivayet etmiştir. (Ebu Davud, Tirmizi)

Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem çeşitli renk ve desenlerde elbiseler giymiştir. Ancak beyaz elbise giymeyi tavsiye etmiştir:

“Beyaz elbise giyiniz. Çünkü o son derece temiz ve hoştur. Ölülerinizi de beyaz bez ile kefenleyiniz.” (Tirmizi)

Gerek kadın ve gerekse erkekler, iç çamaşır giymek hususunda da aynı titizliği göstermelidirler. İç çamaşırların da temizliğine dikkat etmeli, kadın ve erkek kendi yaratılışlarına uygun tarzda giyinmelidirler. Çorapların temizliği hususunda titiz davranmalıdırlar. Bilhassa câmilere, kokan kirli çoraplarla asla gitmemeli ve cemaati rahatsız etmemelidirler.

Müslüman tavır ve davranışlarıyla olduğu kadar giyimiyle de İslâm’ın mehâbetini, göstermeli, İslâm kimliğini tezahür ettirmelidir.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]