* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Şükürler Olsun Oruçluyuz  (Okunma sayısı 131 defa)

0 Üye ve 3 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı melek

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2340
Şükürler Olsun Oruçluyuz
« : Nisan 15, 2021, 08:12:04 ÖS »
Şükürler Olsun Oruçluyuz

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

Ey inananlar! Allah’a karşı sorumluluk bilinciyle yaşayasınız diye oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de sayılı günlerde farz kılındı.


Oruç sayılı günlerdir. Sizden kim hasta ya da yolculukta olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde orucunu tutsun. Yaşlılık ya da şifa bulma ümidi olmayan bir hastalıktan dolayı oruç tutmaya gücü yetmeyenler de bir yoksulu doyursunlar. Kim de yükümlü olduğundan daha fazla iyilik yaparsa onun için daha hayırlıdır. Oruç tutmanızın sizin için daha hayırlı olduğunu bir bilseniz… (Bakara2/183, 184)

Ramazan Ayı, Kur’an Ayı

İbadet yoğunluğu ile geçirilmesi gereken müstesna bir zaman dilimidir Ramazan Ayı… En önemli yanı ise Kur’an-ı Kerim’in, Ramazan ayı içerisinde bulunan ve “bin aydan daha hayırlı” olduğu belirtilen Kadir Gecesi’nde nazil olmaya başlamış olmasıdır. Bu yüzden Ramazan’da her zamankinden daha fazla, özellikle de anlayarak Kur’an okumaya ağırlık verilmeli, iş ve davranışlarda daha bir özenli hareket edilmelidir.

Orucun kazandırdığı bu manevi iklim; bilinenleri pekiştirmenin yanı sıra, yeni tecrübeler ve bilgiler edinmek suretiyle kişinin ruhunu yüceltmelidir. Ayrıca oruç sayesinde Müslüman, yıllık bir muhasebe yaparak ömrünü nasıl geçirdiğine dair dürüst bir değerlendirme yapmalıdır. Böylesine müstesna günlerde insanın; bir yandan sahip olduğu nimetlerin değerini daha iyi bilme, diğer yandan da kısıtlı imkanlar içerisinde olanların durumunu anlamaya çalışarak bu konuda varsa üzerine düşen payı tespit etmesi oldukça önemlidir.

Nurettin Topçu, orucun kazanımlarını şöyle ifade eder: Orucun bize verdiği ders, merhamet dersidir. O bizim merhametsizlikle tıkalı bulunan can gözümüzü açar.

Mustafa Kutlu ise. O gün insanlara gülden ağır bir söz söylememiş olanlar ve o gün almayı değil hep vermeyi düşünenler ve o gün ‘’sabredenlere hesapsız ecirle verilecektir’’ müjdesiyle müjdelenmiş olanlar meleklerle birlikte iftar sofrasına oturuyorlar, der.

RAMAZAN İLMİHALİ

İmsak: Oruca, tan yerinin ağarmasından itibaren başlanır. Doğuda, gökle yerin birleştiği ufuk çizgisi boyunca başlayan sabah aydınlığı, tan yerinin ağardığını göstermektedir. Kur’an’da imsak vakti şöyle anlatılmaktadır:

 “Şafağın kara çizgisi ak çizgisinden sizce tam seçilinceye kadar yiyin, için; sonra akşama kadar orucu tamamlayın.” (Bakara 2/187)

Sahur: Sevgili Peygamberimiz, mümkün oldukça sahura kalkmamızı ve sahur bereketinden istifade etmemizi tavsiye etmiştir: “Sahur yemeği yiyin. Zira sahurda bereket vardır.” (Tirmizi, Sünen)

Sahuru son vakte kadar geciktirmek, iftarı ise geciktirmeden yapmak yine Peygamberimizin tavsiyeleri arasında yer alır: “Müslümanlar, vakti girince iftar etmeye acele davrandıkları sürece hayırla beraberdirler.” (Buhari, Savm; Müslim,Siyam)

Orucu Bozan/Bozmayan Şeyler: Orucun keyfiyetiyle ilgili olarak ilmihal kitaplarında yer alan detaylı bilgilerin bir kısmı şöyledir: Her türlü yeme ve içmenin yanı sıra, tütün gibi keyif verici maddelerin içilmesi, ağızdan alınan ilaçlar ve burun damlası orucu bozar. Göz ve kulak damlası ise orucu bozmaz. Uykuda iken gusül abdesti gerektirecek bir durumla karşılaşmak, kusmak, kan vermek, su yutmamak kaydıyla banyo yapmak da orucu bozmayanlar arasında sayılmıştır. Öte yandan oruçlu olduğunu unutarak yemek-içmek de orucu bozmaz. Nitekim Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: “Kim oruçlu olduğunu unutur, yer ve içerse orucunu tamamlasın. Çünkü onu Allah yedirip içirmiştir.” (Buhari, Savm; Müslim, Siyam)

Gıybet, Orucu Bozar mı? 

Oruç, elbette ahlaki anlamda içgüdüleri kontrol etmede önemli rol oynamaktadır. Öfke, şiddet, kin ve nefret gibi duyguları frenlemede oldukça etkilidir. Asıl can alıcı soru ise; gıybet, dedikodu ve hakka-hukuka riayet edilmediğinde orucun ne olduğu meselesidir. Zira görünürde oruç tutan fakat yakışık almayan davranışları da ısrarla sürdüren kimseler için; “Oruç mu onları tutuyor, yoksa onlar mı orucu tutuyor” sorusuna cevap bulmanın zorluğu ortadadır.

Yüce Allah’a karşı sorumluluk bilincimizin geliştirilmesi için bahşedilmiş olan orucun, ahlaki ve sosyal kazanımlarını anlamak için sevgili Peygamberimizin öğütlerine bakmak yeterli olacaktır:

Yalan söylemeyi ve yalanla iş görmeyi bırakmayan bir kimsenin, yemeği ve içmeyi bırakmasına, aç kalmasına Allah’ın ihtiyacı yoktur. (Buhari, Savm)

Oruç tutan öyle insanlar vardır ki kazançları sadece açlık ve susuzluk çekmektir. (İbn Mace, Siyam)

Oruç bir kalkandır. Oruçlu, kötü söz söylemesin. Kendisiyle itişmek ve dalaşmak isteyene, ‘’Ben oruçluyum’’ desin ve onunla dalaşmasın. (Buhari, Savm; Müslim, Siyam)

Kim inanarak ve sevabını yalnız Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır. (Buhari, Savm)

RAMAZAN SÖZLÜĞÜ

Fecr-i Sadık: Ufukta yatay şekilde görülen ağarma. Oruçlunun, Fecr-i Sadık’tan iftar vaktine kadar orucu bozan şeylerden uzak durması gerekir.

Mukabele: Kur’an-ı Kerim’i karşılıklı okumak. Bir kişinin sesli okuduğunu diğerlerinin dinlemesi. Böylece Ramazan Ayı boyunca her gün bir cüz Kur’an tilavet edilerek hatim yapılmış olur. İlk mukabelenin, Hz. Peygamber (sav) ile Cebrail (as) arasında yapıldığı rivayet edilir.

Mahya: Ramazan Ayı’nın gelmesiyle birlikte camilerin minareleri aydınlatılır, iki minare arasına çeşitli yazı levhaları asılır. Geleneğin, Sultan 1. Ahmet döneminde başladığı rivayet edilir. Bunun için de kandillerin içine uzun süre dayanabilen zeytinyağı konularak aydınlanma sağlanırdı.

Enderun Usulü Teravih: Osmanlı döneminde gerek sarayda gerekse camilerde kılınan ve rekat aralarında Itri’nin besteleriyle ilahiler, salat ü selamların okunduğu namaz.

Diş Kirası: İftara davet edilen misafirlere, özellikle de öğrencilere takdim edilen harçlık. Osmanlı sarayında ise ağır misafirler çok kıymetli hediyelerle uğurlanırdı.

 


* BENZER KONULAR

Muhtaçlığımızı Bilerek Dua Edelim Gönderen: melek
[Bugün, 03:07:05 ÖS]


Cömert misiniz Gönderen: melek
[Bugün, 03:00:14 ÖS]


Dünya Ahiretin Tarlasıdır Gönderen: melek
[Bugün, 02:57:01 ÖS]


Dünya Tarlasına Hayır Tohumları Ekelim Gönderen: melek
[Bugün, 02:51:19 ÖS]


Kur’an Ahlakı Kalbe Şifadır Gönderen: melek
[Bugün, 02:44:19 ÖS]


Allah'tan Uzak Olmak Mutsuzluktur Gönderen: melek
[Bugün, 02:35:58 ÖS]


Ahirette Bir Oturum Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:21:42 ÖÖ]


Ya Çıkarsa Deyip Köşeyi Dönmek İsteyen Talihsizler Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:05:08 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 11 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:04 ÖÖ]


Sapmayalım – Saptırmayalım Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:45:14 ÖÖ]


Çocuk ve Zaman Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:36:48 ÖÖ]


Yalan Söyleyen Çirkin ve Zelîl Olsun Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:30:34 ÖÖ]


Ömür Takvimimizden Bir Yaprak Daha Düştü Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:20:25 ÖÖ]


Maher Zain + Karma - İLK FANİDUNYA NET'TE Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:12:05 ÖS]


Büyü ve Sihir Gönderen: webtasarim
[Dün, 12:27:49 ÖS]


Fal Açmak Gönderen: webtasarim
[Dün, 12:19:45 ÖS]


Mutluluk Kırk Ayette Saklı Gönderen: webtasarim
[Dün, 12:11:38 ÖS]


Allahın Lanetlediği Kimseler Gönderen: webtasarim
[Dün, 12:06:38 ÖS]


Dinden Çıkartan 99 Söz ve Hareket Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:55:46 ÖÖ]


Edep – Ahlak ve Davranışlarımız Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:38:07 ÖÖ]