* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Osmanlı’nın Çöküşü ve Kutsal oprakların Bizden Kopmasında Nüfus Azlığının Etkisi  (Okunma sayısı 428 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7234


Osmanlı’nın Çöküşü ve Kutsal oprakların Bizden Kopmasında Nüfus Azlığının Etkisi

Yıllar önce Üstad Sezai Karakoç merhum, Türkiye’nin küresel güç olma yolunda ilerlediği yönündeki değerlendirmelere ilişkin görüşlerini açıklarken bir konuşmasında demişti ki: "İslam dünyasından herhangi bir devletin küresel bir güç olabilmesi için en az Hindistan büyüklüğünde olması lazımdır. Türkiye'nin küresel bir güç olması için ne ekonomisi ve ne de nüfusu müsait."

Evet bugün bile nüfus en önemli güç kaynağı. Özellikle Avrupa kültürünün egemen olduğu ülkelerde azalan ve yaşlanan nüfus o ülkeler için şu an en büyük sorun haline gelmiş durumda. Osmanlı Devleti de birinci Dünya Savaşı’nın arifesinde çok büyük bir Müslüman nüfus sorunu ile karşı karşıya idi.  Sultan İkinci Abdülhamid’in 1893'te yaptırdığı nüfus sayım sonuçlarına göre Osmanlı Devleti’nin sayım yapılabilen topraklarında yaşayanların sayısı yaklaşık 18 milyon kişi idi.  Sayım yapılamayan topraklardakiler de eklenince bu sayı 39 milyon civarına çıkıyordu. Ancak daha sonra yaşanan savaşlar ve toprak kayıpları sonucu İkinci Dünya Savaşı’nın başladığı 1914 yılına gelindiğinde bu rakam 23 milyon seviyesine gerilemişti. Bu nüfusun yaklaşık 17 milyonu bugünkü Türkiye sınırları dâhilinde 3,5 milyon civarında Hicaz, Suriye, Lübnan, Ürdün ve Filistin'de, 2,5 milyon kadarı ise bugünkü Irak topraklarında yaşıyordu.

Esasen bu kadar az nüfus ile bu kadar büyük bir vatanı korumak oldukça güçtü. Bir de Osmanlı Devleti farklı milletlerden farklı dinlerden oluşan bir yapıya sahipti.

Yer altı zenginlikleri açısından zengin ve geniş bir coğrafyaya yayılmıştı. Bu topraklar emperyalist devletlerin iştahını kabartıyordu. Sanayi Devrimi’nin ardından hammaddeye özellikle de petrole olan ihtiyaç nedeniyle Osmanlı toprakları Emperyalist devletlerin iştahını kabartıyordu. Zira o gün bilinen petrol kaynaklarının üçte ikisi Osmanlı topraklarında idi. 

Osmanlı Devleti, 1450’den 1900’e kadar zamanının %61’ini savaş meydanlarında geçirdiğini düşünürsek bu coğrafyada var olabilmenin nüfusa ne denli ihtiyaç duyduğunu daha iyi anlarız.

Bu nüfus Batı Trakya’dan Basra Körfezi’ne ve Yemen'e kadar uzanan geniş Osmanlı coğrafyası için çok azdı. O günlerde dünya nüfusu ise bir milyar beşyüz milyondu. 

Bu birbuçuk milyar dünya nüfusunun üçte biri de Osmanlı’nın can düşmanı İngiltere’nin idaresi altındaki devletlerde yaşıyordu. Birinci Dünya Savaşı’nın başlangıcında Osmanlı'ya karşı bizzat savaşan devletlerden İngiltere 461 milyon, Rusya 181 milyon, Fransa 84 milyon, İtalya 38 milyondu. Bu devletlere destek veren ABD ve diğer müttefiklerini saymasak dahi bu dört devletin nüfusu toplamda 764 milyon ediyor. 

İngiltere’nin asker sayısı 9 milyon, Fransa'nın 8,5 milyon, İtalya'nın 5 milyon, Rusya’nın ise 12 milyondu. Diğer düşman unsurlarını katmasak bile sadece bu dört devletin toplam asker sayısı Osmanlı nüfusunun çok çok üzerindeydi. Osmanlı’nın ittifak yaptığı Almanya’nın nüfusu 79 milyon, Avusturya – Macaristan İmparatorluğu 55 milyon, Bulgaristan 5 milyondu. Görüldüğü gibi müttefik olduğumuz devletlerin nüfusları da kendi ülkelerini savunmaya yeterli ama böylesine bir dünya savaşını sürdürme için çok yetersizdir.   

Osmanlı’nın elinde tutmak için bütün gücünü seferber ettiği kutsal bölgelerde ise askeri yok gibiydi. Birinci Dünya Savaşı başladığında Osmanlı ordusunun Mekke-i Mükerreme’de 1.200; Medine-i Münevvere’de 3.500 ve Cidde’de 2.600 askeri bulunuyordu. Nitekim Hicaz bölgesinde İngilizlerin çıkarttığı isyanları bastırmakta bu kadar az askeri birlikler yetersiz kaldı ve isyan bastırılamadı. 400 yıl boyunca hizmet ettiğimiz bu kutsal beldeden 1916 yılında yani savaşın bitiminden 2 yıl önce Mekke-i Mükerreme’den çekilmek zorunda kaldık.  Medine-i Münevvere’yi ise Hicaz demiryolunun zaman zaman sağladığı ikmal sayesinde 10 Ocak 1919 tarihine kadar elimizde tutmayı başardık.

Asker kıtlığı sadece Hicaz bölgesi ile sınırlı değildi. Osmanlı orduları daha çok payitahtın korunmasına önem verdikleri için güney cephelerine gerekli insan ve teçhizat kaynağı ayıramıyordu. Filistin, Suriye ve Irak cephelerinde oluşturulmuş olan ordularda daha çok Osmanlı subayları komutasında yerel halk yer alıyordu.

Ancak onların sayısı da askeri teçhizatın yetersizliğinden öte sayıca dahi çok büyük ordularla saldıran düşman kuvvetlerinin karşısında yetersiz kalıyordu. Buna rağmen Osmanlı orduları çok büyük kahramanlıklarla savaşmış, dört yıl süren savaş boyunca vatanı savunmuştur. İngilizlere karşı Kutul Amare gibi büyük bir savaş üç-beş Osmanlı subayının Irak halkından oluşturduğu birliklerle kazanılmıştır. Ama mevzii olarak kazanılan bu savaşlar devasa insan gücüne ve ekonomik kaynaklara sahip düşman kuvvetlerine karşı ancak 4 yıl sürdürülebilmiştir. Bu esnada kazanılan Çanakkale, Kutul Amare, Gazze savaşları da neticeye etkili olamamıştır.  Müttefikimiz Almanya savaştan çekilince Osmanlı, savaşı bırakmaktan başka seçenek bulamamıştır. 

Neticede bir oldubittiye getirilerek sokulduğu bu savaş sonrası Osmanlı Devleti 700 bin askerini şehit vererek sürdürdüğü bu ümitsiz mücadeleden büyük bir hüsranla ayrıldı. Osmanlı çöktü, Hz. Ebubekir’in (R.A.) halife seçildiği 632 yılından itibaren 1292 yıl korunan halifelik kaldırıldı. Kudüs, Yahudilerin eline geçti. Filistin toprakları Yahudilere yurt yapıldı. O gün bu gündür yüzümüz gülmedi. Sözde özgürlüğüne kavuşmuş olan İslam ülkelerinin gerçekte nasıl Batılı emperyalist ülkelerin uşağı olduklarını son Gazze direnişi apaçık ortaya çıkardı. O günkü Osmanlı topraklarından çıkarılan ve bugün dahi dünya petrol ihtiyacının yüzde ellisini karşılayan kaynakların yüz yılı aşkın bir zamandır emperyalist devletlerin, uluslararası Yahudi sermayesinin sahip olduğu şirketlerin zenginliklerine zenginlik katmaya devam ediyor.

O günlerden bu günlere gelirsek bugün de bir Siyonist proje olan Avrupa Birliği safsatasıyla ülkemizde çıkarılan kanunlarla aile darmadağın edildi. Lutilik, zina, her türden ahlaksızlık, müstehcenlik kanun koruması altına alınıp meşrulaştırıldı. Ekonomik darboğaz oluşturularak evlilikler zorlaştırıldı. Kadınlara sınırsız hürriyet, beyanının tek başına delil kabul edilmesi, kocanın en ufak bir tartışmada evden uzaklaştırılması, karı-koca arasında çıkan en küçük bir tatsızlıkta kocaya hapis cezası verilmesi, sınırsız nafaka gibi zulüm ve zorba kanunlarla evlilik yapma genç delikanlılar için bir kâbus haline getirildi. Nitekim geçtiğimiz yıl yapılan nüfus sayımında Türkiye’nin nüfusunun çok sert bir şekilde düştüğü tesbit edildi. Ortodoks Rusya, Lût Kavmi’ni helak eden oğlancılığı yani LGBT’cileri terör örgütü olarak kabul eden bir yasa çıkardı. Zira bugün Rusya’da 17 milyon kilometrekarelik koca bir coğrafyada 145 milyonluk azıcık bir nüfusla var olma savaşı veriyor. Biz hala neyi bekliyoruz?

Bu konuda Erzurum Mebusu Salih Efendi’nin “İzdivaç Kanunu Teklifleri” başlıklı 1921 yılında TBMM’ye sunduğu kanun teklifi yol gösterici olabilir.

Mustafa Kasada.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

TÜM OKUYCULARIMIZI PAYLAŞIMA DAVET EDİYORUZ, DAVETLİSİNİZ.

 


* BENZER KONULAR

Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:00:00 ÖÖ]


Muallim - Öğretmen - Peygamber Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:54:03 ÖÖ]


Dar Günlerin Adamı Hz. Osman Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 11:18:19 ÖÖ]


İhlas ve Samimiyet Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 11:13:16 ÖÖ]


Zekat İslam’ın Köprüsüdür Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 11:09:53 ÖÖ]


Kurtuluş İslâm’dadır Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 10:58:52 ÖÖ]


Tevhid ve İstikâmet Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 10:55:38 ÖÖ]