Söğüt ve 2 Abdülhamid Han
Bugün iç ve dış düşmanların türlü ihanetlerine rağmen hâlâ bağımsız bir şekilde nefes alıp verdiğimiz toprakları vatan edinerek, Devlet-i Aliye’nin ilk harcını karan Ertuğrul Gazi’yi anma merasiminin 740. yılı yapıldı.
Söğüt, Cihan Devleti Osmanlı’nın ilk başkentidir ve bütün Osmanlı Sultanları, Söğüt ve Ertuğrul Gazi ile yakından ilgilenmişlerdir. En çok ilgilenen ise II. Abdülhamid Han’dır.
İttihat ve Terakkicilerin Batıcıları ile Cumhuriyet kurulduktan sonra CHP’lilerin, Söğüt başta olmak üzere “Hayme Ana” ve bölgedeki Osmanlı varlıklarını ortadan kaldırma hamlelerine rağmen, milletimizin feraseti ve bu ferasetin iş başına getirdiği iktidarlar sayesinde korunmuş ve kollanmaktadır.
Yazının başlığına dönecek olursak.
II. Abdülhamid Han, Söğüt ve Ertuğrul Gazi başta olmak üzere hemen bütün Osmanlı sultanlarının türbe ve külliyeleriyle yakın ilgilenmiştir.
Mesela II. Abdülhamid Han’ı tahttan indirme hainliğini üstlenen Yahudiler ve içerideki işbirlikçilerinin sürekli musibet çıkarmalarına rağmen, 1905 yılında Söğüt’e cami yaptırmış, Ertuğrul Gazi’nin türbesini imar ettirmiştir.
Bu kadar mı? Elbet değil. Biraz tarihe yolculuk edelim:
Bilenler bilir, bilmeyenler için hatırlatalım. 21 Temmuz 1905 yılında II. Abdülhamid Han’a Ermeniler tarafından Yıldız Camii’nden Cuma çıkışı bombalı suikast yapılır.
Suikast sonrası herkes bir tarafa kaçışırken, çevresinde birkaç kişi kalır ve en yakınında da kara yağız bir delikanlı canını siper etmektedir.
Rivayete göre korkusuzca duran bu genç adam, II. Abdülhamid Han’ın dikkatini çeker ve genç adama:
-“Evladım herkes canını korumak için bir tarafa sığınırken, sen neden kaçmadın” diye sorunca delikanlı şu cevabı verir:
-“Sultanım ben Söğüt’ten geldim. Söğüt’ten sizi korumak için gönderildim” der.
Bunun üzerine Sultan çok duygulanır ve:
-“Yüzyıllardır atalarımı koruduğunuz gibi, beni de korumaya geldiniz öyle mi” diyerek Söğüt’ün ileri gelenlerinden bir heyeti İstanbul’a davet ederek kendisinden ne istendiğini sorar.
Heyete önderlik eden şahıs; “Sağlınızı isteriz Sultanım, başımızda kalmanız devletimizin ve milletimizin bekası için kâfidir” der.
II. Abdülhamid Han, heyetten Söğüt’ü anlatmalarını ve Ertuğrul Gazi’nin türbesinin ne halde olduğunu da sorup öğrenir.
Verilen bilgiler iç açıcı değildir. Ertuğrul Gazi ve beraberindekilerin türbesi harap haldedir. Yukarıda da belirtildiği gibi II. Abdülhamid Han, devletin ve milletin bekasını canından aziz bilir ve sıkıntılara rağmen, Ertuğrul Gazi’nin türbesini, Ertuğrul Gazi Mescidini, Çelebi Mehmet Camii’nin tamir ve bakımını yaptırır.
Ve yine Hamidiye Camii’nin hemen karşısına aynı yıl Hamidiye İdadisini inşa ettirir.
Ertuğrul Gazi’den bu yana tüm Osmanlı Sultanlarının ruhu için el-Fatiha.
“Yiğitliği ve bilgeliğiyle tarihe yön veren ve bir dünya devletinin temellerini Söğüt’te atan Ertuğrul Gazi’yi rahmetle yâd ediyorum”.
Bugün iç ve dış düşmanların türlü ihanetlerine rağmen hâlâ bağımsız bir şekilde nefes alıp verdiğimiz toprakları vatan edinerek, Devlet-i Aliye’nin ilk harcını karan Ertuğrul Gazi’yi anma merasiminin 740. yılı yapıldı.
Söğüt, Cihan Devleti Osmanlı’nın ilk başkentidir ve bütün Osmanlı Sultanları, Söğüt ve Ertuğrul Gazi ile yakından ilgilenmişlerdir. En çok ilgilenen ise II. Abdülhamid Han’dır.
İttihat ve Terakkicilerin Batıcıları ile Cumhuriyet kurulduktan sonra CHP’lilerin, Söğüt başta olmak üzere “Hayme Ana” ve bölgedeki Osmanlı varlıklarını ortadan kaldırma hamlelerine rağmen, milletimizin feraseti ve bu ferasetin iş başına getirdiği iktidarlar sayesinde korunmuş ve kollanmaktadır.
Yazının başlığına dönecek olursak.
II. Abdülhamid Han, Söğüt ve Ertuğrul Gazi başta olmak üzere hemen bütün Osmanlı sultanlarının türbe ve külliyeleriyle yakın ilgilenmiştir.
Mesela II. Abdülhamid Han’ı tahttan indirme hainliğini üstlenen Yahudiler ve içerideki işbirlikçilerinin sürekli musibet çıkarmalarına rağmen, 1905 yılında Söğüt’e cami yaptırmış, Ertuğrul Gazi’nin türbesini imar ettirmiştir.
Bu kadar mı? Elbet değil. Biraz tarihe yolculuk edelim:
Bilenler bilir, bilmeyenler için hatırlatalım. 21 Temmuz 1905 yılında II. Abdülhamid Han’a Ermeniler tarafından Yıldız Camii’nden Cuma çıkışı bombalı suikast yapılır.
Suikast sonrası herkes bir tarafa kaçışırken, çevresinde birkaç kişi kalır ve en yakınında da kara yağız bir delikanlı canını siper etmektedir.
Rivayete göre korkusuzca duran bu genç adam, II. Abdülhamid Han’ın dikkatini çeker ve genç adama:
-“Evladım herkes canını korumak için bir tarafa sığınırken, sen neden kaçmadın” diye sorunca delikanlı şu cevabı verir:
-“Sultanım ben Söğüt’ten geldim. Söğüt’ten sizi korumak için gönderildim” der.
Bunun üzerine Sultan çok duygulanır ve:
-“Yüzyıllardır atalarımı koruduğunuz gibi, beni de korumaya geldiniz öyle mi” diyerek Söğüt’ün ileri gelenlerinden bir heyeti İstanbul’a davet ederek kendisinden ne istendiğini sorar.
Heyete önderlik eden şahıs; “Sağlınızı isteriz Sultanım, başımızda kalmanız devletimizin ve milletimizin bekası için kâfidir” der.
II. Abdülhamid Han, heyetten Söğüt’ü anlatmalarını ve Ertuğrul Gazi’nin türbesinin ne halde olduğunu da sorup öğrenir.
Verilen bilgiler iç açıcı değildir. Ertuğrul Gazi ve beraberindekilerin türbesi harap haldedir. Yukarıda da belirtildiği gibi II. Abdülhamid Han, devletin ve milletin bekasını canından aziz bilir ve sıkıntılara rağmen, Ertuğrul Gazi’nin türbesini, Ertuğrul Gazi Mescidini, Çelebi Mehmet Camii’nin tamir ve bakımını yaptırır.
Ve yine Hamidiye Camii’nin hemen karşısına aynı yıl Hamidiye İdadisini inşa ettirir.
Ertuğrul Gazi’den bu yana tüm Osmanlı Sultanlarının ruhu için el-Fatiha.
Hüseyin Öztürk.
FANİ DUNYA FORUM HABERLER
