AFRA’NIN OĞLU
Hudeybiye antlaşması’nın imzalanmasından önce, sevgili Peygamberimize verilen sözü hatırlarsınız. Hani bir ağacın altında toplanmıştık ve Peygamberimize bağlılık yemini etmiştik. Orada peygamberimize söz veren mutlu hanımlardan biri de bendim. Erkeklerin sayısı tamamen bitince biz de hanımlar olarak bağlılık yemini etmiştik.
Biz hanımlar, birçok konuda erkekler kadar ön plandaydık. İçimizde çok güzel şiir yazanlar, güzel konuşmakta ustalaşanlar, hatta erkekler kadar güzel kılıç kullananlar bile vardı. Peygamberimiz, hepimize, yeteneklerimize göre çeşitli görevler ve sorumluluklar vermişti.
Babaannem Afra r.a bütün Müslümanların çok sevdiği yiğit bir kadındı.
Onun oğlu babam Muaviviz r.a ve amcam Muaz r.a da sevgili peygamberimizin en sadık yardımcılarındandı. Babaannem onları da biz torunlarını da İslam ahlakı üzere yetiştirmişti. Hepimizin korkusuz, dürüst ve cömert Müslümanlar olmaya çalışmamız, büyük ölçüde onun bize verdiği eğitim sayesindedir.
Amcam Muaz r.z Bedir Savaşında Ebü Cehil’e öldürücü darbeyi vurmuştu. Yanındaki bir arkadaşıyla birlikte yapmıştı bu işi. O zaman gencecik bir delikanlıydı. Ama herkes, ‘’Afra’nın oğlu’’ olarak biliyordu onu.’’
‘’Afra’nın oğlu, ebü Cehil’i yere serdi.’’ Diyorlardı.
Böyle bir baabnın torunu olmak, böyle bir amcaya sahip olmak, gerçekten benim her zaman şükrettiğim bir şeydi.