HZ. MİSVER BİN MAHREME ANLATIYOR:
Seni Haylaz!
Babam Mehreme, Kureyş kabilesinin en seçkin insanalrdan biriydi. Kendisi uzun yıllar Müslüman olmamış, nihayet Mekke fetedilince İslam'ı seçmişti. Annem ise babamdan önce İslam'ı seçmiş ve Medine'ye çoktan hicret etmiş. Bu sıraalrda çocukmuşum ben ve babamla birlikte Mekke'de kalmıştım.
Müslüman olduktan sonra babam beni de yanına alarak Medine'ye götürdü. Orada annem ve babamla birlikte yaşamaya başladım. Hem Mekke'de hem de Medine'de evimiz vardı ve artık çok mutlu bir çocuktum.
Mekke'nin fethinden sonra Medine'de yaşamaya devam eden sevgili Peygamberimiz, ben sekiz yaşlarındayken, hac yapmak için Mekke'ye geldi. Babam ve ben, hac boyunca ondan hiç ayrılmadık. Her türlü ihtiyaç için biz koşturduk. Biz bizi çok mutlu etmişti.
O günlerde yaşadığım bir hatırayı, hiçbir zaman unutmadım:
Peygamberimiz, babamın hazırladığı ılık suyla abdest alıyordu. Ben de yanında durup onun abdest alışını izliyordum. Her hareketini güzelce zihnime kaydediyordum.
Oradan geçen bir adam bana şöyle dedi:
''Peygamberimizin iki omuzları arasında Peygamberlik mührü var. Yavaşça yaklaş ve onun gömleğini biraz yukarı kaldır, mührü görürsün o zaman!''
Beni büyük bir merak almıştı. Bir yandan bunun saygısızlık olacağını da düşünmüştüm. Ama merakım daha ağır bastı; elimi yavaşça sevgili Peygamberimize uzattım. Gömleğini yukarı kaldırıken, Peygamberimiz ne yapmak istediğimi anladı ve yüzüme doğru avucuyla su serpti. Bir yandan da ''Seni haylaz!'' der gibi gülümseyordu bana.