HZ. ABDURAHMAN BİN ABD ANLATIYOR:
Güzel Bir yenilik.
Ramazan ayına özel çok sevablı bir namaz olan terahvih namazı Peygamberimiz zamanında mescitte cemaatle kılınıyordu. Sevgili Peygamberimiz bizim güç yetiremeyeceğimizden korktuğu için terahvih namazını kendisi evinde kılıyordu. Hz. Ebubekir’in halifeliği döneminde de bu uygulama devam etti. Herkes terahvih namazını kendisi kılıyordu o zamanlar da.
Hz. Ömer halife seçildikten sonra, mescitte insanların dağınık bir şekilde terahvih namazı kıldığını görünce şöyle dedi;
‘’Vallahi insanları bir imamın arkasında toplasam, bunun güzel bir iş olacağını düşünüyorum!’’
Halifeyi böyle bir uygulama yapmaya yönelten bir olay daha olmuştu:
Yeni Müslüman olan biri, mescitte namaz kılarken, okunan bir ayeti duyunca, namazdan sonra ‘’ben bunu ilk defa duydum.’’ Demişti. Ömer, bunun üzerine verdiği kararı açıkladı:
‘’Terahvih namazında Kur’an’ın tamamı okunsun. Böylecce insanlar, en azından senede bir kere Kur’an’ın tamamını duyup dinlesinler.’’
Kısa bir süre sonra, Hz. Ömer’in emriyle Ubeyy bin Kab r.a imam oldu; terahvih namazı mescitte cemaatle kılınmaya başladı. Namazda da her akşam Kur’an’ın 20 sayfası okunuyordu. Böylece Ramazan’ın sonuna kadar Kur’an’ın tamamı 600 sayfa, okunmuş oluyordu.
Hz. Ömer, insanları tek bir cemaat halinde gördüğünde, şunu söyledi:
‘’Bu ne güzel bir yenilik oldu!’’
