HZ. ABDULLAH BİN SÜHEYL ANLATIYOR:
Babamın Utancı
Babam Süheyl, Hudeybiye anlaşması imzalanırken, bunun gerçek bir zafer olduğundan emindi. Onun düşüncesine göre, Müslümanlara karşı büyük bir başarı kazanmışlardı. Oysa anlaşmadan sadece bir sene sonra biz Müslümanlar Mekke'yi fetetmeye gelmiştik. Zavallı babam, o gün korkusundan evinden dışarı çıkamamıştı. Kendisini ziyarete gittim.
Bana şunu söyledi:
''Oğlum git Muhammede s.a.v benim için güvence iste. Çünkü ben öldürülmekten korkuyorum!''
Biz Mekke'ye kan dökmek için gelmemiştik ki! Fakat babam buna ikna edemedim. Israrları üzerine sevgili Peygamberimize gidip babam için güvence aldım.
Peygamberimiz bana, ''Baban Allah'ın güvencesi altındadır. Serbestçe dolaşabilir!'' dedikten sonra yanındakilere şunu söyledi: ''Hanginiz Süheyl'e rastlarsa ona şiddetli davranmasın. Yemin ederim ki Süheyl, akıl ve şeref sahibidir.''
Sevinç içinde babama gittim. Peygamberimizin söylediklerini ona anlattım. Yıllarca İslam'a düşmanlık etmiş olan babam, Peygamberimizin övgülerini duyunca utancından kıpkırmızı oldu. Bana şu itirafta bulundu.
''Valalhi Muhammed s.a.v küçükken de asildi, gençliğinde de asildi, şimdi de asil!''
Babam bu olaydan sonra, bir süre daha Müslüman olmadı. İslam'ı, herhangi bir şüphesi kalmadan bütün kalbiyle kabul etmek istiyordu.
Aradan bir sene geçtikten sonra çoşku ve sevinçle İslam'a girdi. En samimi Müslümanlardan biri oldu.