HZ. ABDULLAH BİN SUHEYL ANLATIYOR:
Ebu Cendel'in Hikayesi
Benim babam, Kureyş'in en meşhur adamlarından süheyl bin Amr'dı.
İslam'ın ilk günlerinde Müslüman olmak istediğimde, babam çok karşı çıktı. Bana öyle baskı yaptı ki ona İslam'dan döndüğümm yalanını söylemek zorunda kaldım. Ve Bedir savaşı'na kadar mekke'de babamın yanında durdum. bedir'de bir yolunu bulup Müslümanların tarafına geçtim. Bir daha da mekke'ye dönmedim.
Hudeybiye Anlaşması imzalanacağında peygamberimizle görüşmek için Mekkelilerin temsilcisi olarak, babam Süheyl gelmişti. ben babam gibi akıllı bir insanı nasıl olup da hala Müslüman olmadığına şaşıyordum. babam anlaşmanın imzalanması sırasında çok inatçı davrandı. Sevgili Peygamberimiz onun söylediği hiç bir şeye karşı çıkmadı. Sonuçta Hudeybiye Anlaşması imzalandı ve babam da Mekke'ye döndü.
Anlaşmadan kısa bir süre sonra, kardeşim Ebü Cendel r.a Müslüman oklarak medine'ye sığındı. Ama onu kabul edemezdik. Çünkü anlaşmanın şartlarından birine göre, mekkelilerden biri Müslüman olursa geri gönderilecekti.
peygamberimiz kardeşime, sözümüzden dönmeyeceğimizi, anlaşmaya uygun hareket etmemiz gerektiğini anlattı. ona sabırlı olmasını, Allah'a dua etmesini ve mekke'ye geri dönmesini söyledi. kardeşim Peygamberimizin sözüne uyarak medine2den ayrıldı. Hepimiz onun için çok üzülmüştük.
Ben onun Mekke'ye geri döndüğünü zannediyordum. fakat dönmemiş.Mekke ile medine arasında bir yerde kendisi gibi Müslüman olanlarla birlikte büyük bir topluluk olmuşturmuşlar. Kısa zamanda o kadar kalabalık olmuşlar ki mekkeliler, bu işin böyle gitmeyeceğini anlamışlar.
günün birinde mekkeliler Peygamberimize gelerek o şartın anlaşmadan çıkarılmasını istediler. Artık Mekkelilerden Müslüman olanlar serbestçe medine'ye gelebileceklerdi. Böylece Hudeybiye Anlaşması'nın olumsuz bir sonucu ortadan kalkmış oldu.