HZ. EBÜ SÜFYAN SAHR BİN HARB ANLATIYOR:
''Ebü Süfyan'ın Evine Sığınan Güvendedir!''
Müslümanların mekke'ye akın akın girdiğini görmek, kimseyi benim kadar üzmezdi! Çünkü ben Mekke'nin reisiydim. Yıllarca İslam'a karşı durmuştum. Oysa şimdi Peygamberin ve Müslümanların ve Mekke'yi fethi bizim yenilgimiz anlamına geliyordu.
Daha önce Muhammed s.a.v yanına gitmiş, onu Mekke üzerine yürümekten vazgeçirmeye çalışmıştım. Ama o mekke'yi putlardan temizlemek için geleceklerini söylüyordu. haklıydı. Barış anlaşmasını bozan taraf bizdik. Bu sonucu tahmin etmeliydik.
Fetihten önce görüşmeelrimizde Peygamberimiz bana ''Ey Ebü Süfyan, Müslüman ol, kurtul!'' demişti birkaç kere. fakat ben İslam'a girmekte tereddüt etmiştim. Daha sonra bu kararsızlığımı gideren iki olay oldu:
Peygamberimizin amcası Abbas r.a, Mekke'ye doğru ilerleyen müslümanları yüksekçe bir yerden izliyorduk. Bir ara bir hareketlenme yaşandı. Herkes ellerini, ayaklarını filan yıkadı. Sonra Peygamberimizin arkasında sıra sıra dizildiler. Abbas r.a ne yaptıklarını sordum. ''Namaz kılıyorlar. Bu Allah'ın emridir.'' dedi. Onların Peygamberimize olan itaatleri beni çok etkilemişti.
İkinci olay, Müslümanların Mekke'ye girişinde yaşadım.
Biz Mekke'nin hakimleriydik ve şimdi ve şimdi hakimiyetimizi kaybediyorduk. Mekke artık Müslümanların şehriydi. Ve burayı artık biz yönetmeyecektik. Bu durum bize çok zor gelmişti. Mekke'nin fethi sırasında bir de ne göreyim:
Peygamberimizin gönderdiği bir haberci, sokaklarda şunu ilan ediyor:
''Kim evinden çıkmazsa güvendedir! Kim Ebü Süfyan'ın evine sığınırsa güvendedir!''
İşte o anda Peygamberimizin ne kadar yüce bir insan olduğunu iyice kavradım ve İslam'a karşı kalbimde hiçbir terettüt kalmadı.