HZ. ABDULLAH BİN ZEYD ANLATIYOR:
Rüyada Öğretilen Ezan
Peygamberimiz ve arkadaşları şehrimiz Medine'ye geldikten sonra ilk iş olarak mescit yapmıştı. Ama bir proplem vardı: Müslümanları namaza nasıl çağıracaktık.
Sevgili Peygamberimiz, arkadaşlarını mescitte topladı ve onların görüşlerini sormaya başladı. Bazıları ''Namaz vakti geldiğinde çan çalalım.'' dediler. Ama bu hiristiyanların adetiydi. Bazıları ''Ateş yakalım.'' dediler. Bu da ateşe tapanların adetiydi. O gün söylenenlerin hiç biri kabul edilmedi.
Ben o gece ilginç bir rüya gördüm:
Medine pazarında dolaşıyordum. Yemyeşil elbise giymiş, elinde çan bir adam gördüm. Beni çarşıda gezdirdi, dolaştırdı. Ona ''Ey Allah'ın kulu bu çanı satarmısın?'' dedim. O, çanı ne yaapcağımı sordu. Ben de, ''İnsanları namaza çağıracağız:'' diye cevap verdim. Adam bunun üzerine bana dedi ki: ''Ben sana ondan daha hayırlı bir şeyi öğreteyim.'' Sonra bana ezanı öğretti ve tekrar ettirdi.
Sabah uyandığımda hemen rüyamı Peygamberimize anlattım ve adamın bana öğrettiği kelimeelri tekrarladım. Peygamberimiz de ''İnşAllah bu rüya haktır. Hadi sen bunları Bilal'e öğret. Onun sesi seninkinden daha gür.'' buyurdu. Ve o gün peygamberimizin müezzini bilal, mescidin duvarının üstüne çıkıp ilk ezanı okudu.
Ezanı duyanlardan Hz. Ömer, koşarak peygamberimize geldi ve şöyle dedi: ''Allah'a yemin ederim ki, ben de bu sözleri rüyamda gördüm bu gece!''
Peygamberimiz buna çok sevindi ve gülümseyerek ''O zaman bu rüya daha da sağlam oldu.'' dedi.