HZ. ABDURAHMAN BİN AVF ANLATIYOR:
Yeni bir İsim, Yeni Bir Hayat
Mekke'de benim gibilerinsayısı çok fazla değildi. Benim gibi derken neyi kastettiğimi açıklayayım size:
Araplar, puta tapıyor, içki içiyor ve her türlü kötülüğü yapıyorlardı. Cansız taşlara tapınmak bana eskiden beri çok saçma geliyordu. İnsanalrın neden böyle davrandıklarını da hiç anlamıyordum. Ayrıca ben ağzıma içki de koymamıştımhiç. İçkiden, sarhoşluktan nefret ediyordum.
İşte benim gibi bu kötülüklere bulaşmayan çok az insan vardı Mekke'de.
Ticaretle uğraştığım için, Arabistan dışına gidip geliyordum. Yahudilik, Hiristiyanlık ve diğer dinleri biliyordum. Ama bir gün, İslam adında yeni bir dinin gizlice yayılmakta olduğunu işittim. hem de mekke'de!
Çok sevdiğim arkadaşımEbü Ubeyda r.a bana İslam'a girmek istediğini söyleyince şaşırmıştım. Ama aklı başında bir insan olduğu için, bu kararına saygı duydum. Bana, ''Sen de benimle gelsene, yalnız gitmeeyeyim.'' dedi. Teklifini kabul ettim; beraber gittik. En yakın arlkadaşlarımdan Ebubekir'i r.a. orada görünce, hem şaşırdım, hemde çok sevindim.
Peygamberimiz o kadar etkileyci konuşuyordu ki arkadaşımla beraber, ben de oracıkta Müslüman oldum. O zaman Müslüman olanların sayısı henüz fazla değildi.
Benim ismim Abdulkabe idi, yani 'Kabe'nin kulu'... Müslüman olduktan sonra sevgili Peygamberimiz Benim ismimi Abdurahman yaptı. Yani 'Rahman olan Allah'ın kulu'... Artık herkes beni yani ismimle çağırıyordu. Ben de bundan çok memnundum. bundan böyle yeni bir ismim, bir dinim ve yeni bir hayatım vardı.
