HZ. ABDULLAH BİN AMR ANLATIYOR:
Geç Bile Kalmıştım
Yedi yaşlarında olmaam rağmen, hicreti, Müslümanların Medine'ye göç edişlerini çok iyi hatırlıyorum. Her gecede birkaç aile daha şehri terk ediyordu.
Babam kızgın bir şekilde eve geliyor, Müslümanların şehri terk etmeelrinden duyduğu rahatsızlığı anlatıyordu. Nihayet Peygamberimiz ve yakın dostu Ebubekir r.a ve da Mekke'den ayrıldı.
Onların Mekke'yi terk ettikleri anlaşılınca baabm ve arkadaşalrı, peşlerine adamalr taktılar. Onları her yerde aradılar, fakat bulamadılar. Sonunda her ikisinin de sağ salim Medine'ye ulaştıklarını duyduk.
Peygamberimizin Medine'ye hicretinden sonra, babam ve ben yedi yıl daha Mekke'de kaldık. Bu yedi yıl, biz Mekkeliler açısından çok da parlak geçmedi.
Önce Bedir Savaşı oldu. Hiçretten hemen iki yık sonra olan Bedir'de biizm tarafın en güçlü adamalrı hayatlarını kaybettiler. Bedir'i ertesi yıl Uhud, onu da Hendek takip etti. Müslümanlar Uhud'da biraz sarsılır gibi oldularsa da Hendek'te kesin bir zafer kazandılar. Allah yardım ediyordu.
Babam bütün bunlar yaalnırken hala Müslüman olmamıştı. Ben artık 12 yaşında, her şeyi mantıklı şekilde değerlendirebilecek çağdaydım. İslam'ın gerçek din ve Muhammed'in s.a.v de Allah'ın elçisi olduğu çok açıktı. Kazanılan baaşrılar da bunu ispatlıyor gibiydi. Kararımı verdim, İslam'a girdim. Şimdi kendimi daha çok daha iyi hissediyorum. Bana Medineliler Hakkında haber getiren bazı arkadaşlarımın da yardımıyla dinimi güzelce öğrendim. Babam, Müslüman olduğumu öğrendi, ancak kızmadı. Bunu, onun kalbinin de İslam'a ısınmaya başladığı şekilde yorumladım.
Yanılmamıştım. Peygamberimizin Medine'ye hicretinden 7 yıl sonra yani ben 14 yaşıma geldiğimde, baabm yakın arkadaşı Halid bin Velid r.a ile beraber Müslüman oldu Buna en çok ben sevindim. Daha sonra geç de olsa baabmla biz de Müslümanalrın arasına katılmak üzere Medine'ye hicret ettik.
