HZ. AMR BİN AF ANLATIYOR:
En Büyük Tehlike
Şirin köyümüz Kuba, hicret sırasında sevgili Peygamberimizin gelip konaklamasıyla büyük bir şerefe kavuşmuştu. Peygamberimiz Medine'ye hareketincen önce köyümüzde bir mescid yatırılmasını istemişti. Köyümüzün ortasındaki geniş bir arazide Kuba Mescidi işte böyle inşa edildi.
Ben, Peygamberimizle o zaman tanıştım ve Müslüman oldum. Daha sonra sık sık Medine'ye gidip sevgili Peygamberimizin sohbetlerine katıldım.
Tebük Seferi'nden sonra bütün Arap Yarımadası, artık Müslüman olmuştu. Uzak memleketlerden zekat olarak gönderilen mallar deveelrle Medine'ye geliyordu. En sevilen Müslümanlardan Ebü Ubeyde bin Cerrah r.a Bahreyn'den zekat malalrı getirmişti. Bu sırada ben de orada bulunuyordum. Getirilen yükler mescidin ortasına yığılmıştı. Az sonra sevgili Peygamberimiz gelecek, o maldan fakirlere dağıtmaya başlayacaktı.
İnsanlar, zekat malalrının geldiğini duyunca mescitte toplanmaya başladılar. Peygamberimiz de çoktan gelmişti. Kısa zamanda öyle çok insan toplanmıştı ki Peygamberimiz gülümseyerek şöyle dedi:
''Ben sizin fakir düşmenizden korkmuyorum. Asıl korktuğum şey, önceki insanlar gibi, siizn de çok zengin olmanızdır. Böylece dünyaya dalar, Allah'ı unutursunuz...''
Sevgili Peygamberimizin bu uyarısı üzerine herkes başını eğip düşünmeye başladı. O gerçekten de haklıydı! En büyük tehlike fakirlik değil, Allah'ı unutturacak kadar çok zengin olmaktı. Hepimiz böyle olmaması için Peygamberimizden dua istedik.
