HZ. DURRE BİNTİ EBÜ LEHEB ANLATIYOR:
Keşke Onlar da İslam'a girseydi!
Benim babam, sevgili Peygamberimizin amcası Ebü Lehepti. Annem de onun yengesi Ümmü Cemil... Her ikisi de İslam'ın en büyük düşmanları olarak yaşadılar ve öyle öldüler. Keşke onlar için bir şey yapabilseydim!... Çok uğraştım fakat ikisini de yollarından döndüremedim.
Babam beni amcam Haris'in oğlu ile evlendirdi. Mutlu bir evliliğim vardı. Ama Müslüman olmaya karar verdiğimde, ailemle aramızda proplemler çıktı. Hepsi de benim İslam'a girmeme karşıydı. Oysa ben onlarla aramda sorun çıksın istemiyordum. Amcam, inandığım dini güzelce yaşamaktı. Ailemin ve eşimin baskıları artık dayanılmaz olunca, Medine'ye hiçret etmek zorunda kaldım.
Medine'de Müslüman kardeşlerimle daha mutluydum. Müslüman hanımlardan dinimi en güzel şekilde öğreniyordum. Sevgili Peygamberimizin sohbetiyle günden güne daha çok huzur buluyordum.
Bir gün, Medine dışında yaşayan bir kabilenin kadınları beni ziyarete geldiler. Kendileri İslam'ı anlamamış kimselerdi. bana şu kırıcı sözleri söylediler:
''Sen meşhur Ebü Leheb'in kızısın değil mi? Baban ve annen İslam düşmanı insanlarken, sen hiçret ederek sevap mı kazanacaksın?''
O kadar üzülmüştüm ki onlara bir şey diyemedim. Daha sonra onları Peygamberimize anlattım. Sevgili Peygamberimiz hem kızmış hem de üzülmüştü. Hemen mescit'te insanalra bir konuşma yaparak böyle sözler söylemenin çirkin ve yanlış olduğunu belirtti. Peygamberimizin anlattığına göre İslam dini, kimseyi anne baabsına göre değerlendiremezdi. Herkes hesabını Allah'a kendisi verecekti.