EBÜ CEHM AMİR ANLATIYOR:
Geri Gönderilen Hediye
Kureyşliler, sevgili Peygamberimizin İslam'ı yaymakta görevlendirilmesinden beş yıl kadar önce, Kabe'yi onarmaya karar vermişlerdi. Bu çok şerefli bir işti. Herkes katkıda bulunmak ve bu şereften pay almak istiyordu. Ben o zaman 20 yaşında bir delikanlıydım. Kabe'nin onarımına katılan gençler arasında ben de vardım. İnşaatta çalıştık, taş taşıdık, elimizden gelen gayreti gösterdik.
İslam yayılmaya başladığında, ben müşriklerin tarafında yer aldım. Mekke'nin fethi sırasında ise Peygamberimizin huzuruna giderek İslam'a girdim.
Müslüman olduktan sonra benim artık yepyeni bir hayat başlamıştı. Sevgili Peygamberimiz de Gözümde dünyanın en sevimli insanıydı artık.
Bir gün Peygamberimize desenli çok güzel bir elbise hediye ettim. Heyecan ve sevincime diyecek yoktu. Ancak aradan birkaç gün geçtikten sonra, bir de baktım Peygamberimiz elbiseyi geri göndermiş! Öyle üzüldüm ki!... Hediyem kabul edilmemişmiydi.'
Oysa durum hiç de öyle tahmin ettiğim gibi değildi.
Peygamberimize elbiseyi geri gönderme nedenini sorduğumda, bana beni sevindiren şu cevabı aldım:
''Elbise çok güzeldi. Fakat namazda bir kaç defa gözüm desenlere takıldı, dalıp gittim. Sen onun yerine düz bir elbise gönder!''