HZ. BAKÜM ER-RÜMÜ ANLATIYOR:
İslam'ın İlk Minberi
Benim çok sırdışı bir hayat hikayem var...
O zamanlar bizans'a bağlı olan mısır'da doğdum. Ailem çok fakir olduğu için, çalışmak amacıyla Arabistan'a gittim. Ticaret yollarının kesiştiği bir yerde bulunan mekke Arabistan'ın en önemli şehriydi. oraya yerleştim ve kısa zaman içinde usta bir marangoz olarak adımı duyurdum.
Sevgili peygamberimize peygamberlik görevi verilmesinden 5 yıl kadar önce, Mekkeliler kabe'yi onarmaya karar verdiler. Tam bu sırada inşaat malzemesi yüklü bir gemi Cidde limanında karaya oturdu. mekkeliler gidip bütün malzemeyi satın aldılar. Onarım için her kabileden ustalar toplandı; iş bölümü yapıldı. kabe'nin ahşap kısımlarını yapmak da bana düştü.
Ben Hiristiyan'dım, ama islam'ın yayılmaya başladığı günlerde sevgili peygamberimize iman ederek Müslüman oldum. Sonra diğer Müslüman kardeşlerimle birlikte medine'ye hicret ettim. marangozluk mesleğimi medine'de sürdürdüm.
Zamanla müslümanlar çoğalınca, Peygamberimizin mescidi insanlara dar gelmeye başladı. Kalabalıklar dışarı taşıyor, Peygamber Efendimiz de arkada bulunanlara sesini zorlukla ulaştırıyordu. Nihayet insanların hepsi kendiisni rahatça görsün diye yüksek bir minber yaptırmaya karar verdi Peygamberimiz. Bu işi de tabii ki bana verildi.
Hemen en güzel ahşap malzemeleri kullanarak, peygamberimizin mescidine üç basamaklı bir minber yaptım. İslam'ın ilk minberini bana yapmak bana nasip olduğu için Allah'a hep şükrettim.