HZ. BESBES BİN AMR ANLATIYOR:
Kureyş Kervanı Geliyor
Sevgili peygamberimizin Medine'ye geldiğini işittiğimizde çok sevindik. Çünkü biz, yani Cüheyne kabilesi üyeelri, uzun zamandır Müslüman olmak istiyorduk. medine'ye geldiğimiz bir gün, hep birlikte Müslümanların arasına katıldık.
Hicret eden Mekkeli Müslüman kardeşlerimiz, canları gibi sevdikleri güzel şehirlerinden ayrılırken yanlarına yalnızca bir kaç parça eşya alabilmişlerdi. Evleri, evlerindeki malzemeelr, hayvanları ve diğer şeyler geride kalmıştı. Bu duruma çok üzülseler de dinlerini daha iyi yaşayabilmek için hicret etmişlerdi. Bu nedenle her zorluğa hazırdılar.
Kureyşliler daha sonra, Müslümanların eşyalarını toplamışlar, hepsini deveelre yükleyerek satmak üzere Şam'a götürmeye karar vermişler.
Biz Müslümanlar olarak bunu haber almıştık. Çok üzülmüştük. Kureyş'in kervanı Şam'a gitmek için mutlaka Medine'nin yakınından geçmek zorundaydı. Küçük bir saldırı yaparak, eşyaalrı onların elinden kurtarabilirdik. Fakat, Allah'ın emrini bekleyenPeygamberimiz bizi engelliyordu. Elbette o da çok üzülüyordu ama Allah'ın izni olmadan hareket edemezdi.
Nihayet Allah bizlere, hakkımızı savunmak için harakete geçme iznini verdi. Peygamberimiz bizimle görüşerek ne yapılacağına karar vermeye çalışıyordu. Kervan çoktan Mekke'den çıkmıştı. Acaba ne zaman Medine yakınlarına gelecekelrdi? Bu soruya cevap bulmak için Peygamberimiz beni, yanımda bir arkadaşımla birlikte keşfe gönderdi.
Bir su kuyusunun başında, iki kızın konuştuğunu duyduk. Kızlardan biri diğerine şöyle diyordu:
''İki gün sonra kalabalık bir kervan gelecek. Onlara hizmet edip para kazaanacağım. Sonra da sana olan borcumu ödeyeceğim.''
Demek iki gün sonra!... Bunu öğrenir öğrenmez hızlıca Peygamberimizin yanına döndük; ona durumu haber verdik.
BÜYÜK KARŞILALAŞMAYA DOĞRU
Biz kervanla ilgili araştırmalarımıza devam ederken, kervanın reisi Ebu Süfyan da bizim harakete geçeceğimizden şüphelenmiş meğer bizim ayrılmamızdan hemen sonra bedir'e gelmiş, izimizi takip etmiş. Kendisi çok zeki bir insan olduğu için baskın yapacağımızı anlamış. Hemen kervanın başına dönerek, deveelri geri çevirmiş. Bu sırada da mekke'ye bir adam göndererek, Medinelilere karşı yardım istemiş.
Bütün bunları biz elbette çok sonra öğrendik. Bu anlattıklarım olurken Peygamberimizle birlikte kervana nasıl baskın yapacağımızı konuşuyorduk. Amacımız savaş değildi. Bize ait olan malları almak istiyorduk sadece. Bu işi en az zarala başarmak istiyorduk. Bunun için de her şeyi çok gizli yapmak zorundaydık. Medine'deki bir çok insan bile, kervana baskın yapılacağından habersizdi.
Peygamberimiz bu sebele genel bir çağrı yapmadı. ''Devesi hazır olanlar hemen gelsin. Bir hedefimiz var, oraya gideceğiz!'' dedi. İnsanlar kısa zamanda toplandılar ama at ve deve sayısı çok azdı. Çünkü o zamanlarMüslümanların maddi durumu pek iyi değildi.
Hep birlikte, Peygamberimizin önderliğinde medine'den çıkıp, Bedir kuyularının olduğu yer geldik. Biz Ebu Süfyan!ın kervanını beklerken, onun çoktan meke'ye döndüğünü, Kureyş ordusunun bizimle savaşmak üzere yola çıktığını öğrendik.