HZ. AMR BİN AS ANLATIYOR:
Müslümanlar Habeşistan'da
Ben ne yazık ki İslam dinine oldukça geç girdim. Müslüman olmadan önce, Müslümanlarla aramda çok kavgaalr geçmişti. İslam'a girdikten sonra, yaptığım hataların affedilmesi için çok çalıştım. İnşallah rabbimiz yüce Allah affeder.
Mekkelilerin, yani bizlerin yaptığı işkenceden bunalan Müslümanlar, Peygamberimizin izniyle habeşistan'a gitmeye başlamışlardı. Biz ilk başlarda onların gidişlerini fark edemedik. Sonra bir de baktık ki bir çok Müslüman gizlice Mekke'yi terk etmişti.
Yanıma bir arkadaşımı aldım ve Habeşistan'a giderek Hiristiyan kral Necaşi'nin huzuruna çıktım.''Ey yüce kral! Bu asiler bizden kaçtılar. Lütven onları bizimle gönderin.'' dedim.Doğrusu kralın bizi dinleyip hemen Müslümanları bize vereceğini düşünüyordum. Ama o, ''Müslümanları da dinleyelim.'' dedi. Müslümanların en akıllılarından Cafer r.a öne çıktı. Cafer r.a Peygamberimizin amcasının oğluydu.
Kral, ''Sizin dininizde İsa peygamber hakkında neler söyleniyor?'' diye sordu. Bu kimsenin beklemediği bir sotuydu. Cafer r.a Allah'ın Peygamberimize gönderdiği bazı ayetleri okudu. O ayetlerde Hz. İsa'dan ve annesi Hz. meryem'den bahsediyordu.
Kral dinledikçe duygulandı. Sonunda bana dönerek, ''Müslümanlar benim misafirim olacaklar. Siz ülkenize dönebilirsiniz!'' dedi. Yani bizi kibarca kovdu!
Ümitsiz bir şekilde Mekke'ye döndük, onlara yaşattığımız acılardan sonra, nihayet biraz da olsa rahatlayabilecekelri bir yer bulmuşlardı.
KARDEŞİM HIŞAM'IN HİKAYESİ.
Mekke'den kaçıp Habeşistan'a sığınanlardan biri de kardeşim Hişam'dı. O hemen ilk günlerde İslam'ı kabul etmişti. Kendisini ne kadar zorladıysam da inandığı dinden dönmedi. Benim kardeşim olmasına rağmenMekkeliler kendisine gösteremdiler. O da diğer Müslümanlarla beraber işkence yaşadı, acılar çekti.
Habeşistan'da mutlu bir hayatı olan kardeşim, daha sonra Peygamberimizle beraber birlikte olabilmek için Mekke'ye geri döndü. Fakat Mekkeliler onu hemen hapsettiler.
Ben bazan ona acır gibi oluyordum. Ama sonra içimdeki öfke galip geliyordu. ''Demek Muhammed'e inanırsın ha! işte gör gününü!'' Şimdi bize o zamanları analtırken bile öyle üzüntü duyuyorum ki!
Sonra zaman geçti. Allah, peygamberimiiz ve müslümanları bize üstün kıldı. ben v earkadaşlarım da Müslüman olduk. Geç de olsa doğru yolu bulmuştuk.
Kardeşim Hişam, bu yıllar boyunca Peygamberimizin yanı başındaydı. Hep onun sevgisini yaşamıştı.
Nihayet Peygamberimizin vefatından sonra katıldığımız bir savaşta, Hişam Allah yolunda şehit oldu. Son anlarında Müslümanların geriye doğru çekildiğini görmüştü.. Elinde kılıcıyla bağırdı: ''Ey müslüslümanlar! Gelin, gelin! Ben as'ın oğlu Hişam'ım! Cennetten mi kaçıyorsunuz?'' Sonra da en önde savaaşrak şehit oldu.