HZ. HANZALE BİN REBİ ANLATIYOR:
Bir Korku ve Rahatlayış
ben sevgili peygamberimizin en yakın arkadaşı Hz Ebubekir ile aynı kabiledenim. Amcam, arapların en büyük şair ve konuşmacılardan Eksem'dir. Ağbeyim Rebah r.a da peygamberimize ilk inanan Müslümanlardandır.
ben genç yaşta islam'ı kabul ettim ve ondan sonra da peygamberimizden hiç ayrılmadım.
ben okuma yazma bilenlerdendim. Bu sebeble peygamberimizin başka kabilelere ve ülke hükümdarlarına göndereceği mektupların çoğunu ben yazdım. Ayrıca peygamberimizin mührünü koruma işi de bana aiti. Önceleri peygamberimizin mektupları mühürsüzdü, fakat arkadaşımız Dıhye'nin r.a teklifi üzerine peygamberimiz, üzerine Allah'ın Elçisi Muhammed yazan bir mühür yaptırmıştı.
Aynı kabileden olduğumuz için, Hz. Ebubekir'le çok samimi bir dostluğumuz vardı. Bir gün onunla sohbet ederken, kendisine, uzun zamandır beni düşündüren bir konudan bahsettim;
''Peygamberimizin yanındayken, gönlüm İslam'la doluyor. O cennet'i ve cehennem'i anlatırken, sanki her şey gözümün önüne geliyor. Ama dışarı çıkıp da işlerime dönünce o huzuru bir daha bulamıyorum. Ey Ebubekir, ben münafık olmaktan korkuyorum!''
Hz Ebubekir, aynı şeyi kendiisnin de zaman zaman hissettiğini söyledi. Birlikte, durumumuzu anlatmak için peygamberimize gittik.
Peygamberimiz bizi dinledikten sonra yaşadıklarımızın çok normal olduğunu belirtti ve şöyle dedi:
''Hayat böyledir. Eğer dışarıda da benim yanımda olduğnuz gibi olabilseydiniz, melekler yolda sizinle selamlaşırdı.''