HZ. HUZEYF BİN YEMAN ANLATIYOR:
Valiler Halktan Uzaklaşmasın diye...
Kadisiye Savaşi’ndan sonra İran, biz Müslümanların eline geçmişti. Halife Hz. Ömer, İran’ın başkenti Medine’ye beni vali olarak gönderdi. Bu zor bir işti. Ateşe tapanların yaşadığı bir ülkeydi İran. İslam’ı orada yaymamız ve insanların gönüllerini ısındırmamız gerekiyordu. Halife’nin duasını aldım, Allah’ın yardımını dileyerek yola çıktım.
Madeyinde uzun bir süre görev yaptım. Allah’ın yardımıyla işim kolaylaştı. İnsanlar arasında güzel dinimiz kolayca yayıldı. Kısa zaman içinde iran’da Müslümanların sayısı arttı..
Bir akşam evimdeyken kapı çalındı. Gelen adam, Medine’den, Halife Hz. Ömer’den mektup getirdiğini söylüyordu. Mektubu aldım, merakla açıp okudum. Halife beni en kısa zamanda Medine’ye çağırıyor, bir konuyu görüşmek istediğini yazıyordu. Meraklanmıştım. Acaba ne görüşecekti benimle? Bir hata mı işlemiştim?
Sabah erkenden yola çıktım. Uzun bir yolculuktan sonra medine’ye ulaştım. Üzerimde eski elbiseler vardı. Yolculuk yüüznden, üstüm başım da toz içindeydi. Hemen Halife’nin huuzruna çıktım ve kendiisne seslendim.
Hz. Ömer beni o halde görünce kalkıp kucakladı ve bana şunları anlattı:
‘’Bir süre önce Suriye bölgesindeki valileri denetledim. Onların çoğunu paha bicilmez elbiseler içinde kale gibi sarıklarıyla buldum. Bu şekilde giderek halktan uzaklaşıyorlardı. Hepsini uyardım. Sonra seni merak ettim ve ne halde olduğunu görmek için buraya kadar çağırttım. Allah’a hamd olsun, buradan nasıl gittiysen o şekilde döndün. Ben zaten senin değişeceğini hiç düşünmemiştim.
Halife’nin bu sözlerini duyunca rahatladım. Hz. Ömer’le kucaklaştık. Medine’de biraz kalıp yeniden Medine’ye döndümç