HZ. İMRAN BİN HUSAYN ANLATIYOR:
''Bizi Sulayan Allah'tır!''
Hayber'den sonra, Ebü Hüreyye r.a ile birlikte Müslüman oldum ben. O günden itibaren sevgili peygamberimizden ve Müslüman kardeşlerimden hiç ayrılmadım.
Bir sefer sırasında, sevgili peygamberimizle birlikteydik. Yolumuz uzundu; hava da epey sıcaktı. Mola verdiğimiz bir yerde fazla suyumuzun kalmadığını gördük. Peygamberimiz hemen iki arkadaşımızı görevlendirdi. Onlar etrafta su aramaya çıktılar.
Arkadaşlarımız birkaç saat sonra, yanlarında yaşlı bir kadınla döndüler. kadın bir deve üzerindeydi ve deve iki büyük su tulumu taşıyordu.
Bizden ayrılan arkadaşlarımız yolda bu kadını su tulumlarıyla görünce ona su kaynağının nerede olduğunu sormuşlar. yakınlarda su yokmuş. Bunun üzerine kadına, birlikte peygamberimizin yanına gitmeyi teklif etmişler, kadın kabul etmiş. Yolda da ''Şu atalarının dinden dönen adama mı gidiyoruz?'' diye sormuşlar. Peygamberimiz hakkında ancak bu kadar bilgisi varmış!
Peygamberimiz, kadının tulumlarını deveden indirtti. Sonra elelriyle tulumun alt tarafını çözüp insanalra oradan su dağıtmaya başladı. Herkes suya kandı, hayvanlar da güzelce sulandılar.
Kadıncağız, olanları şaşkınlıkla izliyordu. En sonunda iki tulum da kendisine verildiğine baktı ki sularda hiçbir eksilme yok! Peygamberimiz onu, ''Suyundan hiçbir şey eksiltmediğimiiz görüyorsun. Biiz sulayan Allah'tır.'' diyerek yolcu etti.
Kadın, hemen yakınlardaki köyüne döndü. Daha sonra bize saldıran bazı kabilelerle savaşmak için oralara birkaş defa daha yolumuz düştü. Hepsinde de kadının köyüne hiç bir zarar vermemeye dikkat ederek geçtik.
Biizm tavrımızı inceleyen köylüler, kadının, ''Bunlar bize o olaydan dolayı saygılı davranıyorlar. Müslüman olmaya ne dersiniz?'' teklifi üzerine, İslam'a girmeye karar vermişler. Kısa zaman sonra, hep birlikte Medine'ye gelerek Müslüman oldular.