Hz.LÜBABE HARİS ANLATIYOR:
Süt kardeşler
Üç kızkardeştik biz... Üçümüz de İslam'ı kabul etmiştik. Kız kardeşim Meymüne r.a sevgili Peygamberimizle evlendi. Diğer kız kardeşim Esma, peygamberimizin amcaoğlu Cafer'le ben de Peygamberimizin amcası Abbas ile... Esma, eşiyle birlikte Habeşistan'a hicret etmişti. Meymüne, Peygamberimizle birlikte medine'de yaşıyordu. Ben ise kocam Abbas'ın yanında Mekke'de kalmıştım.
Peygamberimiz ve arkadaşlarının Medine'ye hicretlerinden birkaç yıl sonra biz de Medine'de Müslümanlara katıldık. Artık mutluluğumuz eksiksizdi.
Medine'de bir gece, anlam veremediğim bir rüya gördüm: Sevgili Peygamberimizin vucudundan bir parça kopuyor ve bizim eve konuluyordu. Sabahleyin de biraz korkarak, rüyamı Peygamberimize anlattığımda, o gülümsedi ve bana şu müjdeyi verdi:
''Hayırlı bir rüya görmüşsün. Kızım fatima'nın bir çocuğu olacak. Sen de onu kendi oğlunla birlikte emzireceksin.
Ali r.a ile evli Fatima r.a bir yıl önce Hasan'ı dünyaya getirmişti. Hepimiz nur topu bu çocuğa bayılmıştık. Hasan'ın bir kardeşi daha olacaktı; sevincimiz ikiye katlanacaktı.
Benim kusem adında minik bir pğlum vardı. fatima r.a kısa bir süre sonra bir erkek çocuğu dünyaya getirdi. Peygamberimiz çocuğun adını Hüseyin koydu. Ve ben gerçekten kusem ve Hüseyin'i bir süre birlikte emzirdim.
''ONU İNCİTEREK BENİ İNCİTTİN!''
Hasan ve Hüseyin doğdukllarında, anneleri Fatıma r.a henüz çok gençti. Benim daha önce de çocuklarım olduğu için, tecrübeliydim. Fatıma'ya r.a her konuda yardımcı olmaya çalışıyordum. Çocukların bakımından, eğlendirmesine kadar, her şeyleriyle ben ilgileniyordum.
Bir gün, minik Hüseyin, sevgili Peygamberimizin elbisesini ıslattı. Çok mahçup olmuştum. Hüseyin'i hemen kucağıma alıp hafifçe azarladım. Çocukcağız bir den ağlamaay başladı! Bunun üzerine Peygamberimizin yüzünün rengi değişti ve bana şöyle dedi:
''Sen onu inciterek beni incittin.''
Heman özür diledim ve ondan sonra bir daha çocukları kesinlikle azarlamadım.
Yine bir gün, Hasan ve Hüseyin'in kollarında gümüş bilezikler vardı. Peygamberimiz bu durumdan hiç hoşlanmadı ve bileziklerin çıkartılmasını emretti.. O, ev halkının insanlara örnek olduğunun farkındaydı. Aşle fertlerinin gösterişten uzak ve sıradan yaşamaalrını istiyordu.
Peygamberimizin torunlarına bakmaktan çok hoşlanıyordum. Çünkü bu sayede hem Peygamberimize yakın olabiliyordum, hem de ondan birçok yeni şeyler öğreniyordum. "
