HZ. MUNZUR BİN AİZ ANLATIYOR.:
Müslüman Olarak Medine'de İlk Gece
Ben kabilem Abdulkaysoğulları'nın reisi ve çok zengin bir kimseydim.
Arabistan dışına birçok seyahatler yapmıştım. Mısır'ı, Filistin'i, Suriye'yi gezmiştim. İslam dinini uzaktan uzağa duyuyordum ama Müslüman olmamıştım. Kabilemizden sadece birkaç kişi İslam'a girmişti. Onlardan İslam'ı tanıyınca bu dine hayran oldum ve Müslüman olmak niyetiyle medine'ye gittim. Kabilemden kalabalık bir grup da benimleydi.
Medine'de çok güzel karşılandık. Peygamberimiz bize baktı ve ilk önce ''Önderiniz kimdir?'' diye sordu. Arkadaşalrım beni işaret ettiler. Ben arkalarda duruyordum, öne çıktım. Sonra Peygamberimizin davetiyle gidip onun sağ tarafına oturdum.
Sevgili Peygamberimiz bana memeleketimi sordu. Sonra suriye yolu üzerindeki Birkaç köyü teker teker saydı. Çok şaşırmıştım. ''Ya rasulullah, sen bizim köylerimiiz bizden daha iyi biliyorsun.'' dedim Meğer peygamberimiz gençliğinde amcası ile Suriye'ye seyahatler yapmış. Yolcuuk sırasında o köylerde konaklamışlar. İnsanlar da kendilerine çok iyi davranmışlar.
Peygamberimizin yanında o kadar sıcak bir ortam vardı ki! Başta ben, bütün kabile üyelerimiz teker teker Müslüman olduk. Sevgili Peygamberimiz bizi zaten çok sevmişti. Müslüman olmamıza çok sevindi.
Sonra peygamberimiz, Medine'nin yerlileri olan ensara dönüp şöyle buyurdu:
''Ey ensar cemaatı! Kardeşlerinize ikramda bulununuz. Çünkü onlar her bakımdan size çok yakın insanlardır. tamamen kendi istekleriyle Müslüman olmak için geldiler...''
O gece hepimiz birer Müslüman kardeşimizin evinde kaldık. Müslüman olarak Medine'de geçirdiğimiz ilk geceydi bu...
ENSAR MİSAFİRLERİ
Sabahleyin yine peygamberimizle buluştuk. Hepimiz çok güzel dinlenmiş mutlu bir şekilde uyanmıştık.
Peygamberimiz bize, ''Kardeşlerinizin size yaptıkları ikramları ve hizmetleri nasıl buldunuz? diye sordu. Biz de, ''Onlar bize çok iyi davrandılar. Altlarımıza en yumuşak yatakalrı serdiler. Bize güzel yemekleri yedirdiler. Bu arada allah'ın kitabını ve Rasululah'ın sünnetlerini öğrettiler.'' diye karşılık verdik.
Bu durum sevgili Peygamberimizin çok hoşuna gitmişti. hepimize neelr öğrendiğimizi teker teker sordu. Kimilerimiz fatiha Suresi'ni, kimimiz bazı küçük duaları, kimimiz de peygamberimizin bazı davranışlarını öğrenmişti. herkes heycanlı birer öğrenci gibi, öğrendiklerini Peygamberimize okudu. Sevgili Petgamberimiz gülümseyerek, biizm birkaç gün daha ensar kardeşlerimizin evinde misafir kalmamızı istedi. Sevinçle kabul ettik.
Bir hafta kadar Medine'de kaldık. Bizi her gece bir başka Müslüman kardeşimiz misafir ediyordu. Her gece farklı sohbetler ediyor, yeni şeyler öğreniyorduk. her sabah öğrendiklerimizi Peygamberimize tekralayorduk. Böylece bir hafta sonra Yüce dinimiz hakkında oldukça fazla şey öğrenmiştik. Ayrıca Müslüman kardeşlerimizle çok sağlam dostluklar da kurmuştuk.
Bir hafta sonra Peygamberimize şu ricada bulunduk:
''Dinimizi güzelce öğrendik. izin verirseniz, artık dönmek istiyoruz. Çünkü ailelerimizi ve memleketimizi çok özledik.''
Peygamberimiz bize dua ederek izin verdi. Yanından ayrılmadan önce bana şu müjdeyi verdi Peygamberimiz:
''Sende iki güzel özellik vardır ki, Allah onları sever!''
Kalbim heycanla çarpmatya başlamıştı. hemen onların ne olduğunu sordum. ''Utanma duygusu ve yumşak huyluluktur.'' cevabını aldım. Allah'a şükrederek memleketime döndüm.