HZ. UBEYY BİN KAB ANLATIYOR:
Gerçeği Bildikleri halde...
Akabe'de sevgili Peygamberimize söz vererek, yepyeni bir hayata başalyanlar arasında ben de vardım. O sene, Mekke'ye öylesine bir ziyaret için gelmiştik. Peygamberimizin İslam'a davetini daha önce duymuştuk, ama kendisini hiç dinlememiştik.
Peygamberimiz bizim kaldığımız yere uğradı. Gülümseyerek selam verdi ve bize Allah'ın sözlerini okudu. Duyduklarımız çok etkileyciydi. Kalplerimiz bu harika dine hemen ısınmıştı. hatat ''Neden daha önce Müslüman olmadık?!'' diye üzüldük. Vakit kaybetmeden Müslümanlar arasına biz de katıldık.
Ben Müslüman olmadan önce kendi halinde yaşayan bir adamdım.
Şehrimiz medine'de bulunan yahudilerden, bir Peygamber geelceğini duymuştum. Fakat yahudiler, bu peygamberin kendi aralarından çıkacağını söylüyorlardı. Hatat biz arapalra, ''Göreceksiniz, yakında içimizden bir peygamber çıkacak. Onu kral yapacağız. Sizinle savaşıp sizi yeneceğiz.'' diyorlardı. herkes merakla ne olacağını bekliyordu.
Günlerden bir gün Mekke'de Muhammed S.A.V adında birinin peygamberliğini ilan ettiğini duyduk. Haber, medine'de hızla yayıldı. ben hemen yahudi arkadaşlarımın yanına koştum. ''Bakın, bahsettiğiniz peygamber sonunda geldi!'' dedim. Ama onlar hiç de memnun olmuşa benzemiyorlardı. Burun kıvırarak bana şu cevabı verdiler: ''Beklediğimiz peygamber bu değil! Peygamber yanlış yerde geldi.
Çok şaşırmıştım. Oysa ben, ilk iman edenlerin Yahudiler olacağını sanıyordum. fakat onlar Allah içlerinden birini Peygamber seçmediği için, İslam'a girmeyi kabul etmediler.