HZ. REBİA BİN KAB ANLATIYOR:
''Cennet'te Sana Komşu olmak istiyorum''
Ashab'ı Suffa'danım ben. Yani mescidin yanındaki odalardan birinde kalan ve tek görevleri islam'ı güzelce öğrenip insanlara öğretmek olan insanlardan... Benim bir görevim daha vardı. Sevgili peygamberimizin hizmetinde çalışıyor, onun günlük ihtiyaçlarını karşılamak için çabalıyordum.
İşim, sabahleyin namazdan sonra başlardı. Peygamberimiz namaz kıldıktan sonra mescitte biraz otururdu. Güneş yükselmeye başlayınca da dinlenmeye çekilirdi. Ben, o evindeyken bile, belki bir şeye ihtiyacı olur diye kapısına yakın yerde oturup beklerdim. hatta bazen uyku bastırır, oracıkta uyuyakalırdım.
Peygamberimiz benim kendisine böyle hizmet etmek için çırpınışımı görür, çok memnun olurdu. Bir gün bana ''Ey rebia, benden bir isteğin varsa söyle!'' dedi. Bu benim için hayatımın fırsatıydı! Bunu çok iyi değerlendirmeliydim! Peygamberimizden düşünmek için süre istedim.
Önce aklıma, zenginlik istemek geldi. Ama sonra, ''Bu dünya nasıl olsa bir gün bitecek. Allah benim rızkımı verir. Ben ahiret için istekte bulunayım:'' diye düşündüm ve karaımı verdim.
''Neye karar verdin bakalım?'' diye peygamberimiz bana sorduğunda, ona şöyle söyledim:
''Ey Allah'ın Rasülü, ben Cennet'te sana komşu olmayı istiyorum. Bunun için Allah'a dua edermisin?
Sevgili peygamberimiz biraz düşündü, sonra ''Tamam, sen de çok secde ederek bana yardımcı olacaksın!'' buyurdu.
Yani, Cennet'te ona komşu olmamın, sadece dua ile olmayacağını, benim de güzel ibadet etmem gerektiğini söylemek istiyordu. O günden sonra ben de gücüm yettiği kadar çok ibadet etmeye, namaz kılmaya özen gösterdim.