HZ. SAD BİN AMİR ANLATIYOR:
Bu Nasıl Bir Sevgi?
Benim Müslüman oluşumun biraz acı bir hikayesi var. Ne zaman hatırlasam, büyük bir üzüntü duyuyorum. Ama size bunu mutlaka anlatmam gerek.
Medine'nin dışında yaşayorduk. Fakat orada olup bitenleri yakından takip ediyorduk. Uhud Savaş'ında Müslümanların sarsıldığını ve bazı önemli şahsiyetlerin kaybettiklerini öğrendiğimizde, itiraf edeyim, epey sevindik. Kendi aramızda bir plan yapıp bir grubu Medine'ye yolladık.
Onlar planımıza göre haraket ederek Peygamberimize, ''Biz İslam'ı öğrenmek istiyoruz ama hiç bilenimiz yok. Bizlere öğretmenler yolla!'' dediler. Peygamberimiz de özel olarak yetiştirdiği Müslümanlardan bir kaçını kabilemize gönderdi.
Fakat, ne yazık ki bizim niyetimiz hiç de iyi değildi. O zavallı Müslümanlar, içimizdeki bazı zorbalar tarafından pusuya düşürüldüler. Bazıları öldürüldü, bazıları da esir edildi.
Esir edilenlerden biri, Hubeyb r.a adında bir Müslümansdı. Öldürüleceğini bildiği halde hiç telaş göstermiyordu. Ben kenarda olan biteni izliyordum.
Ona bir isteği olup olmadığı soruldu. ''Ölmeden önce iki rekat namaz kılmak istiyorum dedi. Su getirildi. Abdest aldı; namazını güzelce kıldı. Namazdan sonra''Ölümden korkuyor diyeceğinizden kokmasaydım, daha uzun kılardım.'' dedi. Oradakilerden biri, ''Ne dersin, Muhammed burada senin yerinde olsaydı, istermiydin? diye sorunca, birden köpürdü ve ''Ben onun ayağına bir dikenin batmasına bile razı olamam''' diye haykırdı. Ve bu şekilde ölüme gitti.
Şahit olduğum bu manzara beni yıldırım gibi çarpmıştı. Belki orada Hubeyb'in r.a ölümüne engel olamadım. Ama o benim gibi bir müşrikin İslam'la tanışmasına oldu. kısa zaman sonra medine'ye giderek Müslüman oldum.
KAYBOLAN GERDANLIK!
Babam Hz. Ebubekir Peygamberimizn en yakın arkadaşıydı. Ben ve ablam esma, anne ve babamızın İslam'a aşk ile hizmet edişlerini görerek büyüdük. Hepimiz Peygamber Efendimizi çok seviyorduk. Ancak benim payıma daha büyük bir nimet düştü: Yetişkin genç kız olduğumda, Peygamberimizle evlendim. Evliliğimiz, Medine'de gerçekleşti.
Peygamberimizle yaklaşık on yıl süren evliliğim boyuncabirbirinden güzel şeyler yaşadım. İşte en unutulmaz hatıralarımdan biri:
Peygamberimiz, Medine dışına yapacağı bir yolculukta beni de yanına götürmeye karar vermişti. Böylece yolda ona eşlik edecek, sohbetimle onun yorgunluğunu giderebilecektim. Çok mutluydum.
Dönüşte Medine'ye yakın bir yerde mola verdik. Tam hareket edeceğimiz sırada, ben gerdanlığın düşürdüğümü fark ettim. Peygamberimiz insanları durdurdu ve herkes gerdanlığı aramaya başladı. Bu sırada Peygamberimiz de benim küçük çadırıma geldi ve dizime uzanıp hafif bir uykuya daldı.
Mola verdiğimiz yerde su yoktu. naamzlarımız geçmek üzereydi ve Medine'ye varışımız benim yüüznden gecikmişti. babam Hz. Ebubekir çadırıma gelip bana kızmaya başladı: ''İnsanlar söyleniyorlar dışarıda! Hep senin dikkatsizliğin yüzünden bu!'' Ben ise, Peygamberimiz dizimde uyuduğu için sesimi bile çıkaramıyordum.
Tam o sırada Peygamberimiz gülümseyerek uyandı. ve bize kendisine yeni gelen ayetleri okudu. Buna göre, su bulamazsak teyemmüm ederek, yani temiz bir toprağa ellerimizi sürerek abdest alabilecektik. Herkes bu müjdeye çok sevindi. İnsanalr Peygamberimizin tarif ettiği şekilde teyemmüm aldılar ve namazlarını kıldılar.
Yola çıkmak için deveelrimizi ayağa kaldırdırdığımızda gerdanlığım devenin altında buluverdim.