* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: HZ. EBÜ HUREYYE ANLATIYOR  (Okunma sayısı 441 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
HZ. EBÜ HUREYYE ANLATIYOR
« : Nisan 29, 2018, 08:56:09 ÖÖ »
HZ. EBÜ HUREYYE ANLATIYOR:

Kedicik Babası Medine'de

Kabilemiz Devs'in en tanınan adamlarından Tufeyl r.a yıllardan beri Müslümandı. Çok iyi bir şair olan Tufeyl r.a sayesinde birçok insan Müslüman olmuştu. Çünkü o, etkin söz söylerdi. Ayrıca çok güvenilir bir insandı. Gençlik yıllarımda ben de Tufeyl'in anlattıklarını dinledim. Fakat bunlar bana yetmedi. Medine'ye gidip anlatılan Peygamberi gözlerimle görmek istedim.

İçlerinde tufeyl'in r.a de bulunduğu bir grupla medine'ye geldim. peygamberimiz bu sırada Hayber seferinden yeni dönmüştü.

Artık kararımı vermiştim. Hayatımın geri kalan kısmında Peygamberimizden kesinlikle ayrılmayacaktım. Onun söylediklerini ezberleyecek, onun her hareketini izleyecektim. kararımı hemen uygulamaya başladım. Medine'ye yerleştim.

Ben eskiden beri kedileri çok severdim. hatta bazan kucağımda bir kaç kedi yavrusu olurdu. Benim bu halimi geören sevgili Peygamberimiz bana takılır ve ''kedicik babası!'' derdi. Kısa zaman sonra bu benim lakabım oldu Gerçek adım Abdurahman unutuldu, herkes bana ''Kedicik babası'' anlamına gelen 'Ebu Hureyye' demeye başladı.

Müslüman kardeşlerim tarlada çalışırken, ben hep sevgili peygamberimizin dizinin dibindeydim. Peygamberimizden duyduğum her şeyi Müslüman kardeşlerimle paylaşıyordum. Bazan aramızda küçük tartışmalar çıkıyordu. ''Peygamberimizden bu kadar çok sözü duyuyorsun? Biz yıllardır buradayız, senin kadar anlatacak şeyimiz yok!'' diyorlardı bana. Bende ''Siz akşama kadar dışarıda  çalışırken, ben sadece Peygamberimizi dinliyorum. Onun her söylediğini iyice ezberliyorum.'' diyordum.


BÜYÜK ÖDÜL

Size anlatacağım şu sorunun cevabını biliyor musunuz acaba: ''Ömründe hiç namaz kılmadığı, abdest bile almadığı halde cennetlik olan adam kimdir? işte onun ilginc ve ibretli hikayesi:

'Uhayrim lakabıyla bilinen, adında bir adam vardı. Medine'de Kabilesinin tamamı Müslüman olduğu halda, o islam'a girmemişti. peygamberimiz ve müslümanların savaşta olduğu bir zaman, uhayrim kendine Müslüman oldu ve eline kılıcını alıp savaşmaya gitti. Savaşta bir şekilde yaralandı. Tam öleceği sırada bir arkadaşı onu yerde yatarken gördü. ''Ey Uayrim, neden savaştın söyle! amacın neydi? diye sordu. Uhayrim de bitkin bir şekilde Müslüman olduğunu fısıldadı.

Savaşın ardından o Müslüman, Uhayrim'in durumunu peygamberimize anlattı. Sevgili peygamberimiz de gülümseyerek şöyle buyurdu:

''O cennetliktir. Az iş yaptı, ama çok büyük bir ödül kazandı!''

İşte ömründe hiç namaz kılmadığı, abdest almadığı, abdest bile almadığı halde cennetlik olan adam Uhrayim'dir. çünkü o, müslüman olduktan sonra emredilen hiçbir ibadeti yapmaya vakit bulamadan şehit olmuştu.


GÜZEL BİR NAMAZ NASIL OLUR?

Bir gün yine bütün arkadaşlarım günlük işlerine gitmişler, ben Peygamberimizin mescidinde oturmuş kalmıştım. Peygamber Efendimiz gelsin de ondan yeni şeyler öğreneyim diye bekliyordum. Mescit Müslümanların buluşma yeriydi. Peygamberimiz de zaman zaman burada oturur, yanına gelenlerle sohbet ederdi. Yabancı misafirler de hep mescitte ağırlardı. Ben mescitte oturur, söylenenleri can kulağıyla dinler, öğrendiklerimi Müslüman kardeşlerime anlatırdım.

Az sonra Peygamberimiz geldi. Hemen yanına koştum. Kendisine sorular sordum. Verdiği cevapları dikkatli bir şekilde anlamaya çalıştım.

Biz böyle sohbet ederken kendi halinde bir adamcağız geldi, mescidin kenarında namaza durdu. Peygamberimiz ona dikkatle bakıyordu. Adam namazını bitirip yanımıza geldi, selam verdi. Sevgili Peygamberimiz onun selamını alıp ona şöyle dedi:

''Haydi dön ve namazını yeniden kıl! Namazın olmadı!''

Adam döndü, yeniden namaz kıldı.  Bu sefer ben de dikkat ettim, adam namazı hızlı hızlı kılıyordu. Rükü ve secdede de yeterince durmuyordu.

Sevgili peygamberimiz, adama namzın bu sefer de olmadığını söyledi. Adamcağız bunun üzerine, ''Allah'a yemin olsun ki daha güzelini bilmiyorum. Bana öğretirmisin?'' diye sordu. Peygamberimiz de ona güzel bir namazın nasıl olacağını, namazı yavaş yavaş kılmak gerektiğini tane tane anlattı.