HZ.RAFİ BİN SEHL ANLATIYOR:
Allah Yolunda sabır
kabilemiz evs, Medine'deki iki büyük kabileden biriydi. Reisimiz Sad bin Muaz da çok sevilen sözü dinlenilen bir insandı. Sad r.a müslümanb olduğunu açıklayınca biz de hiç teretdüt etmeden Müslümanlara katıldık. Sevgili Peygamberimizin önderliğinde Medine'de huzurlu bir şekilde yaşamaya devam ettik.
Uhud Savaşı'na kardeşim Abdullah'la r.a birlikte katıldım. İkimizin de binecek atı veya devesi yoktu. Savaş meydanında yaya olarak çarpışıyorduk. Kardeşim de ben de yaralandık. Müslümanlar olarak bir ara zor duruma düşsek de savaş henüz birmemişti. Peygamber Efendimiz, düşmanın mekke sınırına kadar edileceğini söyledi. Yaralı olmamıza rağmen, biz de bu zorlu takibe katılmaya karar verdik.
Benim yaram, kardeşimden daha hafifti. Yolda birbirimizi sıra ile taşıyorduk. O yorulunca ben onu sırtlıyordum, ben yorulunca da o beni... Hava sıcak, güneş yakıcı, yolculuk sıkıntılıydı.. Ama Allah bize sabır veriyordu.
Bu halde Mekke sınırına kadar gidip geri döndük. Savaş artık tamamen bitmiş, Mekkeliler geri dönmüşlerdi.
Uhud'a aldığımız yaralar daha sonra tamamen iyileşti. Sağlıklarımıza kavuştuk. Ama savaşta kaybettiğimiz Hamza r.a ve Musab r.a gibi aerkadaşlarımızın hasretlerini yüreklerimizde hissettik.