HZ. UBADE BİN SAMİT ANLATIYOR:
Şehitliğin çeşitleri
Medinelileri temsilen Akabe’ye giderek Peygamberimizle görüşen kısmetli Müslümanlardan biriydim ben. Peygamberimiz şehrimize geldikten sonra da hep İslam’ı en güzel şekilde yaşamak için çabaladım.
Peygamberimizin bana verdiği en önemli görev, Asab’ı Suffa’ya Kur’an öğretmenliği yapmaktı. Her gün onların bulunduğu kısma gider, onlara Kur’an’ı öğretirdim. Ben Kur’an’ın tamamını ezbere bilen beş Medineli Müslüman’dan biriydim. Diğerleri, Muaz bin Cebel r.a, Ubey bin Kabr.a, Ebu Eyyüb r.a, Ebu Derda r.a idi. Ben ve arkadaşlarım, kendimizi tamamen Kur’an’a vermiştik. İsteyen herkese kitabı zevkle öğretiyorduk.
Bir gün hastalanmış, Asab’ı Suffa’ya derse gidememiştim.Peygamberimiz, yanında bazı Müslümanlarla beni ziyarete geldi. Sohbet sırasında Peygamberimiz şehitlerden bahsetti..
Şehit, canını Allah yolunda veren kimseydi ve şehitlik, Allah katında en üstün derecelerden biriydi.
Peygamberimiz bize şöyle bir soru sordu:
‘’Şehitlerin kim olduğunu biliyormusunuz?
Peygamberimiz bize bir soru sorduğunda, mutlaka yeni bir şey öğretmek isterdi. Bu sebeble sorunun cevabını bilsek bile, çoğu zaman susardık. Bu sefer de syustuk. Fakat Peygamberimiz benim cevap vermemi istedi. Ben de şu cevabı verdim:
‘’Şehit, İslam’ı kabul eden, hicret eden ve Allah yolunda ölendir!’’
Peygamberimiz gülümsedi ve şöyle buyurdu:
‘’O zaman ümmetimin şehitleri çok az olur. Allah yolunda ölen şehittir. Denizde boğulan şehittir. İç hastalıklardan ölen şehittir. Vebadan ölen şehittir. Yıkıntı altında kalan şehittir.’’