HZ. EBÜ AKİL ANLATIYOR:
Benim O Sevaba İhtiyacım Vardı!
İslam ordusu için herkes elinden gelen yarrdım yapıyordu. Çünkü birkaç güne kadar yola çıkacaktı. İhtiyaçların bir an önce tamamlaması gerekiyordu.
Ben, Peygamberimiz Medine'ye geldiğinde ona inanan fakir ve kimsesiz insanlardan biriydim. Herhalde bütün medine'de benim kadar fakir, ancak birkaç kişi vardır. Buna rağmen, İslam ordusuna elimden gelen yardımı yapmaya karar verdim Evimde bir küçük kutuda hurmaalrım vardı. Onları getirdim, Allah rızası için Peygamberimize verdim.
Münafıklar, yani inanmadığı halde inanıyormuş gibi davranan ikiyüzlüler, orduya yardım yapanlarla alay ediyorlardı. Birisi çok bağışta bulunsa ''Gösteriş yapıyor'' diyorlardı. Az bir şey verebilenlere ise ''Koca ordunun senin ufacık yardımına ihtiyacı yok.'' diyerek laf atıyorlardı.
Bana da böyle söylediler. Elbette koca ordu için benim bir kutucuk hurmamın kıymeti yoktu. Ama benim Cennet'e gitmek için o sevaba ihtiyacım vardı! Ben elimden geelni yapmakla sorumluydum. Bu yüzden, samimi bir şekilde, neyim varsa vermiştim. Daha çok malım olsa, onları da verirdim.
Münafıkların bu sözleri üzerine, yüce Allah Peygamberimize ayetler indirdi. Orada, münafıklar uyarılıyor, alay ettikleri şeyler yüzünden cezalandırılacakları söyleniyordu. Ama onlar yine de akıllanmadılar ve Müslümanları incitmeyi sürdürdüler.