HZ. EBÜ EYYÜP EL ENSARİ ANLATIYOR:
En Kutlu Misafir
''O nerede kalacak?'' Hepimiz bu soruyu soruuyorduk. Sevgili Peygamberimiz şehrimizi şereflendirmişti. Ama nerede kaalcağı bile belli değildi. Acaba hangi kısmetli ailenin yanında misafir olacaktı? Bütün şehir, bu kutlu görevi yapmak için yarışıyordu. Herkes yollarda, ''Lütven bize buyrun!'' diye Peygamberimize yalvarıyordu. Peygamberimiz, insanların gücenmesinden çekiniyor, kimseye bir şey söyleyemiyordu. Bir süre sonra devesinden indi ve deveyi bıraktı; deve nereye çökerse Peygamberimizin evi devenin şeçimine kimse karşı çıkmazdı.
Gözlerime inanamıyordum! Peygamberimizin devesi Kasva, benim evime yakın arsaya çökmüştü! Eşimle birbirimize sarıldık. Bu, haaytımızın en güzel olayıydı. Peygamberimizi ağırlaaycaktık.
Kasva'nın çöktüğü yere mescit ve peygamberimizin evi yapılırken o. altı ay kadar bizim evde kaldı. Evimiz iki katlıydı. Elbette Peygamberimizi alt katta oturtamazdık. Hemen üst katı onun için hazırladık Efendimiz oraya yerleşti.
Evimizin ziyaretçileri eksik olmuyordu. İnsanlar akın akın geliyor, peygamberimizi ziyaret ediyorlardı. Biz bu durumdan çok memnunduk. misafirlerimize hizmet etmekten gurur duyuyorduk.
Bir süre sonra Peygamberimiz alt kata taşınmak istedi. karşı çıktık. Ama o israr ediyordu. Alt katta olursa, misafirleri daha rahat kabul edebileceğini söylüyordu. Biz de kabul etmek zorunda kaldık.
Nihayet, Peygamberimizin mescidi tamamlandı. Yanına da kendisi ve ailesi için küçük odalar yapıldı. Peygamberimiz artık evine taşınacaktı. Bizim evimizde ise onu misafir etmiş olmanın verdiği onur, sonsuza dek kaalcaktı.
NEDEN YEMENDİ?
Altı ay içinde, Peygamberimizin rahat etmesi için elimizden geleni yapmıştık. Yemeklerini eşim hazırlıyor, ben de kendisine götürüyordum. Gece ve gündüz bütün ihtiyaçlarında, ben hemen yanıbaşında hazır bekliyordum.
Bir gün Peygamberimize içinde sarımsak olan bir yemek götürdüm. Yemekten bır lokma aldı, sonra pek hoşlanmadığını belirtti. Şaşırmıştım.
Çünkü bu yemeği çok sevdiğini biliyordum. Acaba bu gün neden böyle davranmıştı.
Sebebini sorduğumda, sarımsaklı olduğu için yemediğini söyledi bana.
Peki sarımsak harammıydı? Allah bununla ilgili bir yasak mı bildirmişti Peygamberimize?
Hayır, sarımsak haram değildi. Ama sevgili Peygamberimiz, sarımsağın kokusunu sevmiyordu. Kendisinin çok ziyaretçisi oluyordu. Sarımsağın kokusu, o insanalrı rahatsız edebilirdi.
Onun bu açıklaması üzerine, kendisine saygısızlık etmediğimizi anlayıp rahatladım. Eğer haram kılınmış bir şeyi, bilmeden Peygamberimize sunmuş olsaydım çok üzülecektim.
O günden sonra, ben de sarımsak yediğimde ağzımı güzelce temizlemeye ve insanalra rahatsızlık verecek şekilde davranmamaya özen gösterdim. Sadece sarımsak değil, kokusu kötü olan her şeyden de aynı şekilde sakındım. Çünkü sevgili Peygamberimizden insanları rahatsız etmenin de büyük bir günah olduğunu öğrenmiştim.
