Bedava Dadılar - ÇOCUK BAKICILARI
Hemen hemen bütün annelerin zihnini kurcalayan, belki canını sıkan, belki keyfini kaçıran, belki çözümsüz hissettiren, nasıl-ne şekilde-ne kadar-neden sorularıyla boğuşmasına sebep olan bir durum ‘televizyon’ namı diğer ‘annelerin bedava bakıcıları’.
Biz anneler ve babalar olarak çocuklarımızın gelişiminde, eğitiminde üzerimize düşen sorumlulukların bilincinde miyiz? Bir evladın, emanetin, misafirin hizmetini Hakkı’yla, elimizden ve gönlümüzden geldiğince yerine getirebiliyor muyuz?
Bu sorularla yüzleşip önce kendimizi sonra evladımızı biçimlendirmeliyiz. Aksi halde önce bizleri kendine bağımlı kılan bu-ak kutu, kara kutu- giderek çocuklarımızın da hayatının büyük bir bölümü’nü bloke edecektir.
Günümüzde anneliğin içinin boşaltıldığı çocukların yetişkinliğe özendirildiği bir çağda anne dediğimiz fakat henüz çocuk egosunda olan sözde annelerin yeni tuttuğu bedava bakıcıları konumunda artık televizyon. Çocuğun aşırılıklarını, hareketlerini, hiper-aktivitelerini kontrol altına alabilmede; yemeğini yedirmede, kendi işlerini halledebilmekte yeni yardımcılarımız. ..
Her şekilde özen gösterdiğimiz çocuklarımızı tam olarak tanımadığımız bir dünyaya emanet ederken ona doğru rehberlik yapabiliyor muyuz? Bu sanal dünyayı gerçeklikten ayırt edip edemediğini nasıl anlayabiliyoruz? Ona sınır koyabilmeyi ne derece başarıyoruz?
Kendi davranış kalıplarımızın aynılarını çocuğumuza yerleştirdiğimizin farkında mıyız? Sıkılınca kafa dağıtmak için televizyon açıldığını, yemek ve muhabbet dolu sofraların muhabbetinin televizyon olmadan tatsız olacağı mesajını, dizi izlemeden boşlukta hissedeceğimizi halimizle göstererek aslında kontrolsüzlüğümüzü bilinçsizce nasıl da kodlamış oluyoruz o taze beyinlere.
İstesek de istemesek de, hoşumuza gitse de gitmese de, tadımız kaçsa da kaçmasa da karşılaştığımız durum bu. Beslenmesiyle bu kadar ilgili olduğumuz çocuklarımızın manevi duygularıyla da ilgili-ilişkili olmamız gerekmez mi? Bir bebeğe yemek yedireceğimiz zaman önce biz anneler tadarız, sıcaklığını test ederiz. O halde bu seçiciliği, bu kontrolü de çocuklarımızı emanet ettiğimiz bedava dadılarda da sağlamalıyız.
Zaman çok geçmeden, çocuğumuz belli davranış kalıpları geliştirmeden, tadımız kaçmadan, çocuğumuzun kontrolünü yitirmeden ‘var olun anneler!’, bu yapay dadıdan öte ‘ Ben varım ve ben evladıma yeterim!’ diyelim anneler.
Psikolog Ayşenur Karahan.