Strese çözüm var mı?
Sağlık basit hastalık olmayışı, stres ve bağışıklık sistemi ise çok sayıda araştırmanın yapıldığı karışık yapılar olarak tanımlanmaktadır. Stresle hastalık arasında çok yakın ilişki vardır. Stresle çöken bağışıklık sistemi enfektif hastalıklara çağrı yapar.
Stres biyolojik ve psikososyal yönü olan süreçtir. Kişisel stres kaynakları kendi içinde “süreklilik kaygısı”, “benlik kaygısı” ve “sosyal fizik kaygı” olarak üçe ayrılır. Birey üzerinde, içe ait ve çevresel olmak üzere iki baskı tanımlanmıştır. İçe ait baskılar bireyin algılayışına bağlı olarak yaşanan gerginliğin fizyolojik ve psikolojik belirtileridir.
Çevresel baskılar ise fiziksel şartlar, sosyal ve ekonomik baskılar, aile içinde veya iş ortamında yaşanan veya ortaya çıkan yaşam olayları ifade edilmiştir. Sporcu olmayanlar için spor, sağlıklı bir hayat sürme ve sosyalleşme aracıdır. Ayrıca spor kişilerin empati kurma, işbirliği yapma ve dürtülerini kontrol etme gibi farklı ve çok sayıda zihinsel süreçler aracılığı kişisel gelişimine katkı sağladığı bildirilmektedir.
Stresin katkı verdiği depresyon ve kaygının yenilmesinde spor bir çözüm aracıdır. Depresyon ve kaygının yol açtığı iş verimsizliği, genel keyifsizliği, karamsarlığı, ilgi ve zevk kaybını, geleceğe ait endişeleri önlemede spor etkin ve önemli bir vasıtadır.
Uykusuzluk ve öfke stresin yol açtığı ve tetiklediği bir diğer olumsuz tablolardır. Öfke kontrolünü bilmiyorsak tablo daha da olumsuz duruma gelir. Uykusuzluk çağımızın en önemli problemidir. Trafik kazalarına uykusuzluk davetiye çıkartır.
Stresli insanların olduğu ortamlar kavganın ve cinayetin habercisidirler. Bu vasattaki kişiler birbirlerini anlamak istemezler, hoşgörü eşiğin altına inmiştir. Aile bireyleri veya yakın dostlar arasındaki mesafe uzamıştır.
Çözüm var mı? Evet, var. Spor yapmak stresin etkilerini en aza indirir veya ortadan kaldırır.
Stresin etkileri:
1. Problemsiz uyku
2. Duygusal sükûnet
3. Küçük tansiyonun düşmesi
Sonuç: “Stresin olumsuz etkilerine karşı spora ve moral değerlere sarılmalıyız.”
Prof. Dr. İbrahim Balcıoğlu.