ÇOCUKLARA KURBAN NASIL ANLATILMALI?
Çocuklar için bayram neşe, sevinç ve sevgi dolu paylaşımlar anlamına gelmeli.
Herkesin faturalarını öfemeye çalıştığı harıl gürül hayatımızda bayram ailemize ve çevremize ayırdığımız kaliteli zaman olarak düşünülmelidir.
Kurban "yakınlaştıran" anlamıyla, bizleri önce birbirimize sonra dünya kardeşliğine doğru yakınlaştırmalıdır.
Bu aralar en çok gelen soru, çocuklarınıza kurban bayramını nasıl anlatacağınız şeklinde.
Gayet kolay merak etmeyin.
Öncelikle çocuklarımızın doğru mesajlar algılamasını istiyorsak kurban bayramının ne anlama geldiğini bizim kavramamız gerekiyor. İnsan duygusal bir varlıktır. Tarihine, geçmişe, anılara, geleneklere ihtiyaç duyar. Kendi varlığını bilebilmesi ve sevebilmesi için kendinden öncesine dair bir tanımlama yapabilmesi gerekir. Kurban bayramını Kur'ani olarak yaşamak, bayramı hayvan katliamı veya derşn dondurucuya yığılmış erzak olarak yaşamamak öncelikle biz büyüklere iyi gelecektir.
Kurban bayramını özellikle 5 yaşın altındaki çocuklara “Birlikte olduğumuz, ailece gezmelere gidip misafir ağırladığımız eğlenceli zamanlar” şeklinde anlatmalıyız. Çocukların düşünce sistemiyle biz büyüklerin düşünce sistemi aynı işlemiyor. Onlar soyut durum ve duyguları anlamıyor. Dolayısıyla gördüğüne inanan, dokunduğunu hisseden bir yapılanma içinde düşünebiliyorlar.
Çocuklara taşıyamayacağı bilgiyi anlatmayın
Kurban bayramı temelde dini bir bayram. Hz. İbrahim (a.s) oğlunu kurban edecekken, onun teslimiyetinin mükafatı olarak kurban indirilmişti ve oğlu yerine bu hayvanın kurban edilmesi kendisine emredilmişti. 5-6 yaş öncesindeki bir çocuk bu detayların hiç birisini anlamaz, bilemez, idrak edemez. En azından bizim anladığımız şekliyle akledemez. Dolayısıyla taşıyamayacağı bir bilgiyi bu yaştaki çocuğa aktarmak, ona iyilik etmek değil, kafasını karıştırmak anlamına gelir.
Oysa çocuğun bayramı sevmesini isteyen, bayramları önemsemesini isteyen biz büyüklerin, çocukların bayramını keyif ve mutluluk içinde geçirmelerini sağlamalıyız. Onları mutlu edecek cici sürprizler yapmalıyız. “Bugün bayram, Allah bu bayramı bizlere hediye etti, biz de sizin gibi tatlı çocuklarımızla güzelce keyfini çıkarıyoruz.” diyerek yaşatmalıyız. Böylece çocukların bilinçaltına kazınan bayram, büyüklerin güler yüzle birbirlerini ziyaret ettiği, yetişkinlerin çocukları çok severek ve eğlendirerek mutlu oldukları güzel günler olarak hafızalarına kazınır. 7-8 yaş sonrasında konunun anlamına binaen açıklamanızı yaparsınız…
5 yaş öncesi çocuklara kurban kesimini izletmeyin
5 yaş öncesinde mümkünse hayvanı kesilirken göstermesinler diyorum. Çünkü özellikle 5 yaş öncesi çocukların düşünce sistemi, tamamen görseldir. Ne görüyorsa ona inanır.
Diyelim ki evin bahçesine koyun aldınız. 15 gün boyunca çocuğunuz bu hayvanla duygusal bir iletişim kurdu. Onu sevdi, yemek verdi, arkasından koşup oynadı. Çocuğun o hayvanla kurduğu dost ilişkiyi düşünün bir kere... Ve bayram günü geldi çattı... Çocuğun gözü önünde o hayvanı kesiyorsunuz, derisini yüzüyorsunuz... Ve içindeki bütün organları çıkartıp, minik minik parçalara bölüyorsunuz...! Pişirip bir güzel yiyorsunuz!
Okul öncesi dönemdeki çocuğun, kurbanın kesilmesini ve ölümü kavraması zordur. Hatta khayvan kesilmesini izleyip bu sahneyi travmatik olarak yaşayan bazı çocuklar sevdiklerine, kendine zarar geleceğinden de endişe duymaya başlayabilir. Çocuk, kurbanlıkla çok vakit geçirmiş, onu sevmiş ve bağlılık geliştirmişse kayıp duygusuyla bir hüzün ve acı hissedebilir. İnatlaşarak kurban etinden yemek istemeyebilir, zorlanmamalıdır.
Kurban kesimi sevdirmekle, kurban kesimini izletmek arasında bir bağ yok
Ayrıca "kurban bayramını sevdirmekle", "kurban kesilirken çocuğa göstermek" arasında bir bağlantı yok! Okuyucular merak etmesinler! Kurban bayramının ne demek olduğunu anlasın diye çocuğa hayvanın öldürüldüğü anları göstermek gerekmiyor. Çocuk ismen kurban bayramı olarak bilsin yeter. 6 yaşından sonra yavaş yavaş öğrenir merak etmeyin.
5 yaş öncesine sadece bayramları anlatın
5 yaş altına Kurban vs. şeklinde izah etmeniz gerekmez bile aslında. Sadece bayramlar anlatılmalı. "Bayramlarda biz çok eğleniriz. Bütün aile hep bir araya geliriz, yemekler yeriz. Çocuklar büyüklerin ellerinden öper, büyükler çocuklara harçlıklar verir. Şekerler verirler. Sonra ailece hep beraber gezeriz çok eğleniriz..." şeklinde.
Çocuk niye kurban bayramı diye sorarsa...
Eğer çocuk "Niye kurban bayramı" diye sorarsa, "Çok et yiyoruz ya tatlım, onun için." diye söylemeniz yeterli. 5-6 yaştan sonra hikaye anlatır gibi anlatırız. "Çookk önceden bir peygamber varmış.. Allah'ı çok severmiş. Allah da onu mükafatlandırmak için Kurban bayramını hediye etmişşşş... Biz de her yıl bu durumu kutlamak için bir araya gelip yemekler yiyoruz. Evlere bayram ziyaretlerine gidiyoruz..." şeklinde...
"Rüya görmüş, oğlunu kesmesi emredilmiş, emri yerine getirmek için harekete geçince gökten kurban inmiş" gibi detaylara girmeyin. Bu detaylar 6 yaş öncesinde kafa karıştırır. Yaş ilerleyince bunları zaten anlayacaktır endişelenmeyin.
"Eskiden biz çocukken kurban konusunda böyle hassasiyetlerle büyütülmedik. Şimdi ise çocukların kurban kesimini izlemesinin psikolojik sorunlar oluşturabileceği yönündeki uyarıları birçok uzmandan duyuyoruz. Geçen zaman içinde değişen ne oldu sizce?" Şeklinde sorular da geliyor. Çok yerinde bir soru.
Eskiden yaşam şartları daha sertti. Çocuklar köylerde, bahçelerde doğayla iç içe ve pek çok doğa olayına şahit olarak büyüyordu. Günümüz Türkiyesi öyle değil. Kocaman binalar, yeşillik dahi görmeyen çocuklar, hayvanları sadece kedi köpekten ibaret sanan bir nesil yetiştiriyoruz. Dolayısıyla çocuklar gereğinden fazla korunuyor ve hassas büyütülüyor.
Hassas büyütülen bir çocuğun, duygusal ilişki kurup arkadaşlık ettiği bir hayvanı kesilirken görmesi ve aynı hayvanı tabağının içinde pişmiş yahni olarak yemeğe davet edilmesi tezat durumlar.
Hatta iki gündür televizyonlarda 60 yaşındaki amcadan bahsediliyor. Altı ay önce kuzu almış kurbana hazırlık olsun diye. Çok sevmiş, arkadaş olmuşlar. Ve hayvanı kesmekten vazgeçmiş. Demek ki duygusal ilişki yetişkinin ayarlarını bile dğiltiriyor.
Çocukları büyüttüğümüz şartlara göre tanıştırmalıyız bazı bilgilerle. Köylük bir yerdeyseniz, zaman zaman hayvan kesimlerine şahit olan çocuklarınız varsa, bayramda kesilen kurban çocuğa kötü görünmez.
Aynı şey kurban bayramı için de geçerli. Çocuğun hazır olmadığı bilgi hazır olmadığı zamanlarda verilmemeli.
Çocukların bayramı bir şenlik havası içerisinde geçirmesini sağlayın. Çocuklar bayramı şenlikli eğlenceli geçirirlerse severler. Bayram havası estirmek için örneğin arife gününden evlerini süsleyebilirler. Nasıl sünnet törenlerinde sünnet yatağı süslenirse, evlere de benzer süsler yapılabilir.
Bir bayram kardeşimle İsviçre'den gelmiştik. Gelirken oraya ait çok süslü çikolatalar çikolatalar getirdik. Özel dekorasyon ve süs çikolatalarıydı bunlar. Kilolarca çikolatayla tüm salonu süslemiştik. Ve yeğenlerim eve geldiklerinde inanılmaz sevinmişti. Hatta eve gelen misafirler bile çok eğlenmişti. Hansel ve Gratel'in evi gibi olmuştu. Gelenlerin eline minik süslü makaslar verdik ve "Herkes kendi çikolatasını kendisi seçip alsın" dedik.
Bu hayatımızın en eğlenceli ve en güzel bayramıydı... Tüm çevremiz hala o bayramı hatırlar.
Çocuklarla hazır evdeyken eğlenceli oyunlar oymamak, onlarla gezmeye gidip eğlenmek, zaten klasiğimiz olan bayram harçlığı vermek. Çocuklar ne kadar çok eğlenirse bayramı o kadar çok sever.
Mehtap KAYAOĞLU.
Psikolojik Danışman &Psikoterapist