Gençlerde Unutkanlığın Sebebi Depresyon
Unutkanlık artık sadece yaşlılarda görülmüyor! Depresyon, stres, üzüntü, aşırı çalışma ve kötü beslenme gibi nedenlerle gençler de sık sık unutabiliyor. Fakat gençlerin yaşadığı unutkanlığın sebebi Alzheimer değil! Depresyon tedavi edilirse gençlerdeki unutkanlık ortadan kalkıyor
Unutkanlık şikayetiyle doktora başvuran tüm hastaların öğrenmek istediği, şikayetinin sebebinin bunama yani demans başlangıcı olup olmadığıdır. Demans yani bunama ileri yaş hastalığıdır. Bazı istisna durumlar haricinde genç yaşta görülme olasılığı düşüktür.
ODAKLANMA SORUNU YAŞANIR
Depresyon: Unutkanlık sebeplerinin başında en başında depresyon gelmektedir. Depresyon, stres, üzüntü, ajitasyon, aşırı çalışma gibi nedenler sinir sisteminin biyokimyasının değişmesine ve buna bağlı olarak işleyişinin bozulmasına yol açar. Kişide uykusuzluk veya aşırı uyku, heyecan, takıntı, sinirlere hakim olamama gibi belirtiler oluşur. Depresyonda odaklanma sorunu olduğu için kişi dalgınlık, unutkanlık ve konsantrasyon bozukluğu yaşayabilir.
Günümüzün çalışma koşullarının yoğunluğu, özellikle büyük şehirlerdeki trafik, hava kirliliği, zaman yetersizliği ve geçim şartları sinir sisteminin hastalanmasına ve biyokimyasının bozulmasına sebep olur. Depresyon günümüzde tedavi edilebilir bir hastalık olmuştur. İlaç ve bazen buna ek olarak psikoterapiyle tam şifa bulunmaktadır. Depresyon tedavi edilirse buna bağlı olan unutkanlık, tamamen ortadan kalkar.
Kötü beslenme: Yoğun çalışma koşulları ve vakitsizlik çalışan kesimi hazır gıda tüketmeye zorlar.
Bunun yanında hareketsizlik ve yanlış beslenme ile kilo olan kişilerin kontrolsüz ve az yiyerek kilo verme çabaları, doğal besinlerin azlığı; vücudumuz için gerekli olan bir çok vitamin ve minerallerin alınmasına engel olur. Bu maddelerin azlığı gençlerde unutkanlık yapar. Kısaca iyi beslenmemek unutkanlığın bir sebebidir. Zamanında, az ve doğal beslenmek unutkanlığı önler.
Sistemik hastalıklar: Tiroid (guatr), hipoglisemi, şeker hastalığı (DM) gibi sistemik hastalıklar şayet iyi tedavi edilmezse unutkanlığa sebep olur.
Beyin hasarı: Genç yaşta beyin hasarına sebep olan bazı hastalıklar ve kazalar, bazen de beyin operasyonları unutkanlık sebebi olabilir.
Epilepsi: Ülkemizde sıkça görülen ve bayılmaya sebep olan veya olmayan bazı tür epilepsiler. Halk deyimi ile sara hastalığı olan bu hastalık, unutkanlık ve dalgınlık atağı ile kendini gösterir.
Sebebi belli olmayan unutkanlık ataklarında mutlaka bir beyin elektrosuna bakılmalıdır. Çünkü bu hastalık, ilaçla kolaylıkla tedavi edilebilir. Orta ve ileri yaşlarda unutkanlığın sebepleri daha ciddidir ve hayati önem taşır.
Genç yaşta unutkanlığa sebep olan yukarıda saydığımız nedenlere yönelik tedavi yapıldığı takdirde başarılı sonuç alınmış olur.
DEMANS NASIL ANLAŞILIR?
Demans ve Alzheimer belirtileri, hasta anne babanın çocukları tarafından geç fark edilir. Çünkü hiçbir evlat bu durumu anne babasına yakıştıramaz.
Her şeyi öğrendiği, örnek aldığı tüm yaşam boyunca akıl danıştığı büyüğünün aşağıda sıraladığım belirtilerini kabullenemez ve bir bahane bulur. Ama gerçekle yüzleşmek ve hastayı bir doktor kontrolüne götürerek basit bir testten geçirmek hastalığın erken teşhisini sağlar.
DİKKAT ÇEKEN ILK BELİRTİ UNUTKANLIK:
Hasta, yakın geçmişi unutur. Eskiyi en ince ayrıntısına kadar hatırlar. Bu yüzden hasta yakınları, hasta için "Hiçbir şeyi yok! Eskileri benden bile daha iyi hatırlıyor" düşüncesiyle yanılgıya düşer. Hasta başlangıçta gözlüğü bıraktığı ya da parasını koyduğu yeri veya arkadaşlarının adını hatırlamamaya başlar.
Unutkanlık zamanla ilerleyerek hastanın yaşantısını zora sokar.
UYGUNSUZ CİNSEL DAVRANIŞ:
Cinsellik, doğal hayatın önemli bir parçasıdır. Cinsel istek, demanslı hastada da devam edebilir. Hastanın kendini engelleme duygusu zayıfladığı için ilk zamanlarda, cinsel ağırlıklı konuşma, karşı cinse müstehcen imaların yanı sıra hastalığın ilerleyen dönemlerinde toplum içinde soyunma, cinsel organını elleme gibi belirtiler görülebilir.
ÖFKE VE SİNİRLİLİK:
Öfke, yoğun duygusal bir tepki, sinirlenmek ise biraz daha ılımlı bir tepkidir. Eğer hastanın hafif sinirli hali yakınları tarafından fark edilmezse; duygular öfkeye doğru tırmanır. Hasta, kendisine ve çevresine zarar verebilir.
LAKAYITLIK VEYA DEPRESYON:
Bu tür hastalarda motivasyon eksikliği, oturup boş boş bakma ve dünyadan kopma duygusu vardır. Demanslı hastalarda depresyon da sıkça görülür.
Sinirlilik, sıkıntı, uykusuzluk, sık sık ağlama nöbetleri veya aşırı uyku gibi belirtiler de olabilir.
YAKINLARININ PEŞİNDEN AYRILMAMA:
Bu durum sıklıkla terk edilme korkusu nedeni ile ortaya çıkar. Hasta gün boyunca yaşamını yönlendirmesi için yakınlarından yardım ister ve daima bir şeyler talep eder.
TAKINTI, ŞÜPHE VE PARANOYA:
Takıntıda ne kadar mantık yürütüp ikna edilmeye çalışılsa da hastada değiştirilemeyen ve düzeltilemeyen yanlış inançlar vardır. Şüpheciliğin özelliği; ikna olmamak ve güvensizliktir. Demanslı hastalarda, başkası tarafından izlenildiği ya da öldürülmek istendiği gibi paranoyalar çok sık görülür.
UYKUSUZLUK: Uyku bozukluğu sıkça görülür.
Hasta, aşırı uyuduğu gibi günlerce uykusuz da kalabilir. Uykusuzluk, hafızanın daha da zayıflamasına ve sinirliliğe yol açar. Özellikle Alzheimer tipi demansta yıllar içinde durmaksızın ilerleyen entelektüel yıkım sonucunda hasta tuvalet ihtiyacını, yeme-içme gereksinimini ve kişisel temizlik yeteneğini kaybeder. Yakınlarına bağımlı hale gelir.
Demans türleri içinde en çok görülen Alzheimer'dır.
Maalesef günümüzde Alzheimer'ın şifa ile sonuçlanan bir tedavisi yoktur. Amaç olabildiğince hastalığın ilerlemesini engellemektir. Dünyada kabul görmüş tedaviler ülkemizde de uygulanmaktadır.
Fakat son zamanlarda bazı yeni tedavi yöntemleri Alzheimer hastalığında uygulanmakta ve bazı hastalar üzerinde başarı da sağlanmaktadır. Aynı zamanda bu tedaviyle ilgili makaleler; tıp dünyasında kabul gören PubMed denen internet platformunda ve birçok ciddi yayında yer almıştır.
ALZHEİMER VE BUNAMA AYNI ŞEY MİDİR?
Alzheimer, demans türlerinden biridir. Görülen bunamaların yarısından fazlasını Alzheimer tipi demans oluşturur. Bundan sonraki sırayı; beyni besleyen damarların daralması ve tıkanması sonucu, beynin yeterince beslenmemesine bağlı vasküler demans (damarlara bağlı kanama) alır.
TMS TEDAVİSİ
Açılımı Transcranial Manyetik Uyarım'dır. Yan etkisi olmayan bu tedavide beyinde ilgili bölgeye manyetik akım verilerek beyin hücrelerinin kanlanması artırılır, hücreler arası iletim hızlandırılır. Aynı zamanda bu tedavi takıntı, sinir, stres, uykusuzluk gibi duygu durum bozukluğu yapan ileti bozukluklarına da iyi gelir.
NAD TEDAVİSİ
Vücudumuzda var olan bu madde, hücrelerimizde enerji üretiminde görev alır ve aynı zamanda hücrenin canlılığını sürdürmesini sağlar.
Genetiğimizin şifrelerinin saklı olduğu DNA'mızın tamirine yardımcı olur. NAD (nikotinamid adenin dinükleotit) tedavisi, hücrenin içinde hücreye zarar veren yabancı maddeleri temizler ve hücrenin zarar görmesini engeller. Amaç hasarlı hücrenin tamiri ve diğer hücrelerin de yıpranmasını engellemektir. Bu tedavi tüm dünyada antiaging tedavilerin en popüleri olarak kullanılmaktadır. Amerika'da NAD tedavi merkezleri son yıllarda popüler olmuştur.
Serdar Bağ.