Hastayız Nasıl Tedavi Olabiliriz?
Hastalığın adı: STRES-BUNALIM-DEPRESYON HUYSUZLUK vs
Doktorumuz: KUR’AN-I KERİM
Ve işte Reçetemiz: “Allah’ın nimetlerini saymaya kalksanız, sayıp bitiremezsiniz.” (Nahl, 18)
Allah’ın verdiği hangi nimetten vazgeçebiliriz?
Bir ayağımızı gözden çıkarabilir miyiz? Bir elimizi feda edebilir miyiz?
Gözümüzün birini satışa çıkarabilir miyiz?, koku alma duyumuzdan mı, tat alma duyumuzdan mı, duyma özelliğimizden mi, hafızadan mı? Hangisinden? İnsanlar sahip olduklarını küçümser, sahip olmadıklarını önemser. Paranın satın alamayacağı o kadar çok nimetimiz var ki. Allah bizi trilyoner yaratmış. Hepimiz değerine paha biçilmez nimetlerle yaşıyoruz. Allah’ın bize verdiği nimetler yanında, bizim kulluğumuz hiçte kalıyor.
“Şükür, nimetin garantisidir.” Aza şükretmeyen çoğu bulamaz. Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: “Maddi olarak sizden daha zor şartlarda yaşayanlara bakın.” Bu, Allah’ın size verdiği nimeti küçümsememeniz için.
Allah’ın bize gösterdiği hayatta örnek alacağımız tek insan, Peygamber Efendimizdir. Peygamber Efendimiz buyuruyor ki : “Allah beni kral peygamber olmamla, sade peygamber olmam arasında serbest bıraktı. Ben sade peygamber olmayı tercih ettim. Ben istesem Allah altın ve gümüş dağlarını benimle beraber yürütür.” buyurdu. Peygamberimiz dünyaya düşkün değildi. “Benim dünyadaki hayatım, bir yolcunun ağacın gölgesinde verdiği bir saatlik mola gibi.” buyurmuştur.
Peygamberimiz: “Dünyaya düşkün olma ki Allah seni sevsin, insanların elindekine de göz dikme ki insanlar seni sevsin.” buyurmuştur.
Peygamberimiz, sende üç şey varsa dünyadaki hiçbir kaybına üzülme buyurmuştur: “Allah’ı zikreden dil, şükreden kalp, dinini yaşamanda yardımcı olacak eş.”
Saliha hanımın özellikleri kocası yüzüne baktığında içi açılır, bir şey emretti mi yerine getirir, yokluğunda malını ve namusunu korur.
Peygamberimiz “Rızkın hayırlısı yetecek kadar olanıdır.” buyurmuştur.
Allah buyuruyor ki: “O gün size verilen imkânlardan hesaba çekileceksiniz.” (Tekasür, 7)
Bir efendinin kuş tüyü yastığı, ipek yorganı olan çok rahat bir yatağı varmış. Hizmetçisi yatağı düzeltirken “hayatımda böyle bir yatakta hiç yatmadım, yatması nasıl oluyor” diye yatağa uzanmış, yatağın rahatlığından içinden çıkmak istememiş, uyuya kalmış. Efendisi gelmiş bakmış ki hizmetçi yatağında. “Bu ne cesaret çabuk kalk” demiş ve bir tokat atmış. Hizmetçi gülmüş.
Efendi niçin güldüğünü sorunca hizmetçi: “Ben sizin yatağınızda bir saat yattım, sizden bir tokat yedim, siz böyle bir yatakta ömür boyu yatıyorsunuz bakalım bunun hesabını nasıl vereceksiniz?” der.
Peygamberimiz: “Şükrünü yerine getirebildiğin az nimet, şükrünü yerine getiremediğin çok nimetten daha hayırlıdır.” buyurmuştur. Helal paranın hesabı, haram paranın azabı var.
Rapor: HASTALIK TEŞHİS EDİLMİŞ VE ŞÜKÜR İLE TEDAVİ EDİLECEKTİR.
Allah cümlemize acil şifalar versin.
Amin.